Atıklarımız

Havaların ısınmasıyla birlikte su kullanımımız da arttı. İçme sularının ambalajlandığı çoğunlukla plastik kökenli ambalaj atığımız da artıyor sıcaklardaki su tüketimimiz nedeniyle.

Bu ambalajların geri dönüşümü olmaktadır.

Ambalajların geri dönüşümünün olabilmesi için öncelikle kaynağında ayrı toplanması gerekmektedir. Kaynağında ayrı toplanmayan ambalajlar, evsel atıklarla (organik kökenli atıklarla) birlikte aynı toplama/birktirme kaplarımızda toplanırlarsa kontamine olur yani evsel atıklarımızla bulaşırlar. Bunların içerisinden tekrar ayırt edilebilmeleri için emek , enerji gerekir. Ayrıca tamamen hepsi evsel atıkların içerisinden toplanamıyor. Bir kısmı toprakda kirlilik unsuru olarak uzun yıllar kalmaktadır.

Atık yönetiminde temel ilke: Atığı kaynağında ayrı toplamak ve atığı en aza indirecek tedbirler almaktır.

İnsanlarımızın bazıları, aıkların geri dönüşümünn olduğunun bilinci ile ayrı toplamaktalar.

Bir kısmı olayın farkında değildir.

Bir kısmımız da olayın farkında olsak bile sonradan hepsinin bir arada gelişigüzel vahşi depolama yöntemi ile toprağa atıldığını düşünerek pek dikkat etmeyiz.

Sorun şu: Atıklarımızı ister ayrı toplayalım, ister ayırmadan toplayalım. Asıl mesele birey olarak neler yapabileceğimizdedir.

Birey olarak atık miktarını azaltabiliriz. Bunun için:

- Küçük şişelerde ve çok sayıda şişe atığı oluşturacak şekilde su kullanmaktansa, az atık oluşturacak şekilde su kullanmayı tercih edebiliriz. Çünkü her şişe atığı geri dönüşse de, bir enerji kaybı olarak ve onun geri dönüşümü sürecinde çevre kirliliği olarak yansıyacaktır hayatımıza.

- Alışveriş yaparken bu tür ambalajların geri dönüşüme katılıp katılmadığı ile ilgili olarak ambalajlarda bulunması gereken işareti arayabiliriz. Geri dönüşünme katılmayan ambalajlı maddeleri almama gibi bir katkıda bulunabiliriz.

- Alışveriş merkezlerinin yöneticilerine, ayrı toplama kaplarının bulundurulmasını söyleyebiliriz. Çünkü bu tür büyük alışveriş merkezleri yoğun olarak geridönüşme katılacak atıkların üretildiği noktalardır.

- Belediyelerimizden bu ayrı toplama ve bilinçlendirme çalışmalarına başlamalarını isteyebiliriz.

- Çocuklarımızın okuduğu okullarda bunun yapılması ve özellikle atık miktarının öğrencilerin sağlığına dikkat edilerek azaltılması ve ayrı toplanması konusunda okul aile billikleri ve idarecileri ile çalışmalar başlatabliriz.

Canlılar yaşamları gereği atık oluşturmak zorundadırlar. Çok basit bir örnekle açıklamak gerekirse: Hepimiz solunum yaparız. Yani oksijen alır, karbondioksit veririz. Doğada canlılar arasında birisinin atığı diğerinin kullanım maddesi olacak şekilde br düzen, bir denge vardır. Bizim atık diye attığımız karbondioksiti, fotosentez yapabilen canlılar alarak temel besin maddemiz olan karbonhidratları üretirler ve bu arada oksijeni de bu biyokimyasal olayın sonucu atık olarak atmosfere verirler. Ancak burada önemli bir nokta vardır. Bu doğal olay ekositemde doğal bir dengenin oluşması, atıkların doğal olması ile sağlanmaktadır.

Doğal olmayan pet şişe gibi atıklarımız toprakta parçalanamaz veya herhangibir canlı tarafından üretim hammaddesi olarak kullanılıp doğal döngüye katılamaz. Kirlilik olarak toprakta uzun süre kalırlar. Toprakta kirlilik olmalarının yanısıra, ekonomik kayıplara da neden olurlar hammaddeleri nedeniyle.

Özellikle reklam filmlerinin ve üreticilerin çevre kirliliğini önleyici önlemler almaları, bunu teşvik etmeleri gerekmektedir. Gelişmiş ülkelerde oluşturulan atık miktarı gelişemiş ülkelere nazaran çok daha fazladır. Özellikle ambalaj konusunda. Nasıl olsa geri dönüşümü sağlanıyor diyerek çok atık üretmek de bir çevre bilinci veya çevre kirliliğini önleyici yaklaşım değildir.