Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ağustos '08

 
Kategori
Güncel
 

Atatürk'ün emaneti ve gençlik

Atatürk'ün emaneti ve gençlik
 

Türkiye’deki gençlik kadar diğer ülkelerdeki gençlikte hemen hemen aynı dönemelerden geçmiştir.

Birinci Dünya Savaşı sonrasının kimi gelişmiş ülkelerindeki bazı önderler, uygun adımlı, üniformalı, doldurma kafalı genç kuşaklar yetiştirip , onları dikta rejimlerinin robotlaşmış araçları gibi kullanmaya uğraşırken ve sömürge savaşlarında gençleri acımasızca harcarken; Atatürk, Türk gençliğine kişilik ve sorumluluk vermeyi, gençliği kendi iradesiyle toplumu yönlendirebilir duruma getirmeyi amaçlıyordu.

Atatürk gençliğe tek yolculuk aşılamıyordu onlara slogan ezberlettirmiyordu. Hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyerek gençliğin bilimin ışığında ilerlemesini istiyordu. Gençlere özgür düşünme yeteneğiyle , kendi yollarını kendileri bulamaya engelleri kendi güçleri ve iradesiyle aşmaya ve Türkiye’nin sorumluluğunu bilinçlerinde ve yüreklerinde duymaya alıştırıyordu gençliği. Bildikleriyle öğrendikleriyle, yetinmeyen başkalarının da düşüncelerine saygı gösteren Türk gençliği yetiştirmeyi mutlak kılmıştı.

Devrimlerini ve yapıtlarını gençliğe emanet etmiş tek bir lider vardır: Atatürk.
Atatürk’ün söylevi incelendiğinde belli ki Atatürk, büyük devrimler veya atılımlar gerçekleştiren kuşakların zamanla kafaca da yaşlanıp yorgun düşebileceğini, yozlaşıp yoldan çıkabileceğini düşünmüştü.

Devrimin sürekli canlı kalabilmesinin gençlik sayesinde olabileceğine inanmıştı.

Peki Gençliğe ne verildi?

Nüfusumuzun çoğunluğu gençlerden oluşuyor Yüksek öğrenim görmeyenlerin çoğu işsiz, görenlerinde içinde büyük miktarlarda işsizler var. Daha yaşamın başında hayalleri yıkılıyor gençlerin. Dünyanın imrendiği köy enstitülerini eksikleri varsa düzeltilmesi yerine belli düşüncelere odaklanmış, komünist gençler yetiştiriyorlar diye kapatan zihniyet bu gençliğe 50 yıldır hükmediyor. Gençlik sorunları asla tartışılmamış adeta ortalığa bırakılmıştı.
Atatürk başardığı ve başlattığı her şeyi gençliğe emanet etti.

Gençlerimiz hep bir amaç uğruna kullanıldı. Kimisi devrimci olduklarını öne sürerek düzeni değiştirmenin tek yolunun kendi yolları olduğunu belirtip bir ideolojiye bağnazca saplanıp kalmayı devrimcilik zannediyorlar.
Bazıları da düzene baş büküp gençliği daha yetişme çağında kendi yerleşmiş çıkarlarına uygun biçimde eğip büküp gençlerin özgürce düşünmelerine engel oldular. Gençliğin Atatürk emanetine nasıl bütünlük içinde ve etkince sahip çıkabildiğini gören kimi çevreler yılgınlığa kapıldılar. Gençliği yozlaştırıp robotlaştırma ondan sonra çıktı.
Atatürk bilimin ışığında aklını kullanarak sorulara yanıt, sorunlara çözüm arayabilecek bir gençlik yetiştirilmesine özen gösterdi. Çağdaş uygarlıkta başı çeken uluslarla ancak bu özelliklerle donatılmış gençlerle baş edilebileceğini biliyordu.

Ama bu ülke yıllardır ve halen Atatürk’ün kurduğu devletle, Atatürk’ün o Devleti emanet ettiği gençliği karşı karşıya getirmek için ellerinden geleni yaptılar. Onlar da çok iyi biliyorlar ki gençliğin aklındaki Atatürk’ün ancak yozlaşan bir gençlik tarafından silineceğini bilerek işe daha çocukluktan başlayıp gençliğin kafasını yıkıyorlar.

Ey Türk Gençliği senin vazifen bu alçaklara bu ülkede yer açtırmamak, Atatürk’ün izinde yürüyen gençlik oluşturmak olmalıdır.


Özgür YALÇIN

Kaynakça

Araryış dergisi 1. sayı Bülent Ecevit'in yazısı

 
Toplam blog
: 26
: 946
Kayıt tarihi
: 22.06.08
 
 

Ben ÖZGÜR YALÇIN. Kimya Mühendisiyim. Siyaset, Politika, Bilim alanlarında bilgi edinmeye ve bunu..