Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Aralık '17

 
Kategori
Güncel
 

Atom Bombası+Atom Başlıklı Kıtalararası Balistik Füze ICBM+Uzay Kabiliyetleri Olmak; İran ve K.Kore

Atom Bombası+Atom Başlıklı Kıtalararası Balistik Füze ICBM+Uzay Kabiliyetleri Olmak; İran ve K.Kore
 

Tehdit ve anlaşmazlık olursa ABD'den silah alırlar. Teşekkürler İran ve Kuzey Kore.


 

ABD Başkanı Roosevelt’e1939 Ağustosunda Macar fizikçi Szilard ve Einstein birlikte imzaladıkları bir mektupla zincirleme reaksiyonuna uğratılan zenginleştirilmiş, büyük kütleli (örneğin   50kg ve %90 üzerinde saflıkta, U235) uranyumun  (binlerce ton TNT dinamit)  bomba etkisi yapacağını ve örneğin, (üretilecek bombanın tetikleme, zincir reaksiyonu alt sistemleriyle) ağır olacağından uçakla taşınamayıp, tekne ile taşınıp bir limanda patlatılırsa tüm liman ve yakın çevresinin yok edilebileceğini belirttiler. Ayrıca, uranyumun en çok Belçika Kongo’sunda, Almanya işgalindeki Çekoslovakya’da ve Kanada’da bulunduğunu, Almanya’nın Çekoslovakya’nın uranyum ihracını durdurduğunu, Alman fizikçilerin bu zincirleme reaksiyonunu bildiklerini belirttiler.  Roosevelt bir komite kurdurarak bu konuda çalışmaları başlattı ve takiben Manhattan projesiyle atom bombası üretimi çalışmaları başlatılmış oldu. 1945’de 6 Ağustos’ta Hiroşima’ya ve 9 Ağustos’da  Nagazaki’ye uçaktan atılan birer atom bombası yüzbinlerin ölümüne sebep oldu ve Japonya teslim olmak zorunda kaldı.

ABD hazırlanan ikisi Japonya’da kullanılan dört (4)  bomba için 1940’ların dolarıyla 20 milyar $, bomba başına 5 milyar$, İkinci Dünya savaşı için 3.3 trilyon $ harcadığını hesaplıyor.

ABD’nin 2013 hesaplarına göre her nükleer füze ve bomba yenilenmesi 85-200 milyon $ bandında seyrediyor. Üç bin (3000) nükleer başlıklı silah için 250 milyar $ paranın  otuz (30) yıl içinde harcanacağı tahmin ediliyor.

Sovyetlere gelince; Rus fizikçiler 1938’de Almanya’da  atom çekirdeğinin parçalanması olayını dikatle izlediler. 1943 Şubat’ına gelindiğinde atom bombası çalışmalarına fizikçi Igor Kurchatov ve Lavrentiy Beria; Stalin’in Temmuz 1945 Potsdam konferansı sonrası emri üzerine konuya odaklandılar. Sovyet polis şefi ve politik yönetici Beria ve General Boris Vannikov finansal ve bürokratik sorunları çözdü. Rus fizikçiler,  Yuli Khanton liderliğinde Manhattan projesinde çalışan Klaus Fuchs ve başka casus fizikçilerin tasarım ve teknik spesifikasyon dokümanlarını açıkçası Amerikan Nagazaki plütonyum U239 esaslı atom bombası projesini de dikkate alarak;  Amerikalıların altı (6) yılda yaptığı atom bombası benzerini, başarısızlık riskini almamak için,  dört (4) yılda Kazakistan Semipalatinsk’de 29 Ağustos 1949’da gerçekleştirdiler. Sonraları, daha hafif olduğunu söyledikleri kendi tasarımlarını da başarıyla denediler.

İki süper güç, kendi nükleer bomba stoklarını oluşturdular. Soğuk savaş dengesi kavramı oluştu. Küba bunalımı Ekim 1962 ABD ve Rusya’yı nükleer savaş eşiğine getirdi. Sovyetler Birliği yıkılana kadar 1991 nükleer denge devam etti.

Şimdi ikisi de azalttıkları ama Dünya’yı birkaç kez yok edecek güçteki nükleer stoklarını modernize ederek devam ettiriyorlar.

İngiltere pahalı bulduğundan Amerikan atom bombası deneme tesisleri yerine 3 Ekim 1952’de Avustralya kuzey batısındaki bir adada, Monte Bello’da, kendi atom bombasını denedi. Operation Hurricane diye adlandırdıkları nükleer bomba için yüz (100) milyon sterlin üzerinde bir harcama yaptı.

