Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '07

 
Kategori
Anılar
 

Atatürk’ü sevmek demek

Atatürk’ü sevmek demek
 

Al kanlara bulanmış bayrağını ve vatanını sevmektir.

Bu ülke bir devrin küllerinden tekrar canlandı.

Ne mutlu Türküm derken tüyleriniz ürpermiyor kanınız çekilmiyorsa,

İstiklal Marşını her duyduğunuzda duygulanıp,

Göklere çekilen al kanlara bulanmış bayrağınızın gölgesinde,

Başınız dik mağrur ve gururlu değilseniz.

Size söylenecek sözüm yoktur.

Atamız, Cet’ timiz bu vatan ve toprak uğruna döktüğü kanı helal eder mi?

Ben yıllarca ananemden dinledim, savaş ve mübadele yıllarını. Dilinde bir ninni gibi her gece uyumadan önce anlatırdı o yılları. Sanki görev gibiydi bu, anılarını yaşadıklarını bize aktarmak yılmadan defalarca anlatırdı. Gözlerinde ve yüzünde hissederdim, çocuk yüreğimle onun hislerini ağlamak isterdim. Üzülmek değil di bu değişik bir duyguydu, sanki yaşamış gibi o yıllar ve zorlukları.

Şimdi nerde bir şiir duysam veya okusam o yıllara ait. Ulusal bayramlarda tüylerim ürperir aynı o zamanlar çocuk ruhumla hissettiklerimi tekrar hatırlarım ananemin bana anlattıklarını yüreğim acır kanar sanki.

O gururla anlatırdı, babasının şehit olduğunu, annesinin verdiği mücadeleyi.

O maviş gözlerine baktıkça; hislerini sanki hisseder yılmadan dinlerdim. Ezberlemek istercesine; Daha 6–7 yaşlarındaymış. Selanik’te babasını Rumlar öldürmüş ve akrabaları ile ana vatana dönmeliler ama nasıl, Yıllar önce ailesi asker olduğu için o tarafa gitmiş ve yerleşmiş şimdi yurt bildikleri topraklarından ayrılacaklar, Annesi 25’li yaşlarında dul iki çocuklu bir kadın nasıl olacak. Korkulu gecelerini anlatırdı. Sonra bir gece ansızın yola çıkarlar, Annesi kocasının kıyafetlerini giyer, silahlanır. Kendisin’ ide erkek kardeşinin kıyafetlerini giymiş. O zamanlar Rumlar erkekleri öldürüp, kadınlara- kızlara tecavüz ederlermiş. Tanınmasınlar diye Yüzlerine Kazanın karasını sürmüş annesi.

Sonra Bir gurup akraba ile gece yola çıkmışlar günlerce yol almışlar. Gece yürümüş gündüz, saklanmışlar zor zahmet yurda gelmişler.

Sonra tabi yine savaş ve savaş;

Teyzemden dinlerdim; büyük anane o zamanlardan kalan bir alışkanlık mıdır nedir. Ata biner ve silahla gezermiş. Yaşamı süresincede bu böyle sürmüş. Ben hayal meyal hatırlıyorum 5 veya 6 yaşlarında idim. Bize gelmişti, belindeki kuşakta silahı vardı. Tabii bunu o kadar net hatırlamasam da annemin ve babamın anlatımlarıyla netlik kazanıyor. İri yarı biriydi, erkek gibi oturur ve öylede konuşurdu. Ben biraz korkardım. Allah rahmet eylesin 106 yaşlarında vefat etmişti.

Atatürk sevgisi bir başkadır bende;

Ailemin ve Ananemin sevgisi beklide beni bu kadar hat safhaya getirdi. Ne mutlu ki bana vatan ve bayrak sevgisini aşılayan, o zamanları yaşayan ve anlatan bir ailem var.

En azında Lise çağlarına kadar Ananemle büyüdüm. Dedemi de tanımak isterdim. Ben 2 yaşında iken vefat etmiş. Ananem 6–7 yaşlarında yaşadığı zamanı çocuk duyguları ile aktardı. Dedem o zamanlar 14 yaşlarındaymış, onun anlatacakları daha fazla olabilirdi. Dedemin Yaşadıklarını da, büyüklerimden duydum ama ondan dinlemek isterdim.

Yinede kendimi çok şanslı sayarım.

Bunları birinci ağızdan dinlemek ve hissetmek tarif edilemez bir duygu.

İnsan ailesinden Vatan ve millet sevgisi öğrenmeli.

Atatürk’ü ve bu vatan için yaptıklarını daha okula başlamadan tanımalı

Bayrak anlamının yüceliğini ve uğruna akan kanları

Ne yazık ki, biz toplum olarak bu konuda ne kadar yetersiziz.

Her geçen gün yaşananlar bunu göstermekte.

Bu vatan Uğruna Canını veren, tüm şehitlerimizin döktüğü kanların helal olmasın uğruna lütfen çocuklarınıza vatanını, bayrağını ve atasını anlatın ve sevdirin. Bu bizim omuzlarımıza yüklenen son nefesimize kadar yapmamız gereken bir görevdir.

Umarım artık acı haber duymayız.

Allahtan tüm şehitlerimize rahmet,

Ailelerine de Baş sağlığı dilerim.

 
Toplam blog
: 9
: 930
Kayıt tarihi
: 29.11.07
 
 

01 Ekim 1971 İstanbul... Mali müşavirim... Mesleğim ve sevdiklerimden arta kalan vaktimde, stres aza..