Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '08

 
Kategori
Fizik
 

Atom'ların sesi duyulur mu?

Atom'ların sesi duyulur mu?
 

Düşünebiliyormusunuz maddelerin atom sesleri duyulsa, bir kayanın yanından geçerken arı kovanı sesi gibi bir uğultu veya daha değişik diye düşüne durmayın öyle olsa kendi varlığımızla birlikte çevremizdeki herşeyin sesi duyulması gerekirdi. Bu durum belki cehennem ses cehennemi olurdu!

Boş ver bunları düşünmeye değer mi! Düşüncede akla gelene, gelme denmez. bu nedenle hayal ederiz zaten, yada hayallerimiz realiteyi aşarak metafizik bir boyut kazanır. İşte bu düşünce derinliğinden yüzerek çıkıp seyreyleyip ferahlarız.

Varlıklardan yada maddelerden ses çıkar. Sesler kendiliğinde çıktığı zaman bunu çıkaranlar doğal ses kaynaklarıdır. Ses kaynaklarının ses verebilmesi için titreşim veya hareket gereklidir. Hareket ve titreşim kaynağı hava veya havaya titreşim gönderen maddelerdir. Ağızdan çıkan sesler havanın veya maddelere çarpan havanın yarattığı titreşimle sesdalgaları oluşmaktadır.

Harekette sürtünme ile temas ettiği havada, meydana getirdiği titreşimle ses oluşturur. Yani madde hareket ediyorsa ses vermesi gerekir. Ses çıkmıyorsa havasızlık ortamında olması gerekir mi diyeceğiz! Bu düşünceyle atom yapısındaki çekirdek elektronlar arası havasız durumda olması gerekmektedir. Madde atomlarının sesleri duyulmadığına göre böyle bir yargıya varmamız gerekiyor.

Ses frekansları (dalgaları) değişik boyutlarda olduğundan birçok sesleri bizim duyu-işitme organımızın biyolojik yapısı gereği algılayamayız. Zaten ses dalgalarıda çıktığı ortama göre değişik hızda yayılma gösterir. Ses dalgaları katılarda ortalama 5000 m/s hızla, suda 1453m/s hızla, havada 340 m/s yol almaktadır.

Atomik ses, öyle anlaşılıyor ki atomun kütle yapısının küçüklüğü nedeniyle ses frekansı oldukça kısık olmakta. Olsun ama, bu seslerin bileşkesi güçlü olası gerekmiyor mu? Veya organik madde atomlarının sesleri emilim içinde kalıyorsa mineral maddelerin sesleri metalik gibi dışa vurması gerekmez mi?

Çıkış (attack)-Düşüş (decay)-Kalış (sustain) ve nihayet düşüş (decay), seyri ya dalga boyu olarak bize yada madde dışına kadar çıkmıyor yada bizim algı kapasitemiz dışında kalıyor olsa gerek.

Hareketin sesi olacağına göre ve elektronlardan ses çıkması gerekmesine rağmen, olaki bu sesin bizim algı frekenslarımız dışında olması ve diğer birçok canlınında aynı şekilde rahatsız olmamak için buna göre biyolojik yapılanmaya sahip oldukları anlaşılmaktadır. Öyle anlaşılmaktadır ki atomlardan ses bileşkesi olarak yansıyacak ses frekansları birleşerek artan bir dalga yapısı ile algılayabilseydik evrendeki herşeyi çevremizdekilerle birlikte düşünmek bile korkunçtur. Düşünebilirmiyiz dünyada koca kütlesiyle barındırdığı atom toplamıyla ve bu devasa cüssesiyle kendi etrafındaki dönüşünde ve güneş etrafındaki turunda çıkaracağı ses nasıl hissedilir di!

fakat öyle anlaşılmaktadır ki atomlardan meydana gelen kendileride hareketli olan dünyamız ve diğer gezegen ve öbür uzay sistemlerinin de ses verdikleri düşünülmelidir.

Bu alemin müthiş sessiz durumdaki bize olan hizmet konumu, vahdet-i vücut bağlamında mucizenin pozitivizmden yansımasıdır. İlahi kuvvet herşeyle birlikte kendi iradesi rahmet sıfatındandır. Pozitif bilimlerdeki araştırmalar nasıl yaratılmış olduğumuzun kanun ve formüllerinin keşfidir. Ve bu nedenle çok kutsal ve üstün uğraş ve çalışmalardır.

Böyle bir evreni üstün bir canlı olarak fark edebildiğimiz için. Allah'a hamd olsun.




nariçi 12.07.08

 
Toplam blog
: 376
: 1841
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Hayat herkes için aslında yalnızlıktır. hiç kimsenin doğal garantisi yoktur. (Günlük atüel haberl..