Fransız fizikçilerkonuyu savaş öncesi ve sonrası takip ettiler. Atom bombasından ziyade nükleer enerji santralı ile ilgilendiler. 15 Aralık 1948’de 5 kilowatt enerji sağlayan nükleer santral yaptılar. Santral elektrik gücü 1959 yılında yapılan santralda 200 megawatt’a ulaştı. Günümüzde Fransa  %70’e yakın oranda elektrik enerjisini nükleer santrallerden sağlıyor.  2015 elektrik üretimi  568 TeraWh ve bunun 437 TeraWh’ı nükleer enerji. Macron seçimlerde bu oranı 2025’lerde %50’ye düşürmeyi vaad etti ve güneş enerjisine geçmeyi teşvik edeceğini açıkladı. (1000megawatt=1 Gigawatt, 1000Gigawatt=1 Terawatt)

Fransa 1950’lerde ABD, Rusya ve İngiltere’nin nükleer bomba sahibi ülke olmalarının avantajlarını gördü. Ayrıca,  ABD ve İngiltere’nin bu teknolojiyi kendisinin geliştirmesine yardım etmediklerini algıladı.  Kendi bilim adamlarıyla, Cezayir’de Sahra çölünde 13 Şubat 1960’da 60-70 kilotonluk  denemesini başarıyla yaptı ve 1964’den beri askeri nükleer güç sahibi oldu.

Çin’in lideri Mao, Sovyet  lideri Stalin’den Çin’in kalkınması ve modern silahlanması için teknik ve askeri yardım istedi. Atom bombası için Rusların desteğini aldı. Sonraları Rus-Çin sınır anlaşmazlığı sebebiyle iki ülke arasındaki işbirliği durmasına rağmen, Mao’nun önemsemesiyle Çin 16 Ekim 1964’de  İç Moğolistan Gobi Çölünde atom bombası denemesini yaptı. Projenin politik ve finans sağlayan lideri modern Çin’in mimarı, Mao’nun görevlendirdiği Deng Xiaoping (Dönemi 1978-1992) idi. Atom başlıklı füze  1966’da, Hidrojen bombası denemesi 14 Haziran 1967’de  yapıldı.

Çin şimdi çalışan 20 nükleer enerji santral sahibi. Ayrıca, 28 adet, 2020’ye kadar bitirmek üzere, inşa halinde nükleer santral yapıyor. 2020’de 88 Gigawatt kapasite hedefi var ve daha temiz enerjiye geçmek, hava kirliliğini azaltmak istiyor.

Beş ülke   ABD, Rusya, İngiltre, Fransa ve Çin hem nükleer kulüp üyesi hem de Birleşmiş Milletler’de veto yetkisi olan ülkelerdir.

Hindistan’ın  1962’de Çin ile olan sınır anlaşmazlığı savaşında yenilmesi, Çin’in 1964’de nükleer güç olması Hindistan’ı güvenlik yönünden endişelendirdi.  Hintli bilim adamları, gelişmekte olan ülkelerin bilim adamlarından biraz daha ileri seviyede idi. Dr Homi Babbha liderliğineki ekip 1965’de tasarım çalışmalarına başladı. Hintliler, Hindistan’da bulunan Toryum’dan yararlanarak geliştirdikleri plütonyumlu atom bombasını 1974’de barış amaçlı olduğunu söyleyerek denediler. Daha sonra Hindistan, 1974-1998 döneminde yaptığı çalışmalarla kısmen ambargolara uğramasına rağmen 1998’de beş başarılı denemeyle nükleer güç oldu. Hindistan’ın Çin’i dengeleyici bir güç olması, demokrasi ile yönetilmesi ABD’yi sessiz kalmaya itti.

Hindistan’ı Keşmir sorununda tehdit gören ve baraj yaparak su kaynaklarını kestiğini söyleyen Pakistan’da  muhtemelen Çin’in yardımıyla 28 Mayıs 1998’de nükleer güç oldu.

İsrail, Fransa ve ABD işbirliği ile nükleer güç olma çalışmalarını yaptı. 1968’lerde nükleer güç olduğu söyleniyor. Günümüzde nükleer güç sahibi ülke olarak gözüküyor.

Günümüzdeki devletlerden İran ve Kuzey Kore’nin kıtalararası balistik füze ve atom bombası yapma arzusu biliniyor.

İran’ın  Saddam yönetimindeki Irak ile 1980’lerdeki sekiz (8) yıl süren savaşı sırasında Irak füzelerine ve kimyasal saldırılarına karşı aciz kalması savaş sonrası füze projelerine yönelmesine sebep oldu. Daha sonra Körfez’de Irak, Suudi Arabistan ve İsrail’e karşı kendisine mutlak güvence sağlayacak atom bombasına kavuşma ve caydırıcı bir ülke olma arzusu bilinmektedir.

