Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ağustos '07

 
Kategori
Tarih
 

Atatürk ve Türk kadını

Atatürk ve Türk kadını
 

"Kahraman Türk kadını: Sen yerlerde sürünmeye değil; omuzlarımız üstünde göklere kadar yükselmeye layıksın…" Mustafa Kemal ATATÜRK

M.S. 350 yıllarına doğru Grek tarihçi Plutnarkos Avrupa Hun devletine doğru bir geziye çıkar ve orda gördüklerini kaydeder, bu kayıtlar günümüze kadar ulaşmıştır. Bu kayıtlarda ilginç bir not dikkati çeker. Tarihçi; Türk kadınlarının devlet yönetiminde yer almasını, garip bir olay olarak nitelendirir. "Türk topraklarına çok garip bir gelenekle karşılaştım erkekler savaşa gidince kadınlar yönetimi ele alıyorlardı, barış zamanında da Bey’in karısı devlet törenlerine ve toplantılara beyin yanında katılıyordu." Demokrasinin kurucusu olan bir ülkeden gelen bu tarihçi bu uygulamaya şaşırmıştı elbet çünkü kendi ülkesinde kadınların hiçbir hakkı yoktu, evlenmeden önce evleneceği erkeği göremez, sokakta tek başına dolaşamazdı. Türklerde ise bunu tam tersi söz konusuydu, kadınlar erkeklerle eşit haklara sahiptiler ve evlilikten önce eşlerini seçme özgürlüğüne sahipti.

Türk kadının bu parlak dönemi Türklerin Araplarla etkileşime geçtiği döneme kadar devam eder. Araplardaki erkek üstün toplum yapısını İslamiyet‘in bir parçası zannederek bu inanç Türklere de geçmişti. Türk kadını bu yüzden yüzyıllarca tamamen dış dünyadan izole edilerek, tüm hakları kısıtlanarak yaşamaya mahkum edilmiştir. Ama onlar her dönem kendi görevlerini yerine getirmişler, cepheye asker, devlete yönetici yetiştirmişler, gerektiğinde cephede erkeklerle beraber savaşmışlardır. Atatürk Türk kadının bu fedakarlıklarının farkındadır. Kurtuluş savaşı biter bitmez Türk kadının yüzyıllar süren bu esaretine son vermek için çalışmalara başlar. Atatürk Türk kadınına ne kadar hayran olduğunu şu sözleriyle belirtir:

“Bu son senelerin inkılap hayatında, ateşli, özverilerle dolu mücadele hayatında milleti ölümden kurtararak kurtuluşa ve bağımsızlığa götüren karar ve faaliyet hayatında milletin her ferdinin çalışması, çabası, emeği, özverisi ortaya çıkmıştır. Bu arada en çok yüceltilerek anılması ve daima şükran ile tekrar edilmesi gereken bir emek vardır ki o da Anadolu kadınının göstermiş olduğu çok ulvi, çok yüksek, çok kıymetli bir özveridir. Dünyanın hiçbir yerinde , hiçbir milletinde, Anadolu köylü kadınının üstünde kadın çalışmasını söylemek mümkün değildir ve dünyada hiçbir milletin kadını “Ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar emek gösterdim, ” diyemez.

 
Toplam blog
: 4
: 4871
Kayıt tarihi
: 13.06.07
 
 

1985 yılında Manisa'da doğdum, şu an Ankara'da çalışmaktayım, fotoğrafçılık, edebiyat, tarih ve psik..