- Kategori
- Tarih
Atatürk ve Abdürrahim
Atatürk ve Abdurrahim
Bazan Paşa’nın yanında bazı da Zübeyde Hanım ve kızı Makbule hanımla çekilmiş resimlerde, gördüğümüz Abdürrahim isimli çocuk acaba kimdir.? Anlamaya çalışalım;
1-M.Kemal Halep’te kabakulak rahatsızlığı geçirdiğinde annesi yaşlı halinde ziyaretine giderken 10 yaşında Abdürrahim’i de yanında götürmesi,
2-Makbule hanımın İstanbul akaretlerdeki evlerinde genç kızlığının beraber geçtiği Abdürrahim’i Abisi M.Kemal’in ölümünden sonra nüfusuna geçirmek istemesi, izin verilmemesi üzerine Abdürrahim’in eşi Hatice Mualla Tuncak’ı nüfusuna alması,
3-Kurtuluş savaşı yıllarında Çankaya’da M.Kemal, Fikriye hanım ve Abdürrahim’in birlikte aile ortamı içinde yaşamaları, Paşanın derslerini takip edip çok yakından ilgilenmesi,
4-Zübeyde hanımın vasiyetinde Abdürrahim’e 20 lira verilmesini yazdırdığı,
5-Abdürrahim’ in 60 lı yaşlarında fiziki olarak Paşaya çok benzemesi,
6-Mete Akyol’un 1981 yılında ki, röportajında kendisine sorulan ‘’Atatürk’ün oğlu musunuz ‘’ sorusuna Abdürrahim’in, ‘’Bazı şeyler benimle beraber mezara gidecek ‘’ beyanı,
7-Cenaze töreninde kızına ‘’Babanız Atatürk’ün oğlumuydu’’ sorusuna Mete Akyol’a sorun cevabı,
8-Latife hanım’ın yeğeni M.Sadık Öke’nin Teyzemin hatıraları kitabında Abdürrahim’in Atatürk ve Fikriye hanımın çocukları olduğunu teyzesi Latife hanımın bizzat ifade ettiğini kendisinin Atatürk’le evlenirken bunun herkesce bilindiğini iddia etmesi,
9-Tarihçi yazar Murat Bardakçı ‘’Bazı şeyler bildiğini fakat ailenin isteği üzere sır olarak kalması gerektiğini’’ beyanı,
10-Atatürk’ün özel hayatı konusunda çok hassas olduğu bunu ölmek üzere helalleşmak için çağırdığı Latife Hanıma beyanlarından anlıyoruz. ‘’Evliliğimiz ve özel hayatımız konusunda kimseye bir şey bahsetme ve sözünde dur.’’ Diyen Atatürk halk nezdinde ki imajına zarar gelebilir korkusuyla özel hayatını milletten gizleme gereği duymuştur.
Bu gibi sırların ifşa edilmemesi konusunda Atatürk’ü koruma kanunu çıkartılmıştır.
Abdürrahim’le yakınlığı, diğer manevi kızları gibi değildir. Hele Zübeyde hanım ve Makbule hanımın
Abdürrahim’e sahip çıkmaları yakınlıkları gibi. Örneğin M.Kemal, 16 mayıs,1919 da annesi ve kızkardeşi ile vedalaşırken belki bir müddet para gönderemem Abdürrahim’e iyi bakın der. Annesi de Sen hiç merak etme ben ona gözüm gibi bakarım der.
-‘’Ben ana da bilmem baba da bilmem. Kendimi bildiğim de annem olarak kabul ettiğim Zübeyde hanım'ı halam Makbule hanım'ı bir de paşamızı tanıdım..Benim ailem bu aileydi. Ben kendimi bu ailenin çocuğu olarak kabul ettim ve hep de öyle kaldım.’’ İfadesi Abdürrahim’e aittir.