Batı ise şah Rıza Pehlevi 1978  sonrası, müttefiki olarak görmediği, mollaların hakim olduğu İran’ın atom başlıklı kıtalararası balistik füzeye sahip olmasını riskli görmekte ve istememektedir. İran halkının çoğunluğu aksi düşüncede olup, bu iki istek için beraberdir (atom başlıklı kıtalararası balistik füze  ICBM sahibi olmak).

İran’ın barışçıl amaçlı nükleer enerji üretme hakkının olduğu bilinmekte ve ambargodan kurtulma karşılığında nükleer enerji programını kontrole açık tutması kabul görmektedir.  2015 yılında ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere ve Almanya’nın İran ile (5+1) imzaladığı anlaşma on beş (15) yıl süreyle İran’ın %90 düzeyinde zenginleştirilmiş uranyum, ağır su üretmesini sınırlamakta ve uluslararası bir komisyona kontrol imkanı vermektedir. Ambargonun kalkması, İran’ın el konulan finans ve mal varlıklarını kullanmasını ve ticari yasaklardan kurtulmasını sağlamaktadır. 

İran’ın zaman lehine çalışıyor. On beş (15) yıllık anlaşma süresinde biraz refahını artırması, halkına nefes aldırması gerekli.

Kuzey Kore’ye gelince, Rusların 30 Ekim 1961’de denedikleri 57 megaton güçlü (57 milyon ton TNT dinamit gücüne denk) Çar’ın Bombası’na göre küçük, 0.1 megaton güçlü hidrojen bombası olmakla birlikte 70 bin kişinin ölümüne sebep olan Nagasaki’ye atılan atom bombasından  beş (5) kat daha güçlü bomba denediği ve başarılı olduğu ifade edilmektedir.

Kuzey Kore kurulduğundan beri nükleer silahlanma ve ICBM peşindedir. Şimdiye kadar beş (5) nükleer bomba denemesi yaptığı ve başarılı olduğu, sorununun atom başlıklı füze yapma (nükleer başlıklı ICBM)  aşaması olduğu belirtiliyor.

Sonuçlar: Nükleer güç olmak,  kıtalar arası balistik füze üretmek, ICBM, ve füze yükü olarak atom bombası taşıyabilmek ülke caydırıcılığını, ağırlığını artırıyor. Güçlü, büyük devlet statüsüne geçiyorsunuz. Ayrıca, ilk saldıranın hiçbir şekilde cezasız kalmayacağını garantiye almak için nükleer füzeli denizaltı filoları ve yeraltında korunaklı nükleer başlıklı füzeler oluşturuyor ve saklıyorsunuz. Nükleer gücü muhafaza etmek, korumak pahalı.

Nükleer güç olan ülke   biraz gayretle nükleer elektrik enerji santrallerini de geliştirebilecek duruma geliyor. Ayrıca, Fırlatma altyapısı için fırlatma sistemleri ve füzeler üretildiğinden, gözlem, haberleşme, meteoroloji uydularını uzayda konuşlandırabiliyor. Düşman veya dost ülkelerin olanaklarını görüyor ve stratejik resmi değerlendiriyorsunuz. Günümüzde uzayda konuşlanmak önemli.

ABD, Kuzey Kore’nin ABD, Japonya ve Güney Kore için tehdit olduğunu söylüyor. Çin’in Kuzey Kore’yi durdurmasını istiyor.  Çin gözüyle ise uğrunda yüz (100) bin kayıp, 400bin yaralı verilen tampon Kuzey Kore’nin yaşaması daha iyi.  

Kuzey Kore halkı isyan edip, Güney Kore ile birleşene kadar Kuzey Kore sorunu sürebilir. Halk itaatkâr ve kanaatkâr olduğundan bu süre uzayıp gidiyor.

Geriye çözüm için ABD, Rusya, Çin, Japonya, Güney Kore ve Kuzey Kore’nin katıldığı altı ülkeli görüşmelerde uzlaşmak kalıyor. Kuzey Kore’nin askeri çözümlerle yok edilmeye çalışılması çare değil. Kuzey Kore, ABD ve müttefiklerini bir odadaki sivrisinek misali rahatsız ediyor. Uzlaşma üretmek şart. Kuzey Kore’ye ambargo yaptırımları yerine yardım, işbirliği, diktatörü kutsamak gibi yollar istenirse denenebilir.

Ayrıca, Kuzey Kore ile “Kuzeyli kardeşlerimiz” deyip uzlaşma ortamı sağlayabilecek bir Güney Kore Başkanı da ortada yok.

 

 
Toplam blog
: 182
: 1556
Kayıt tarihi
: 14.10.12
 
 

Elektronik Y.Mühendisiyim. Teknik alan dışında Tasarruf ve tutumlu yaşam, Kişisel Finans Yönetimi..