Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ağustos '17

 
Kategori
Siyaset
 

Atlet Bir Senaryo mu?

Atlet Bir Senaryo mu?
 

Bir basın kuralı olarak izinsiz olarak kimsenin fotografı yayımlanamaz. Hele bu fotograf ünlü birine veya bir politikacıya aitse ve fotograf sahibinin izni olmadan yayımlanırsa basın kurallarına göre hem etik olmaz hem de suç işlenmiş olur.

Üç yıl önce tesadüfen bir kafede karşılaştığım ve tanıştığım Pelin Batu ile kısa sohpetimiz sonunda karşılaşma ve tanışmamızla ilgili yazımı kendisinden izin almadan yazmamıştım. "Memnuniyetle" dedikten sonra kaleme aldım.

Sözü Kılıçdaroğlu'nun atletli fotografına getireceğim.

Öncelikle şunu belirtmek isterim; bizleri yönetenlerin siyaset polemikleri eğer atlet düzeyine kadar inebilmiş ise ülkede siyaset değil başka şeyler üretiliyor demektir.

Ne mi üretiliyor demektir?

Emperyal ülkelerin Ortadoğu politikalarına zaman üretiliyor demektir!

Atleti konuşacağınıza keşke asgari ücreti konuşabilseydiniz tartışabilseydiniz!

Neyse konuşuldu bir kere konuşulmaya da devam ediliyor.

**

Benim için siyasi partilerin hiç biri önem arz etmemiştir. Sistemin içinde her birini aynı pota içinde görmüş ve değerlendirmişim ve de değerlendirmeye devam etmekteyim. Seçimlerde asla oy kullanmayanlardanımdır.

Şu atlet meselesi herkes gibi benim de kafamı kurcalamaya başladı. Atatürk konusuna deyinmeyeceğim. Deyinmek istediğim fotografın içeriğinden çok yayına ne şekilde servis edildiği dir.

Muhtemelen izin alınarak yayımlanmış fotograftır. Muhtemelen de değil, izin alınmadan böyle bir fotografı hiç bir basın mensubunun yayıma alacağını sanmam!

Kurgu olduğunu söylemek istemiyorum. Mütevazi doğal bir kahvaltı yemeği olduğunun altını çizelim bi defa!

Stratejiyi hiç sevmem. Politika da stratejisiz yürümüyor bu da bir gerçek! Stratejiyle ilgili binlerce kitap boşuna yazılmamıştır.

Dikkatınızı çekmek isterim atlet konusu adalet yürüyüşü sonunda bile yapılmazken Ortadoğu konularını görüşmek üzere Amerikan dış işleri bakanı Rusya Savunma bakanı ve İran sözcüsünün ülkeye geldikleri günde yapılıyor olması biraz düşündürücü değil mi sizce?

Yoksa Ortadoğu politikasını örtbas etmek, gündem saptırmak için mi atlet konusu gündeme getirildi diye insan soramadan edemiyor.

Kılıçdaroğlu NTV'de; 

'Biz medeni dünyadan kopmak istemiyoruz' dedi. İyi güzel..

'Bir Ortadoğu ülkesi olmak istemiyoruz' dedi. Bu da güzel..

'Ortadoğu'nun haline bakın. Bu Ortadoğu'ya sırtımızı dönelim hiç görmeyelim anlamına gelmesin. Ekonomik ilişkileri kültürel ilişkileri geliştirelim. Kucaklayalım Ortadoğu'yu.' dedi. Burayı açalım biraz..

Ortadoğu'da kan akmakta ve dünya'nın silah petrol gaz dolar tuccarları Ortadoğu'daki yeraltı ve yerüstü kaynaklarının sömürmenin peşinde!

'Ekonomik ilişkilerimizi geliştirelim' dediğinizde Ortadoğu'nun bugünkü durumuna da ortak olmak içinde olmayı istemek demek değil midir?

Ortadoğu ve dünya haklarını savunmayan politikacı bana göre evrensel boyutta politikacı değil ancak global ekonominin yeni dünya düzeni politikacıdan biridir demek olur.

Hal böyleyken atlet fotografı ile gündem oluşturmak ve zamanı geldiğinde (Amerika Rusya İran'nın Ankara'ya geliş tarihi) servis etmek!

Atlet konusu, atlet konusunu gündeme getiren ve konuya müdahil olan kişi arasındaki perde arkasında anlaşarak birlikte üretmiş oldukları senaryodan başka bir şey olmadığını düşünmekteyim.

Unutmayalım ki bütün siyasi senaryolar Ortadoğu'ya çıkar!

Unutmayalım ki ülkede ana muhalefet var ama yok hükmündedir!

Zira Washington öngörmektedir herşey!

 
Toplam blog
: 2327
: 450
Kayıt tarihi
: 03.07.07
 
 

25.05.1960 doğumlu. Üniversite terk. Müzik, seyahat ve tiyatro sever. Antalya Devlet Tiyatrosu'nd..