Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ekim '09

 
Kategori
Tarih
 

Attila'nın ölümü

Attila'nın ölümü
 

ATTİLAKay:neveryetmelted.com


Avrupa Hun Devletini en güçlü dönemini yaşatan Attila, Avrupa’yı sallamış, Batı Roma’nın yıkılışında önemli rol oynamış, Bizans’tan yıllarca vergi almıştı. “Tanrının Kırbacı” lakabıyla Avrupalılarca efsaneleştirilmiş tarihin ilginç şahsiyetlerinden biridir.

Hunlar Orta Asya’da meydana gelen olaylardan sonra batıya göç ederek Avrupa’ya yerleşmişlerdir. Onların bu göç hareketi tarihe Kavimler Göçü olarak düşecek, yeni bir çağın başlangıcı sayılacaktır. Bu büyük göç, tarihin dev imparatorluklarından biri olan Roma’yı parçalamış, ikiye ayırmıştır. Batı Roma ve Doğu Roma (Bizans). Bir yönüyle Bizans’ın sonu kadar doğumu da Türklerin elinden olmuştur.

Burada Bizans’tan kısa bir olay da anlatmak istiyorum. 400 yılında İstanbul’daki Gotlar, Gainas önderliğinde ayaklandılar. Şehri yağmalamaya başladılar. Yerli halk da karşılık verince şehir karıştı. Bizans İmparatoru Hunlarda yardım istedi. Hun hükümdarı Uldin, Gainas’ın başını İmparatora hediye etti. İmparator da hediyelerle karşılık verdi. Ve Hunlarla ittifak yaptı. Bu olayın anısına İstanbul’da Arkadias Sütunu (Dikilitaş) yapıldı.

445’de Attila kardeşi Bleda’yı öldürerek tek başına hükümdar oldu. Batı ve Bizans arasında dengeli bir politika izledi. Biriyle savaşırken biriyle dostane geçiniyordu. Batı Roma ile ilişkilerin iyi olduğu bir dönemde İmparator Theodesios atından düşüp ölünce yerine geçen sertlik yanlısı III. Valentinianus ile birlikte ilişkiler bozuldu. Yeni İmparator 25 yıldır Hunlara ödenen vergiyi kesti ve Attila’yı tanımadığını bildirdi.Tam bu sırada gerçekleşen başka bir olayda ilişkilerin iyice arapsaçına dönmesine neden oldu. Bu olay ; Yeni İmparator’un yanında bulunan Prenses Honoria iktidarın ortağı idi. İmparator ondan kurtulmak için kahyasıyla ahlaksız ilişkiye girdiği bahanesiyle Prensesi, İstanbul’a gönderip nezaret altına aldırdı. Ayrıca zorla yaşlı ve zengin bir adam olan Herculanus ile nişanladı. Gururu kırılan Prenses bu durumdan kurtulmak için, güvendiği adamlarından birini Attila’ya göndererek kendisini kurtarmasını istedi. Attila’nın emin olması içinde ona yüzüğünü gönderdi. Bu davranışı siyasi bir skandala yol açtı.

Attila, olayı ciddiye aldı. Roma’ya başvurarak nişanlısına düşen Batı Roma İmparatorluğu’nun yarısını çeyiz olarak kendisine verilmesini istedi. Sıkışan III.Valentinioanus Prensesi Roma’ya getirtip, yaşlı nişanlısı ile evlendirdi. Attila’da nişanlısının haklarının savunucusu olarak dozunu gittikçe arttıran bir tehdit ile işi, savaşa dökeceğini söylüyordu. Attila’nın istekleri her defasında İmparator tarafından reddedildi. Attila, tarihe biri Galya biri de Roma olmak üzere geçen iki sefer düzenledi.

Roma, Attila’yı yatıştırmak için elçi üzerine elçi gönderiyor, Roma hukukuna göre Prenses Honoria, karısı bile olsa, ülke topraklarının verilemeyeceğini açıklamaya çalışıyordu. Attila, önce Galya’yı (Fransa) istila etmiş sonra Roma ‘ya kadar olan bütün şehirleri tahrip ederek Başkent Roma’yı kuşatmıştır. Attila, bütün işlerini kahinine sorarak hareket eden batıl inanışlı bir yöneticiydi. Kahin de Roma’yı alırsa öleceği konusunda bir kehanette bulundu. Geçmiş tarihte Roma’yı alan Hükümdarlar ilginç bir tesadüftür ki ölmüştü. Kuşatmayı ağırdan alan Attila, elçi olarak gelen Papa’nın tüm isteklerini şaşırtıcı bir şekilde kabul etmişti.

Bunun yanında Kuşatmanın kaldırılma sebepleri olarak, ordunun çok yıpranması, yaz sıcağında gömülmeyen cesetler yüzünden salgın hastalıkların ortaya çıkması, İtalya’da baş gösteren kıtlık ve Bizans’ın doğudan Hun topraklarına girmesi sıralanabilir.

Attila, tehditler savurup, Honoria için tekrar geleceğini belirterek ülkesine geri döndü. Macar ovasındaki evine dönünce ilk iş olarak , Bizans’dan yıllık vergisini hemen istemiş yoksa savaş açacağı tehdidinde bulunmuştu. Savaş mevsimi başlamadan önce Attila, mevcut kadınlarına bir yenisini daha katmaya karar verdi. İldiko adında bir Cermen kızıyla şatafatlı bir düğün yaptı. Gerdek gecesi ağzından burnundan kan boşanarak kendi kanında boğularak öldü. (453) Ölüm sebebi tam olarak bilinmiyor. Ama çok yemek ve içmek ilk ihtimal olarak gösteriliyor.

Hunlar, geleneklerine uyarak değerli Hükümdarlarının ölümüne, saçlarını ve atlarının kuyruklarını keserek ve erkeklerde yüzlerinde derin yaralar açıp, ağıtlar yakarak yas tutmuşlardır. Naaşı, ipekten bir çadıra kondu. Sevenleri, onu son kez görmeye, saygılarını göstermeye geldiler. Defnedilme konusunda ki efsaneye göre; naaşı, önce altın, sonra gümüş, sonra bronz bir tabuta konarak bilinmeyen bir yere gömüldü. Onu gömenler de öldürüldü.

Kaynak: ATTİLA- Şerif Baştav

 
Toplam blog
: 152
: 10713
Kayıt tarihi
: 16.08.07
 
 

TARİH ÖĞRETMENİ MEB DENİZLİ  AĞRI AFYON  ..