Aura ve Yaratıcılık, Migrenli Ünlüler

Aura Nedir?

 

Aura, son yüzyılda migren için kullanılan bir tanımdır. Daha önceleri epilepsi için kullanılmaktaydı. Tarihteki migrenli ve epilepsili ünlülere baktığımızda bazı nöbet ya da ataklardan bahsedilmektedir. Bunların büyük çoğunluğu muhtemelen migren aurasıydı. 

 

Aura, daha çok görsel içerikli değişimler içerir. Aynı zamanda algıda ve ruh halinde değişimlerde olur. 

 

Auralı migren genellikle ağrı öncesinde olur ve yaklaşık yarım saat kadar sürebilir. Aura kaybolurken baş ağrısı başlar. Bazen hiç baş ağrısı olmadan sadece aura ile migren atağı olabilir. Tipik yaşayanlar dışında kısa süreli gözünde ışık çakmaları, gözün önünde uçuşan, yanıp sönen karaltılar görenlerin de aura yaşadığı hatta migrenli olduğu söylenebilir. 

 

Auranın görsel bulguları yanıp sönen, görülüp kaybolan noktalı karaltılar, ışıklar, çizgiler, şimşek gibi çakmalar, yıldızlar, parlamalar, buzlu gibi görme, görüntünün bozulması, kırılması, karışması gibi çok değişik olabilir. 

 

Aura izlerini daha çok ressamlarda bulabiliriz. Resimde pointilism (noktacılık) akımını başlatan George Seurat’nın resimlerinde kaybolan noktaları çok iyi görürüz. Bu anlatım ‘Seurat effect’ adıyla tıbbi literatüre de geçmiştir. 

 

Kırılma, görüntünün birbirine kayması, fraktal görünüm Picasso’nun resimlerinde kendini gösterir. 

 

Auralı migrende algı değişir. Bedenin parçaları, nesneler farklı bir boyuttaymışçasına değişir. Sürrealist ressamlarda migrendeki algı değişiminin karşılığını fazlasıyla görürüz Tüm sürrealistlerin aura yaşamışlıkları düşünülebilir. Salvador Dali’nin etkilendiğini söylediği Giorgio de Chirico’nun meydanları sizi başka bir algı boyutuna götürür. Araştırmalarım sonunda “Temporal lop epilepsi mi yaşıyordu?” üzerine yazılmış makale bulabildim. “Alice Harikalar Diyarında” kitabı da algıdaki değişimlerin tipik yazın örneğidir. 

 

Birçok bilim adamı migrenlidir. Beni en etkileyen Charles Darwin olmuştur. Evrim teorisi için kanıtlar arama yolculuklarında deniz tutması ile mücadele etmesinin yanı sıra çalışma için gittiği yerlerde günlerce süren görememe yakınmaları ve baş ağrısı atakları yaşamaktaydı. Okuduğum yazıda bu durumun çalışmasını çok sekteye uğrattığını yazmaktaydı. Auralı migren atakları belki çok zaman kaybettirdi ama bu yapı baktığı fosillerde, canlılarda evrim teorisinin ispatlarını görmesini de sağladı. 

 

Migren yaratıcılığı çok arttıran bir yapıdır. Migrenli kişinin sinir sistemi doğuştan ayrıntılı ve hassas çalıştığı için dünyayı çok daha farklı algılar. Bu durum ve migren atağı sırasında yaşananlar migrenlilerde yaratıcılığı arttırır. Anlatmaya dilin gücünün yetmediği bu karmaşık tablo görsel alanda karşılık bulabilmektedir. 

 

Migrenli olmak ayrıcalıktır.

 

http://www.emelgokmen.com/migren/aurali-migren

http://www.emelgokmen.com/egBlog/Blog/aurali-migrenin-ressamlara-etkileri

http://www.emelgokmen.com/egBlog/Blog/MigrenveEpilepsiOlmaninAyricaligi