Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Kasım '12

 
Kategori
Siyaset
 

Atatürkçülük ha!

Atatürkçülük ha!
 

Bir "Atatürkçülük" dedik ya! Üstüne atlayan atlayana… Herkesin bu konuda nefesi çok keskin. Ver yansın ediyor. “Sen çok cahilsin, bilirsem ben bilirim…” demeye getiriyorlar.

Aslında Atatürk (pardon Mustafa Kemal..) kalkıp  bu tartışmalara baksa, güler ve mutlaka , “Yahu sizin işiniz gücünüz yok mu , boş şeyleri tartışıp duruyorsunuz… Kalkıp, bakın çevrenize… Envai türlü sorun var. Onlara bir baksanıza; onları çözmenin yollarını arasanıza …”  Herhalde bu mealde bir şeyler söyler, önce güler, sonra boş işlerle uğraştığımız için kızardı…

İşte. Benim kafamdan geçen düşünceler. Yoksa Atatürk’ün ne yaptığını, ne yapacağını ben nerden bilebilirim… Onun yapacaklarını bilselerdi; en yakın arkadaşları Kazım Karabekir,  Rauf Orbay, Refet Bele, Ali Fuat Cebesoy bilirdi… Anladıkları zaman, onunla yollarını ilk fırsatta ayırıp,  “Terakkiperver  Cumhuriyet Fırkası”nı  kurmadılar mı? İşin başlangıcında, onların Cumhuriyet’i, Demokrasi’yi filan düşündükleri yoktu… Tek düşündükleri şey yeni bir padişah bulup başa onu çıkarmaktı. Ama  Mustafa Kemal (pardon Atatürk!) bu kafayla bir yere varılamayacağını anlayınca, tümünü de kendi oyun alanından çıkarmıştır.

“Şimdi de bazıları da “Hepimiz Atatürkçüyüz…Var mı itirazınız ..” diye ayağa kalkıyor . Güzel de… Asıl biz Atatürkçüyüz , diyen kadroların büyük bir bölümü bugün Silivri’de yatıyor. Yani, o günlerde de işler karışıktı… Bu gün de karışık… Kim gerçek Atatürkçü, kim Kemalist ..(yine karıştırıyorum..!) veya değil.

Bir güzel birbirimize küfrediyoruz. Ne aptallığımız kalıyor, ne salaklığımız. Kimi , “sen yanlış biliyorsun; Atatürk,  Atatürkçü değildi, Kemalist’ti demeye getiriyor… Kimi de  siz boş işlerle  uğraşıyorsunuz. Atatürkçülük aslında İnönü Faşizm’idir. Ben Kemalistim, diyor…

Bana bu tartışmalar… Sosyalizmin , Türkiye’de  bir zamanlar, gençliğin Sosyalizm adına bölünmüşlüğünü hatırlatıyor.

Kimi, Ben, CKLKN , grubundanım , bizim dediğimiz her zaman doğrudur , diyordu…
Diğerleri , “Hayır , biz , BLKM’yiz… Aslında bizim dediğimiz  doğru ,” diyordu. Böyle yüzlerce klik, bir sürü başı bozuk adam ortaya çıkmıştı… Türkiye’yi kurtarmaya uğraşıp durdular. İşte Gençlik hastalığı… Gençler her zaman memleketi kurtarırlar…  Ama sonunda tümü de , kapitalist , komprador olarak, birbirlerini ve memleketi sömürme işine soyundular. Bir kuşak böyle heba olup gitmedi mi?  O günleri , bir de bu günleri hatırlayınız…

Daha dün; Deniz Gezmiş’le birlikte Atatürk düşüncelerini savunmak için dağlara çıkan BDP milletvekili, Ertuğrul  Kürkçü, Deniz Gezmiş ve ve arkadaşları öldürüldükten sonra bir çukurdan çıkmış; kurtulmuş, ondan sonra  , başka davaların adamı olmuş, sınıra giderek PKK’cıları karşılamış, onlarla sarmaş dolaş olup resimler çektirmişti… Nereden nereye değil mi? İşte, insan oğlu böyledir… Ne yaparsın, bugün burada; yarın başka yerde…!

