Ateşe değiyor gözümüz

bir kâğıt al, bir de kalem

bugün niyetine çiz dünün hayâlini

*

apak bir tarih vakit
küçük, bahçeli bir ev, iki kat
gıcırdayan merdivenlerinde, durmadan şakıyan el ayak sesleri
bahçesinde bir ağaçtan bir ağaca serili
sakız beyazı çamaşırlar
ıhlamur ağacının kokusunu solumaktalar

*

çitlerinden sarkan sarmaşıklarda sabah sefaları
küçük havuzdaki suda, yerinden memnun
yandaki derenin sesini dinleyerek
usul usul salınmakta nilüferler

*

kapıda kıvrılıp kalmış, sesi çıkmayan kocamış karabaşa karşın
sabahı akşamı şaşmış, kart sesiyle hiç susmayan çilli horoz

*
toprak- deniz gök masmavi umutlarla
doğaya yayılan binbir çeşit kuş sesleri
akşam, gün ışığıyla yıkanan odalarda
parıldayan güneşin sıcaklığı

*

tükenmeyen, bereketli üzümleri
çardağın/ sedirden oturma köşesinde
bayram namazı sonrası taze kahve kokusuyla
babam, dedem ve dayımın kurban telâşı

*

çiçekli örtüsüyle tahta masada
sıralanmış mendillerde sarılı kuruşlar
bakır sahanda, renk renk akîde şekerlerine
daldırılıp duran ellerin hışırtısı
ve ip salıncağın hiç bitmeyen sıra kavgası

*
ilerleyen vakitlerde hınzır bir plân kurar akıllar
dere köprüsünü geçince deniz
kenarında lunapark, salıncaklar, dönme dolap
ve billur denizde kaçak yüzmeler

*

sonra her zamanki manzara
o devirde, sokakta çarşıda sigarası her daim elinde
içi yırtık yufka, dışı mareşâl Tito
Boşnak damarı kabarmış, anneannem karşımızda
haydaa yine yakalandık

*

başlar akşam faslı/ gelir patlak mısırla, kestane kokusu
baklava tadını bozan, gece masallarında gulyabânilerin korkusu
somyalarda sıra sıra, uykuya dizili, şikâyetsiz sızılı ayaklar
ertesi güne hazırlanmakta

*

mevsimler geçmiş bizimle birlikte
bir daha köpürmeyecek, cılız bir ırmak kadarız artık
gençlikte, varlığından bî-haber olduğumuz değer
şimdi görülmekte

*

gözde canlanan, gerçekte boş bir hayâl
kimsesiz seslerle sürmekte yol / öksüz, yetim, üveyiz
kurumuş karanfiller, kokmuyor güller
yitmiş, yok olmuş menekşeler
bahçelerde gördüğümüz serap çiçekler

*

üstünde mermer taşlar yükselen
filizlenemeyecek kuru bir vahada
yoksunluğun içine baktıkça, ateşe değiyor gözümüz
ne çizersen çiz, gün yine akşam /yalnız, acıyla coşuyor içimiz…

*
Hâdiye Kaptan

c)-Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/ veya temsilcilerine aittir.