Avanos'ta Ağaç Katliamı

Kapadokya’ya yerleşeli 3. yıl dolmak üzere. Bölgede en çok Avanos’u sevdik; yeşili,  bende uygar olduğunu izlenimi yaratan demografik yapısı ve en çok da, Avanos’u ortadan bölen ve şehre hayat veren Kızılırmak çekici geldi. Bölgenin bozkırını göz önünde bulundurduğumuzda; Gülşehir ve Avanos’un Kızılırmak’la hayat bulduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Her iki ilçenin de yeşilinde mutlak etkisi var ülkemizin en uzun akarsuyunun.

Avanos sadece yeşili ve ırmağıyla değil, yapılarıyla da çok özel bir yerleşim birimi. Kat sınırı nedeniyle birkaç bina hariç, genellikle 2 kat üzerine kurulu yapılaşmada mimari çok etkileyici. Şehrin eski kısmındaki tarihi evler de ayrı bir değer hem bölge için hem de Avanos için. İşte bu değerlerle bütünleşen yeşili, yaşadığımız şehri farklı kılan unsurlar oluyor.

Yerel yönetimlerin katkılarıyla Kızılırmak kıyıları ıslah edilmiş, güzel peyzaj örnekleriyle öne çıkmış bir yer Avanos. Kıyıdaki ticari tesisler, ağaçlandırmalar vs. hepsi ayrı bir güzellik. Bölgenin duyarlı insanları da yaşadıkları alanları yeşillendirerek, ağaçlandırarak katkıda bulunmuşlar bu güzelliğe.

Geçtiğimiz günlerde söz ettiğim bu güzelliklere bir ‘saldırı’nın tanığı oldum. Bahçelievler Camii’nin alanında yer alan bir fırından ekmek alırım her gün. O fırının yanında oluyor olay. Saldırı demiştim ama ‘katliam’ sözcüğü sanırım daha iyi anlatacak bu durumu. Ekleyeceğim fotoğraflarda da görüleceği üzere elinde motorlu hızarlarla, vinçlerle bir grup insan(!) Bahçelievler Camii’nin avlusundaki ağaçları katlediyorlardı. Hemen fotoğraf makinemi alıp fotoğraflarını çekmeye başlayınca katliamcılardan birisi sordu; “Hayırdır niye fotoğraf çekiyorsun?” diye. Kendilerinin doğa ve yeşili nasıl katlettiklerini belgelediğimi söyledim, savunmaya geçti; “Bu kesimlerin izni var!” Orada çam ağacı olduğunu, izin alınamayacağını tahmin ettiğimi söylesem de bildiklerini okumaya devam ettiler.

Bir başka gün de etrafın çıplak halini görüntüledim, onlar da aynı fotoğraf serisinde görülebilir.

Birkaç gün evvel yine ekmek alırken ora sakinlerinden öğrendim, ilçe kaymakamı, garnizon komutanı olduğunu tahmin ettikleri bir rütbeliyle birlikte bir heyetin inceleme yaptığını. Hem bu yazıyla tanıklığımı hem de görselleriyle kanıtlayarak, inceleme heyetine de katkıda bulunmak istiyorum. Bir dut ağacı bırakılmış, kesilmemiş. Sorulduğunda, meyvesi olduğu gibi bir yanıt verildiği konuşuluyor o bölgede.

Umarım konu devlet ciddiyetine yaraşır şekilde incelenir, soruşturulur ve katliamda rol alanlar gerekli cezayı alırlar.