İşte Atatürkçülerin (pardon hep karışıyor Kemalistlerin..) işi gücü de hep birbirleriyle uğraşmak olmuştur. Tarihte de böyleydi ; şimdi de böyle…

Oysa Mustafa Kemal Atatürk bu tiplerin hiçbirisinin kafasına bakmadı. Çünkü çoğunun kafası yetmiyordu; onun yapacağı işin boyutlarını algılayamıyordu.. Zaten anladıkları zaman da iş işten geçmişti… Çünkü artık kafalarında  kül yutmaz bir Devrimci vardı.

Şimdi de tepişip duruyoruz… Bazıları da durup durup bakıyorlar. Bunlar ne yapıyorlar, diye… Ne yapacağız, elin oğlu atı alıp Üsküdar’ı geçtikten sonra… Yapılacak bir şey var… Kendi aramızda tepişmek; yok sen Atatürkçü’sün… Ben  Kemalist’im , diye…  Bir elli yıl daha bunu tartışırız. Bakalım  sonunda neyi  çözümlemiş olacağız. Asıl sorun bu değil ki..!

Ortalıkta tozdan dumandan başka bir şey gözükmüyor? Bazıları da gülüyorlar… Çünkü onlar malı götürüyorlar. Biz de birbirimize tekme atıp duralım. Yahu asıl, tekme atan başka, yerde…

İşte böle, bizim mahalle hala aynı.. Aynı meseleleri tartışıp duruyoruz.

En iyi arkadaşım beni neredeyse, sen Kemalist değilsin diye kınayacak. Yok yav, “Ben  hem Kemalistim , hem de Atatürkçü!” Olmaz mı yani?

Bunun cevabı: “Arkadaş, bir insan hem Sosyalist, hem Kapitalist olamaz…” kadar keskin midir? (Kaldı ki Çin bugün hem Komünist, hem de Kapitalist değil mi.!?) Bu işler bu kadar hafife alınacak kadar basit değil. Bir iki sloganla sorunlar kolayca çözümlenmiyor?

Bütün bunlar alışılagelen slogancılıktan. Bölünmüşlüğü seviyorlar. “Sen sucusun, ben bucuyum..” Acaba. Bunlar neyi halleder ki?

Benim söylemek istediğim şey; geçmişin hesaplaşmalarına pek takılıp kalmayalım; bunun bugünü var , bugünün sorunları var ve önümüzde koskoca bir gelecek var. Bunları nasıl saptayıp ve çözeceğiz. Bazıları hep geçmişte oyalanmak istiyorlar. Oyalansınlar , ne yapalım!

Ama şunu da sormak istiyorum: biri bize “Atatürkçülük”ü yasaklamak istiyorsa; onun da vardır bir hikmeti! Ama , niye? Atatürkçü olmak çok mu ayıp... Onların Kemalizm adına gösterdiği gerekçeler, hepsi tartışılır..!

Madem ki , bilime ve teknolojiye inanıyoruz, öyleyse “Google”da  birer tarama yaptırın . “Atatürk” mü, yoksa “Mustafa Kemal”mi  Türk halkı tarafından daha fazla benimsenmiş; görün.

Bu bile önemli değil. Türk milleti bu iki terimi pek fazla da ayırt etmeden kullanıyor, ama biz mutlaka bazı ayrımcıkları öne sürerek, kendi aramızda fark yaratmaya çalışıyoruz. Siz öyle istiyorsanız, öyle olsun. Ama ben bunların ayrılmasına karşıyım. En azından doğru bulmuyorum.

Memleket meseleleri mi, dediniz. Boşverin. Onları da başkaları düşünsün… Önce biz aramızdaki şu kan davasını halledelim de  o sorunları sonra düşünürüz. Oldu mu ciğerim?

Haa...Siz Atatürkçü müsünüz? Yoksa Kemalist mi? Niye?  Biraz düşünün lütfen...!

Hadi kalın sağlıcakla..!


 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..