Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '08

 
Kategori
Güncel
 

Atatürkçülük ne demektir

Atatürkçülük ne demektir
 

12 Eylül 1980 askeri darbesini izleyen günlerden birinde, okuluma gelen ilköğretim müfettişi sınıfımdaki Atatürk Köşesi’ne baktı baktı ve bana dönerek;

- Bizim dışımızda birileri gelirse, başını ağrıtabilir. Bunu değiştir, dedi.

Değiştirmemi istediği şey , Türk Köyü Yayınları tarafından basılmış olan “ Atatürk Devrimleri Köşesi” idi. Müfettiş haklıydı. Niçin haklıydı? Çünkü 12 Eylül yönetimi ve o yönetimin başı devrim sözcüğünü sevmiyordu. Konuşmalarında ısrarla inkılap diyordu. Galiba sözlük kullanma alışkanlığı da yoktu. Türkçe sözlüğü açıp baksalar, inkılap sözcüğünün karşılığının devrim olduğunu göreceklerdi.

- Sayın müfettişim, orada Atatürk Devrimleri yazıyor, Sovyet devrimi ya da başka bir ülkenin devrimi değil, dedim.

O tabloyu hiç değiştirmedim. Ulusal bayramlarımızda , belirli gün ve haftalarda hiç

Atatürk İnkılapları demedim. Sevmedim o sözcüğü. Bana bu yüzden zaman zaman kuşkuyla bakanlar oldu. Örneğin beldemde Deli Kadir denilen bir amca vardı. Bir gün beni çağırdı. Benim çok beyefendi bir genç olduğumu, beni çok sevdiğini falan söyledi. Yakamdaki rozeti göstererek “ Ne olur bu rozeti değiştir. Sizi kandırıyorlar. Bu resme Lenin’in resmini kamufle etmişler” dedi. Söz konusu rozette Atatürk’ün “İstikbal Göklerdedir” diye seslendiği ve parmağıyla gökyüzünü işaret ettiği resmi vardı. Bazı öğretmenlerimin de buna benzer görüşleri vardı. Ama ben, ne öğrenciliğimde ne de öğretmenliğimde yakamdan o yüce önderin rozetini hiç eksik etmemeye çalıştım.

Atatürk’ün bize emanet ettiği Türk Cumhuriyetinde yıllarca birileri, O’nun gibi giyinerek , eline baston alarak, okullarda uyduruk sentezler okutularak, (hatta ilköğretimin alt sınıflarında bile “ Atatürkçü düşüncede özellik taşıyan önemli yaklaşımlarla ilgili resimler” yapmalarını istedik öğrencilerimizden) her yere büstler, heykeller yaparak ama Atatürkçülüğün içini boşaltarak , ilgili ilgisiz yerlere O’nun adını vererek, zorunlu dersler vererek, Atatürkçü olunacağını zannettik yıllarca.

Oysa Atatürkçülük; çalışmak demekti, okumak, araştırmak, incelemek, tartışmak demekti. Bilimsel düşünce demekti. Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmak demekti. Hukuk devleti demekti. Bilimin yol göstericiliği, özgürlük, bağımsızlık, kılık kıyafette çağdaşlık demekti. Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Devrimcilik, Halkçılık, Laiklik, Devletçilik demekti.

Umarım, karşıdevrimin ulaştığı boyut, aklımızı başımıza getirmiştir de bilgi, beceri ve davranışlarımızla, çalışmalarımızla , başarılarımızla Atatürkçülüğümüzü gösteririz, görmek isteyenlere, görmeyi hak edenlere.

 
Toplam blog
: 190
: 3134
Kayıt tarihi
: 28.09.07
 
 

Emekli öğretmenim. Yurdunu, ulusunu seven, her konuda sorumluluk sahibi gençler yetişsin istiyorum. ..