Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Haziran '16

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Atatürk ve İstiklal yolu yürüyüşü, 13.06.2015

Atatürk ve İstiklal yolu yürüyüşü, 13.06.2015
 

Yürüyüşte, kısa bir molada.


Atatürk ve İstiklal Yolu Yürüyüşüne ben de katıldım...
 
Milli Mücadele`nin en önemli lojistik destek yolu olan İnebolu-Ankara arasının, Kurtuluş Savaşı`ndaki önemi yadsınamaz bir gerçektir. Kurtuluş Savaşı süresince kağnılarla, İstiklal Madalyası sahibi tek ilçe olan İnebolu`dan Kastamonu`ya, oradan da Ankara`ya silah ve cephane taşınırdı. Taşıma, çoğunluğu kadın olan cefakar, fedakar Türk Halkı tarafından yapılırdı. İşte bu isimsiz kahramanları anmak için her yıl, bu yolun Kastamonu-İnebolu arasında 95 km`lik bir bölümünde, anma yürüyüşleri yapılmaktadır. Tarihi canlı tutmak,kahramanlıklarla dolu o zorlu günlerin değerli anısını yaşatmak için, İnebolu Şeref ve Kahramanlık Günü`nün 94. yıldönümü etkinlikleri kapsamında Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından organize edilen yürüyüş, bu yıl 10-13 Haziran 2015 tarihleri arasında dört gün boyunca ve dört etap şeklinde yapıldı. Dokuz yıldan bu yana, bu yürüyüşe hep katılmak istemişimdir. Fakat, bir türlü göze alamamıştım. Bu yıl,etkinliğe bir nebze de olsa katkımız olması düşüncesiyle ve son etabına katıldım. 12 Haziran cuma akşamı Çuha Doruğu Kamp Alanına dahil oldum. Ertesi gün yapılacak olan 4. etap 22,2 km olarak planlanmış fakat yürüyüş, 23,33 km sürdü.
 
12 Haziran cuma akşamı, Küre-İnebolu arasındaki 995 m rakımlı Çuhadoruğu geçidinde hazırlanan kampa vardığımda, üç günlük yürüyüşü tamamlayanlar gelmişler ve kamp hazırlıklarını sürdürüyorlardı. Kamp yeri, İnebolu Belediyesi tarafından düzenlenmiş. Belediye başkanı Engin Uzuner`in büyük çabaları, takdir-e şayan idi. Sürekli koşuşturma halindeydi. Kamp alanında; jandarma, ambulans, itfaiye,arama kurtarma ekipleri, yürüyüşçülerin kamp malzemelerini taşıyan kamyon,yürüyüşçüler ve misafirler için yemek servisi, sinevizyon gösterisi, vs her şey vardı. Güneşin batışıyla birlikte kamp ateşi hazırlandı. Yemekten sonra sinevizyonda, Kurtuluş Savaşı`ndan kesitlerle, İnebolu-Ankara yolunun önemi dile getirildi. Kurtuluş Savaşı`nda Mustafa Kemal Atatürk`ün söylemiş olduğu;" Gözüm Sakarya`da, Dumlupınarda, kulağım İnebolu`da" sözü, bu yolun ne kadar önemli olduğunu bizlere aktarır. Hep bir ağızdan söylediğimiz 10. Yıl Marşı ile başlayan gecemiz, havai fişek gösterisiyle ve müzik eşliğindeki eğlencelerle, gece yarısına kadar devam etti.
Ertesi sabah,yine İnebolu Belediyesi`nin ikramı olan kahvaltı ile güne başladık. Yağmurlu geçen önceki günlerin aksine, hava açık ve güneşliydi. Kamp çadırları toplanıp belediyenin kamyonuna yüklendikten ve tüm hazırlıklar yapıldıktan sonra, saat 08.00`da yürüyüşümüz başladı. Yurdun çeşitli yerlerinden gelen, yaklaşık 250 kişiyle birlikte, sürekli iniş şeklinde geçen yürüyüşümüz, oldukça hızlı bir şekilde başladı. Öyle ki, hem hızlı tempo yüzünden yer yer meydana gelen kopmalar yüzünden, hem de kalabalık oluşundan dolayı, gurubun başı ile sonu arası uzunluğu bir kilometreye çıktı. Yolumuz, Kurtuluş Savaşı`nda kullanılan kağnı yoluydu. Yürüyüşümüz, bizlere muhteşem görüntüler sunan çevrede, yeşilin her tonunu barındıran ormanlarla, ormanların aralarına serpiştirilmiş gibi duran birbirinden şirin köylerimizin eşliğinde devam etti. Verilen iki kısa molanın ardından öğle üzeri, yine belediyenin ikramı yemek servisiyle yaklaşık bir saatlik mola verdik. Ardından tekrar başlayan yürüyüşümüz, İnebolu girişinde muhteşem bir törenle karşılandık. Karşılamada; Vali Vekili Aytekin Yılmaz, Kaymakam Gökhan Görgülüarslan, Belediye Başkanı Engin Uzuner, Askeri ve mülki erkan ve kalabalık vatandaş topluluğu vardı. Burada tüm yürüyüşçülere, sembolik madalyaları dağıtıldı.
 
