Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ocak '09

 
Kategori
Siyaset
 

Avrupa Birliği uyum yasaları ve olası sakıncaları

Avrupa Birliği uyum yasaları ve olası sakıncaları
 

AB üye ve adayları haritası


Toplumsal yapının temelinin hangi kültürden geldiği, bugünkü yapısı, ekonomik yapılanmasının ve hukuk sisteminin nasıl oluştuğunu detayları ile irdelemek ve buradan hareketle ekonomik yapısı ile hukuk sisteminin toplumsal kültüre uygunluğu araştırılmadıkça toplumsal huzurun sağlıklı temele oturması mümkün değildir.

Bir başka ifade ile bir toplumun, devletin; Antropolojik, Sosyolojik, Ekonomik ve Hukuki yapısının uyumu sorgulanmadığı ve senkronizasyonu sağlanmadığı sürece toplumsal uyum mümkün değildir.

Evet; Bir toplumun kültür temeli vardır ve buradan hareketle iç dinamikler ve dış etkilemelerle antropolojik süreci yaşayarak sosyolojik yapısında değişimler gelişimler yaşar, bu durum ekonomik yapısına ve buradaki değişimlere bağlı olarak yeni bir duruma bir sosyolojik resme (görüntüye) kavuşur.

Toplumsal huzurun temeli toplumsal kültürle hukuk yapısının uyumuna bağlıdır. Örneğin Türkiye Asya tipi üretim tarzı ekonomik alt yapıdan, kapitalizme zorunlu geçiş, bireylerin tebaa statüsünden vatandaş formasyonuna zorlayarak kavuşturma, tarım toplumundan sanayi toplumuna, misafir kültüründen 20 milyon turist kapasiteli turizm ülkesine dönüşürken, alt gelir düzeyine sahip ekonomisi (işsizliğin % 14 ler gibi yüksek bir oranda olması), dış pazarlarda Çin gibi İLO çalışma şartlarını kabul etmeyen, uygulamayan devasa bir ülke ile rekabet ederken; hukuk sistemini de Avrupa gibi refah ve kültür düzeyi en yüksek toplumdan alması; günlük hayat ile mahkeme, piyasa şartları ile vergi yönetimi arasında büyük çelişkiler çatışmalar oluşturmaktadır.

ÖRNEĞİN; yukarıda belirttiğim gibi ülkemizin endüstri ürünleri yurt dışı pazarlarda Çin ürünleri ile rekabet etmekte, bu nedenle emek maliyeti de bu ülkeyle rekabet etmek zorundadır. Ayrıca ülkemizde ekonomik düzey temeliyle belirlenen asgari ücret düşük kaldığından ve işsizliğin oluşturduğu rekabet yapısı ile çalışma saatleri hukuki süre olan haftalık 45 saatten 66 saate kadar çıkmaktadır. Ayrıca ücretler üzerine konan sosyal güvenlik ve kamu yükünü yüksekliği çalışan ile işvereni ya sosyal güvenliksiz veya en iyimser yaklaşımla asgari ücretle SSK lı gösterme konusunda mutabık kalmaya zorlamaktadır.

Bu şartlarda kayıt dışı ekonomi kaçınılmaz bir durum olmakta, yine çalışan ile işverenin işyeri şartlarında anlaşma; iş hukukuna ters düşmektedir. Olası bir durumda işveren ve çalışan arasındaki uyumsuzluğun hukuki temeli kalmadığından; mahkeme şartlarında ya çalışan veya işveren mağdur duruma düşmektedir.

Oysa Vergi ve hukuk yapısı, toplumsal kültür temeline yapısına uygun şekilde hazırlanmış olsa işveren ve çalışan ilişkilerindeki pürüzler ve hukuksuzluklar en aza iner. Bu şartlarda gerekli düzenleme akademik altyapıya dayanacak yasama düzenlemesi gerektirmektedir. Ancak Yasama toplumsal yapı ile hukuk arasında bir uyumu araştırmak veya düzenlemek gibi bir kaygıdan uzak kaldığı sürece; toplumun seçtiği parlamenterlerin kendi toplumuna yabancılaşması kaçınılmazdır.

ÖZETLE yasamanın, yasa ile toplumsal şartlar arasında uyum sağlaması gerekirken, yasa ile toplumsal şartlar arasında yabancılaşmayı körüklemektedir. Şimdi Avrupa Birliği uyum yasaları çıkarılırken, bu yasaların toplumsal kültüre uyumu aranmadığından yeni garipliklerin yapıldığı, yasa ile toplum arasında yabancılaşmanın giderek uzlaşmaz hale geldiği anlaşılmaktadır.

Kadri KANPAK

 
Toplam blog
: 617
: 1221
Kayıt tarihi
: 03.12.07
 
 

Her kesimi anlama ve kabullenme bilincimle; her kişinin asgari yaşam şartlarına sahip olabildiği,..