Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mart '07

 
Kategori
Coğrafya
 

Avrupa' nın AB' si

Avrupa' nın AB' si
 

AB ülkesinde yaşayan sıradan bir vatandaş olarak, aklıma bu yazı dizisi geldi. 1-2 diye sınıflandırmak istemiyorum. Size benim gözümle anlatmaya çalışacağım. Turistik bir yazı olmıyacak. Bilinmeyen taraflarını, biraz da o insanları, yaşamlarını, düşünce yapılarını, kafalarına saplı kalmış değişmez kalıcı düşüncelerini, AB ile ilgili düşüncelerimi, karekter yapılarını, aile, dini yaşamlarini, benim gözümde kim olduklarını anılarımla anlatmaya çalışacağım.

Neden bu konu diye sorarsanız ?

Hafta sonu Berline 100 km uzaklıkta bir Polonya kasabasına alışveriş için gittik. Fotoğraf makinam yanımda olmadığı için daha sonraki yazılarım da çekip yayınlıyacağım. Biliyorsunuz ki büyük şölenlerle AB'ye katılan yeni üyelerden biridir. Yaşantı sosyal yandan bakıldığı zaman bizim ufak şehirlerimizdeki yaşam tarzı görüntüler. Fakir bir ülkedir. AB'ye girebilmek icin kanunlar yapmiş, uygulamasi belki yarim asira dayanabilecek bir ülke. Parası bu günkü kurla 1 € 4 sloti karşılığına gelir. Yaşam tarzları eski kültürlerini aramak, benliklerini tekrar bulabilme çabası için de geçmektedir.

AB'ye alınma nedenlerinden bir tanesi de diyet borcudur. Bir de parçalanmış Rusya'ya karşı tampon ülke olma sıfatı... Alman çizmesini çabuk unutmuş olmaları beni hayret için de bırakmıştır. Fransa ise bunu üzerinden hala atamamış olmasına rağmen belki de Rusya'nin o katı rejimini unutmaları uzun süreceği için AB onları "tampon AB devleti" yapmıştır sanıyorum!...

Bu arada seyahat etmek isterseniz Avrupa'da ikamet eden Türkler bile bu gün Fransa, Hollanda ve diğer ülkelere vize ihtiyacı olmadıkları halde Polonya için vize almak zorundadırlar, sakın bunun nedenini vize olarak düsünmeyin. Bu onun yalnız şimdilik kağıtta bir AB ülkesi olduğunu gösterir. Sınır kapıların da hüviyet kontrolleri vardır. Diğer AB ülkelerinde sınırı geçtiğinizi, trafik levhalarından anlarsınız. Vize almadan dolaşım yapabilirler. İyi bir meslek sahibi iseler iş imkanı vardır. Vasıfsız işçiler için hiç bir şans yoktur. Vasıflı işçi kendi ülkesinde daha iyi imkänlar içinde yaşamaktadır. Bu kısa bir geçişdi. Daha sonra Polonya hakkında daha geniş bilgi vermek istiyorum.

İlk önce Avrupa'nın sınırlarını çizmek lazımdır. İskandinav ülkeleri İsveç, Norveç, Fillandıya, Danimarka Avrupa'nın kuzeyini bir grup halinde kendilerine has bir tarzda temsil eder.

Almanya , Avusturya, Lübyana, kısmen Slovakya, Macaristan. Bunlarda ayrı bir Avrupalı. Hollanda, Belçika, Lüksenburg, İsviçre onu da 3 bölümde görebiliriz. Fransanın yarısı. İşte Avrupanın sınırları budur. İngiltere, Amerika'nın uc kapısı. Bunu tersine de çevirebiliriz. İrland'a Island kendine öz ülkeler.

Geriye Akdeniz ülkeleri kalır ki bunlar Avrupa'lı değildir. Fransanın yarısı İtalya, İspanya, Portekiz, Yunanistan, kısmen Hırvat'lar, Mekadonya.

Balkan ülkeleri Bulgaristan, Romanya. Onlarda ayrı bir karışım. Slovakya kısmen Çekler, Sırplar, Hırvatlar kısmen, Arnavutluk diğer yeni bağımsızlığı kazanmış ülkeler. Yukarı da Litvanya 3'lüsü de İskadinav ülkelerinin diyet borçları olup, biraz onların yaşam ve Rusların etkisi arasında benlik arayisindadırlar.

Benim bu görüsüm harita üzerindeki Avrupa değil de Yaşam Tarzı ve karakter üzerindeki toplulukları belirlemedir. Bu konuyu kimlerin kimlere flörtleri, diyet borçları yaşayan o sıradan insanların ağzından anlatmak isteyeceğim. Yazimin bu bölümüne nokta koymadan önce anlatmak istediğim bir örneği vermek istiyorum. Venedik sokak numaraları ile bölünmüştür. Onları görmek isterseniz. 4000'den sonra noları dolaşın. Onlar oradadırlar.

Saygılar.

 
Toplam blog
: 271
: 1289
Kayıt tarihi
: 20.02.07
 
 

Bütün canlıları seven, kendi penceresinden yaşamı anlamaya çalışan, onlardan bir şeyler öğrenmek ist..