- Kategori
- Şiir
Ateş bas Diline
Ateş Bas Diline
Berraklığın mutlak derinliği düşünüldüğünde
Derinden hissedilen
Bir tutkuyla savunulmuş fikirler
Bir uyansa bin yıllık uykusundan
Ayaklansa gençler
Sokak siyaha boyansa
Görünmez hayatin boşluğu
Bıktım hep allı morlu renklerden
Issız taşra şehirleri bi ayaklansa
Şehir siyaha boyansa
Uyansa toprağın üstüne
Serilmiş uyuz köpek bi uyansa
Sıradan hayatın boşlukları dolsa
Telaşsız ve vefalı bozkırda rüzgâr uyansa
Başkaldırı
Kalbin tekinsiz yolculuğu değil mi ki
Tanrı bile kaçmışken
Bu boğaz kuruluğundakî yerden
İnce iniltilerle sızlanan damarda kan uyansa
Sayıklamalar sanrılar arasında
Şakağından içeri dalan kurşunla
Neden hep ölümün peşinden koşuyorsun
Güz mevsiminde bu uyuşuk beden bi uyansa
Mevsimler geçerken yağma ettiğiniz hayatta
Madem öleceksiniz adam gibi ölün
Cennetin kapısını zorlayan sabır
Paslı kapıların küflü kilitleri
Kapıda tokmak bi uyansa
Ateş bas diline
Damağında buruk bir tatla
Sabah rüzgârı gibi dol odama
İçimdeki yaprak bi uyansa
Betin benzin kül kesmiş
Gel otur yanıma
Bütün soysuzluğuyla hakikatin
Usulca yaslan arkana
Omuzların sevinçle oynayarak
Cennetten kovulanın mor diş izlerinin çürüttüğü
Ağzımdaki ekşi tat bi uyansa.
Aralık 2009 Mehmet Özgür Ersan