Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Temmuz '12

 
Kategori
Güncel
 

Atı alan Halep'i geçmiştir..

Atı alan Halep'i geçmiştir..
 

geçmiş midir?


 

 

Suriye krizi başımıza dert olmaktan çıkıp yakın gelecekte ‘bela’ olmaya başlayacaktır.

Neden?

Çünkü; Akdenizliyiz, İslam’ız,  Büyüklerimizi sayıyoruz,, Ağır ol ki; Molla desinler kültüründen geliyoruz, Üstelik İmam Hatipli’yiz.

Yukarıda saydığım ‘karakteristikler,’ Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’ın sahip olduğu özellikleridir.

Başbakan ERDOĞAN’ın  bilinç  altında yer alan bu özellikler ‘uluslar arası platformda’  ‘atak’ değil, ‘temkinli,’ ‘arayış içinde’ değil ‘bekleyiş içinde,’ ‘şimdi’ değil ‘sırası var,’ ‘katılmacı’ değil ‘davet bekleyen’ davranış ve tutumlarıdır.

Yukarıdaki karakteristikler ‘olumsuz,’ ‘negatif’ parametreler olarak değerlendirilmemiştir. Sadece davranış bilimleri açısından ‘garp’ ve ‘şark’ kültürleri arasındaki fark vurgulanmıştır

Nereden nereye geldik?

26 Haziran 2012’de “Görev tanımı Türkiye’nin kendi ulusal radar kapasitesini test etmek üzere eğitim ve test uçuşu yapan F-4 savaş uçağımız ‘uyarı’ yapılmadan Suriye tarafından düşürülmüştür.”

Üzerinden geçen bir aylık süreçte şartlar Türkiye’nin aleyhine çalışmıştır.

‘Esed Yönetimi’ devlet olma özelliğini kaybetmiş, ‘iktidarını’ yitirmiştir.Devleti ‘temsil etme’ yetkisini ve etkisini kaybettiği için ‘devlet muhatabı’ yoktur. 

Ayrıca, Kuzey Suriye’de yaşayan ayrılıkçı ’Kürtler’  diğer gruplarla ‘mal bulmuş mağribi gibi’ ‘devletleşme’ hevesini eyleme sokma peşindeler. Özellikle ‘terör örgütü’ de fırsattan ‘nemalanmaya’ çabalıyor.  

Bu aşamada ise Türkiye, ‘Uluslar arası Hukuk’tan doğabilecek olası haklarını kullanabilecek mi?

Şimdi özeleştiri yaparsak;

Başta Yunanistan olmak üzere Avrupa Birliği Ülkelerinin ekonomik performansının oldukça düşük düzeyde olması bazılarını ‘iflasın’ eşiğine getirdiği bir ortamda bu geçen süreçte Türkiye ‘büyük devlet’ olma rolünü iyi oynayamamıştır, ‘büyük fırsatı’ kaçırmıştır.

Uluslararası Hukuk’un en temel ilkelerinden biri, silahlı bir saldırı karşısında ‘mağdur’ devletin ‘meşru müdafaa’ hakkıdır.Mağdur Türkiye,  Suriye’ye ‘meşru müdafaa’ hakkını kullanmamıştır.

Amerika Birleşik Devletleri(ABD) bugüne kadar ne‘uluslar arası hukuk’ ne ‘uluslar arası normlar’ ne de‘etik anlayış’ dinlemiş, ‘90’lı yıllarda, Kuzey Irak’ta oluşan ‘güç boşluğu’ nedeniyle ‘tek taraflı’ müdahalede bulunmuş;Türkiye’nin ‘lojistik desteği’ ile ‘bodoslama’ Kuzey Irak’a girmiştir.                 

Diğer yandan, bugüne kadar ABD’nin eteğini hiç bırakmayan ‘şımarık çocuğu’ İsrail ise; Lübnan’da ve Filistin topraklarında giriştiği, kendi deyimiyle ‘terörist yok etme operasyonlarını’ ‘dünya alemi’ umursamadan sürekli yapmaktadır.

Suriye krizi sürecinde F-4 savaş uçağımızı düşürdükleri gün, Başbakan ERDOĞAN, özellikle Arap Baharında yaratmış olduğu ‘vizyon sahibi,’ ‘karizmatik lider’ ve ‘BÜYÜKDEVLET/ BÜYÜK DEVLET ADAMI’  imajına uygun karar verebilme basiretini gösterememiş, ve  

“ATI ALAN HALEP’i GEÇMİŞTİR.”

 
Toplam blog
: 392
: 908
Kayıt tarihi
: 27.11.11
 
 

1951 Muğla doğumluyum. Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi'ni 1974 yılında bit..