Avrupa Birliği: Yıl 2050

Bugün ofiste çalışırken aşağıdaki mesaj geldi ve çay molasında iş arkadaşlarımla eğlenmek için paylaştım, önce okuyun sonra devam edeyim...
Yıl 2050. AB Komisyonu Başkanı odasında otururken, yardımcısı içeriye heyecanla girer:
- Efendim, Türkiye tüm isteklerimizi yerine getirdi. Onları AB'ye alacak mıyız?
AB Başkanı:
- Yok canım, henüz olmaz. Git, duyur, Tüm Türkiye İngilizce konuşacak, Türkçe'yi yasaklıyorum.
- Efendim onu 5 sene önce yaptılar. Hatırlamıyor musunuz?
- O zaman söyle, kokoreç yasaklansın.
- Aman efendim, onu yemeyi 2005'te bıraktılar.
- Ya ne bileyim? Kınayı yasaklayın.
- Ooooo. Beyefendi.Onu çoktan bıraktılar.
AB Başkanı düşünüp taşınmış ve;
- DAĞITIN O ZAMAN AVRUPA BİRLİĞİ'Nİ...

Evet, eğlenmek için paylaşmıştım bu gelen mesajı ama ilk an gülümseyişlerinden sonra bir arkadaşımın "şaka bir yana eğitime karışıyorlar bu hızla 2050 ye kalmazlar" dediğinde tüm o gülücükler kayboldu, çaylar soğudu ...

1960'lı yıllarda resmi olarak başlayan Avrupa Topluluğu'na katılım için çabalarımız sonucu, değişen kanunlar, değişen Türkçemiz, değişen kültürümüz ve en kötüsü ekonomik olarak çöküşümüz...

Bir şahıs/şirket; borcu olduğu sürece borçlu olduğu kişiye/kuruma(o) karşı sorumlulukları vardır ve borcunu zamanı geldiğinde ödeyemiyorsa O'nun ortaya atacağı yeni şartlara devamlılık için onay vermek zorunda kalacaktır. Gün gelecektir ki yönetici konumunda borç alanken; hayal edemeyeceği derecede borçlanmış yönetilen konumuna düşecektir. Değişmeyen tek şey yine para kazanmak ve hayatını idame ettirmek için çalışacaktır ama tek bir farkla, yeni efendisine olan borçlarını ve bitmek bilmeyen faizlerini ödemek için...

Şu an güzel ülkemizde aynı durumda. Birçok kişi bireysel çabalarıyla tehlike çanlarını çevresine duyurmaya çalışıyor ama artık yukarıda alıntı yaptığım gibi iş mizahta bile çaylarımızı soğutacak kadar tehlikeli durumda.

Bu yazdıklarım şu an güncel ama 20xx tarihinde bu blog internet uzayında aktif kalırsa bir tarih belgesi olacaktır ve kim bilir 20xx tarihinde vay be bu çocuk ileriye yönelik düşüncelere sahipmiş, bakın şu an ne yapıyor diyenler çıkacaktır...

Lütfen alıntıyı bir kez daha okuyun ve acıktıysanız Şampiyon'da veya beğendiğiniz bir yerde kokoreç yiyin...