Avatar filmi 3 boyutlu (3D) değilmiş!

Bunca yaygara, onca tantana kopartılınca vacip oldu. Zaten izlemeyi düşünüyordum da bu kadar ses getireceğini ve dolayısıyla bunun izleme güdüsünü bu raddede tetikleyeceğini bilemedim. Bir yandan gazetelerde çıkan film yorumlarını okuyorum öte yandan da okumak istemeyen iç sesimle mücadele ediyorum. Zira densizin biri kalkar da sonunu söyler diye korkuyorum.

Bende de böyle bir fobi var işte. İzlemeyi düşündüğüm bir filmin, okumak istediğim bir kitabın sonunu söyleyecekler diye ödüm patlıyor. Zira sonunu bilince heyecanı ve zevki kat be kat azalıyor. İşte Avatar için de aynı duygular içerisindeyim. Film çok ses getirince her yerde film yorumları karşıma çıkmaya, korkumu tetiklemeye başlamıştı.

“Behey gafil. Ne diye bekliyorsun o zaman. Bir an evvel izle de korkmana gerek kalmasın” denebilir. Normal bir film olsa idi zaten izlemek için bu kadar gecikmezdim. Ancak 3 boyutlu olunca işin rengi değişiyor.

Şöyle ki 3 boyutlu seanslar zaten normal seans sayısından az oluyor, hem de film birkaç salonda birden oynatılmıyor. Çünkü bütün salonlar 3D film için tasarlanmış değil. 3D teknolojisi genelde bir salona uygulanmış oluyor. Haliyle salonda istediğiniz saatte yer bulmak hemen olacak iş değil. Bir de zevce hazretleri faktörü olunca!

Ben malum mekanda malum işlerle meşgulken Avatar vizyona girmiş ve o sırada denk gelince bizim zevce hazretleri filmi izlemiş. Gelince bana bir anlattı bir anlattı ki hemen o an gidip seyredesim gelmişti. Az önce saydığım şartlar malum. Bir de zevce hazretleri “ben de izleyeceğim seninle” deyince işin rengi değişti tabi. Artık beni yalnız salmak istemediği için mi öyle dedi, filme bayıldığı için mi bilemem :) (Filmi izleyince ikinci şık ağır bastı:)) Onun mesaisine uygun bir zaman denk getirmek vacip oldu. Hasılı kelam filmi izlemek gecikti.

Bir başka faktör daha vardı ki zaten konu başlığına sebebiyet vermiştir. O da XpanD teknolojisi. “Avatar 3D imiş, varalım izleyelim hemen” deyuben rastgele bir sinemaya gittiyseniz yazık olmuş derim. İşte ben XpanD teknolojisi ile gösterilen filmi izlemek için fırsat kolladım. İyi de ettim.

Şimdi kalkıp da “Avatar 3 boyutluymuş” dersek yanlış yapmış oluruz. Bu teknoloji (XpanD) ile adeta dört hatta beş boyutlu mirim. Boyut saymaktan filme konsantre olamadım. Zaten konsantre olduktan sonra da dünya ile bağlantınız kesiliyor. Tıpkı filmdeki gibi! Evet orada da dünya ile bağlantı kesiliyor. Anlatmayacağım tabi. Bilirsiniz huyum değildir. Azcık ipucu vermek dışında film konusuna değinmem. Bendeki malum fobi sizde de olabilir. Sonra sayıp söven olur maazallah :))

Filmin konusu hakkında zaten bir sürü yazı yazıldı. Bir de ben yazıp kabak tadı vermeyeyim. Şu kadarını diyebilirim. Konusu ve kurgusu mühim değil. Görsel bir şölen sunuyor. Mükemmel bir görsellik eşliğinde konu ve kurgu ne olsa giderdi. Öyle de olmuş zaten. Biraz mistik, biraz fantastik, biraz jimnastik işte.

Avatar solcuymuş tartışmalarından tutun da filmdeki kuşlar ile Ebabil Kuşları kıyaslamasına değin bir çok tartışma var. Vakit olursa belki onları ayrıca yazarım. Bugün anlatmak istediğim filmin 3D yani üç boyutlu addedilemeyeceği gerçeğidir. Gerisi hoş :))

Bir de film izlerken eğildiğim bir sahne var ki aklıma geldikçe hala gülüyorum. Filmde fırlayan bir taş parçası üzerime geliyor sanıp başımı eğmişim! :)))) İşte XpanD farkı!

Filmin Fragmanını Buradan İzleyebilirsiniz

<ımg alt="http://img.sinemalar.com/images/haber_ss_buyuk/977/Avatar-3-Boyutlu-Olarak-Cinebonuslarda-3.jpg" src="http://img.sinemalar.com/images/haber_ss_buyuk/977/Avatar-3-Boyutlu-Olarak-Cinebonuslarda-3.jpg"><ımg alt="http://tolgaarican.com/wp-content/uploads/2009/12/avatar-movie-540x303.jpg" src="http://tolgaarican.com/wp-content/uploads/2009/12/avatar-movie-540x303.jpg">