Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Nisan '17

 
Kategori
Futbol
 

Atiba

Kuarezma sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldığında Şenol Güneş’in önünde iki seçenek vardı: oyuna, ya mevcut skoru (ki 1-1 Beşiktaş için hiç de fena bir skor değildi) korumaya ya da maçı kazanmaya dönük bir oyuncu dâhil etmek. Şenol Hoca her zamanki gibi seçeneklerin en hücuma dayalısını seçti.

Şenol Güneş’i bu tercihi için eleştirmeye kalkmak için oldukça cesur olmanız gerekir. Zira karşınızda ligin en iyi oynayan, en başarılı ve en mutlu takımının teknik direktörü olduğu gibi bu kişinin alametifarikalarının en barizi de işte bu hücuma dayalı oyun anlayışı.

Her savunma oyuncusunun hayalidir Beşiktaş gibi bir takımda oynamak. Çünkü sahadaki diğer altı oyuncu, atak yapmak için ellerinden geleni artlarına koymazken topu kalelerinden uzakta tutarak aslında savunma da yapıyorlar ve oyun genellikle rakip yarı sahada oynanıyor. Bu nedenle Beşiktaş’ın özellikle stoperleri çok iyi olmasa da bu durum fazla dikkat çekmiyor. Hatta Tosiç ve Marselo’nun yerinde Karabükspor’un stoperleri onasa muhtemelen fazla sırıtmaz.

Tabi aynı şeyi bekler için söylemek olanaksız. Gökhan Gönül, ona her bakan Beşiktaşlının içini ısıtırken, Fenerbahçelileri de bir o kadar üzüyor ve onların Aziz Yıldırım’a öfkelerini artırıyor.

Beşiktaş bu denli ofansif olunca Trabzonspor maçı, Premier Lig’de görmeye alışık olduğumuz türden bir oyun oldu. Fakat kalitesiz bir gol düellosundan ziyade, tüm gücüyle mücadele etme ve rakibin gücüne rağmen gol atma yarışı vardı sahada. Bu yüzden gollerin hepsi güzel oldu.

Beşiktaş kazanabileceği kadar kaybedebilirdi de Trabzon’da. Fakat siyah beyazlılar, her maçı laf olsun diye değil gerçek anlamda “kazanmak” için oynuyor. Hangi maçtan kaç puan alacağını hesaplamak Şenol Güneş’in pek tarzı değil. O hep kazanarak yoluna devam etmek ve hesaplamaları başkalarına yaptırmak istiyor.  Ve şu ana kadar bu istediğinde oldukça başarılı.

Atiba

Yıldız oyucular hemen hemen her takımda vardır ama onlar takımın başarısı için her zaman yeterli olmaz. Başarılı takımların sırrı, onların gizli yıldızlarıdır. Atiba’nın öyle gizli kapaklı olacak bir hali kalmadı elbette ama Kanadalı oyuncunun oynadığı mevki, onun “takımın yıldızı” diye tarif edilmesini zorlaştırıyor. Zira rakibin %90 golle sonuçlanacak şutunu engellemek, bomboş kaleye topu göndermek kadar dikkat çekici olmayabiliyor.  Çoğu zaman asistin pası veya o pasın pası göz ardı edilebiliyor. Fakat bu önemli detaylar dikkate alındığında gönül rahatlığıyla söylenebilir ki Atiba, Beşiktaş’ın en önemli oyuncusu. Beşiktaş taraftarı Sosa için çok üzüldü ama eğer geçen sezonun o güzel kadrosu Sosa’yı tutup Atiba’yı kaybetseydi Beşiktaş bu sene bu kadar başarılı olamazdı.

 can.nizamoglu@gmail.com

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..