Avrupa'da 'İslam' nefreti büyüyor

Son günlerde ülke gündemimiz epey yoğun. Deprem, terör, bedelli askerlik veya vicdani ret derken gözlerimizi dünyaya kapattık. Oysa geçen günlerde sonuçları açıklanan bir çalışma genelde müslümanları ve özelde de halkının çoğunluğu müslüman olan ülkemizi son derece yakından ilgilendiriyor. Avrupa'da gerçekleştirilen araştırmada insanların müslümanlara bakış açısı irdelenmiş.

Friedrich-Ebert Vakfı'nın araştırmalarına göre İtalyanların %50 si Macarların ise %61'i müslümanları sorun olarak görüyor. Bu oran Polonya'da %47, Almanya'da %46, İngiltere'de ise %45 olarak olarak ortaya çıkıyor. Fransa %38 ile diğerlerinden daha ılımlı gözükürken, Portekiz %27 ile müslüman karşıtlığının en az olduğu ülke olarak ortaya çıkıyor.

Ve asıl sorun da bu oranların o ülkelerdeki aşırı sağ partilerin aldıkları oy oranından fazla olması. İnsanların geneli Yahudiler, toplumda kadının yeri veya farklı cinsel tercihler konusunda farklı görüşler ileri sürerken müslüman karşıtlığı konusunda ortak paydada buluşmuş durumda.

Araştırmayı yapan Thomsen'e göre 11 eylül sonrası özellikle de medyanın etkisiyle müslümanlara karşı nefret büyümüş durumda. Avrupalılar müslümanları yakından tanımıyor ama nefret ve ön yargılarla yaklaşıyor. Özellikle müslümanların dinini neden bu kadar önemsediğini anlayamıyor ve yine İslam'ı baskıcı bir din olarak kabul ediyor.

Araştırma yapılırken 'kendinizi siyasi olarak nerede tanımlıyorsunuz ? ' sorusuna insanlar %60 oranında 'ortada' yanıtını verirken; sadece %10 luk kesim kendini 'aşırı sağ' olarak tanımlıyor. Bu duruma dikkat çeken sosyal-psikolog Beate Küpper aşırı sağın Avrupa'da en fazla %30 oy aldığına da dikkat çekerek, müslümanlara karşı ön yargıların sonuna kadar açık olduğunu belirliyor. En büyük endişe ise geleneksel ırkçılık tehdidi...

Danimarka'da yaşanan karikatür krizleri, yine geçtiğimiz aylarda yaşanan terör olayı ve Almanya'da davam eden Neo-nazi saldırıları durumun ciddiyetini gösteriyor. Yabancıların en üst aşamada entegre olduğu ve çok sayıda Türk-müslüman'ın yaşadığı Almanya'da bile müslümanlara karşı böylesine nefret varken; Avrupa'nın kalanı için de iyimser olamıyoruz. Küreselleşen dünyada bir yandan farklılıklar ortadan kalkarken, bir 'dünya vatandaşı' tanımı oluşurken; diğer yandan da eski ırkçı yönelimler yeniden ortaya çıkıyor. Yabancılara, farklı dinlere inananlara veya farklı gruplara yönelik ön yargılar gittikçe güçleniyor. Çözüm için insanların birbirini daha iyi tanımaları, farklılıklara karşı anlayışlı olmaları ve ön yargılarından sıyrılmaları da şart.

http://www.facebook.com/semih.tursen