Bundan sonra kortejin en önünde, İnebolu`dan aldığı cephaneyi Ankara`ya götüren kadınlarımızı temsilen, sırtında bebesiyle yürüyen Türk Kadını, ardında çift mandanın çektiği bir kağnı, bando, bandonun çaldığı marşlar, halkın yol kenarlarında ve balkonlarda bayraklarla, coşkulu hoş geldiniz sesleriyle, balkonlardan atılan çiçekler, konfetiler eşliğinde, limandaki tören alanına kadar devam etti. Tören alanında, bu vatan için toprağa düşmüş tüm şehitlerimiz adına yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu. Kastamonu Vali yardımcısı, İnebolu Kaymakamı, İnebolu Belediye başkanı, günün anlam ve önemiyle birlikte, yürüyüşçülere teşekkür konuşması yaptılar.
Her ne kadar,toplam 95 km olarak gerçekleşen yürüyüşün, sadece 23,5 km’lik son etabına katılmış olsam da, çok güzel, tarif edemeyeceğim derecede olağanüstü duygularla yüklü bir etkinlik oldu.
 
Kendi adıma buradan da, yurdun çeşitli yörelerinden gelerek 95 km yürüyen, yürekleri büyük güzel insanlara, gurubun önünde yürüyüşün düzeni için çırpınan, uğraşan Kadriye Yazıcıer'e, yine gurubun en önünde bayrağımızı yılmadan, yorulmadan taşıyan kardeşimiz Serkan Aktürk'e, özellikle İnebolu Belediye Başkanı Sayın Engin Uzuner’e (Bir belediye görevlisinden çok daha fazla koşuşturdu. O kadar ki, ayaküstü yaptığımız kısa konuşmamızda bunu; "Sayın Başkan; Başkan`a benzemiyorsunuz! Kenarda oturan, sürekli oraya buraya emirler veren başkanlara hiç benzemiyorsunuz" şeklinde dile getirdim), sıcacık samimi davranışlarıyla tüm İnebolu ve çevre köyleri halkına, yürüyüş öncesinde ve devamında her türlü ikmal iaşe ve güvenliği sağlayan yetkililere ve adını sayamadığım isimsiz kahramanlara teşekkürü bir borç bilirim.
Sevgi ve saygıyla,
 
Macit Şekerci
Gezdiklerim, Gördüklerim, Düşünceler...
13.06.2015
 
Toplam blog
: 2
: 91
Kayıt tarihi
: 20.05.15
 
 

Merhaba -Önemli olan bir yere varmak değil, yolda olmaktır. Evde oturan, erken ölür. Durma, harek..