Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Eylül '12

 
Kategori
Dünya
 

Avrupa'nın Doğu sınırları

Avrupa'nın Doğu sınırları
 

Kıta etrafı okyonuslarla çevrili kara parçasıdır. Hiç bir şekilde kıta tanımı içine uymayan Avrupa sadece bir yarımadadır. Veya tanımları bir parça zorlarsak Altkıtadır. Altkıta fiziksel ve kültürel olarak kıtanın geri kalanından büyük ayrılmış büyük kara parçasıdır. Hint alt kıtası ve Avrupa en önemli örnekleridir. Hint alt kıtası Himalayalar ve Tar çölü ile kıtanın geri kalanından ayrılmış. Aynı şekilde Avrupada Ural dağları ve Kafkasya dağları ile kıtanın geri kalanından ayrılmıştır. Avrupa’ya kıta denmesinin bilimsel bir dayanağı yoktur ancak politik bir söylemdir. Ancak bu söylem temel bir bilim olan coğrafya kitaplarınıda etkisi altına almış ve bir çok coğrafya kitabında kendine yer bulmuştur.

Avrupa’nın sınırları neresidir? Gerçek coğrafyacılara göre Avrupa kıta bile değildir. Onun için bu sorunun cevabını coğrafyacılar değil de politikacılar vermiştir. Avrupa’nın sınırları Ural dağlarından geçerek Rusya nufüsunun büyük kısmını Avrupa sınırları içinde bırakmakta ve Rusya’yı bir Avrupa devleti yapmaktadır. Rusya’yı bir Avrupa devleti saydığımızda Rusya’nın bütün sınırlarını Avrupa sınırları içine dahil etmekteyiz. Böylece Avrupa Pasifik kıyısına kadar uzanmakta ve Alaska kıyılarında ABD ile güneyde Jopanya ile denizden komşu olmakta ve Kuzey Kore ile kısa 17 km’lik bir sınır ile kara komşusu olamaktadır. Devamında Çin ve Moğalistan ile uzun bir kara sınırı paylaşmaktadır.

Ural dağlarını takip edip güneye inen çizgi Kazakistan’ında bir kısmını Avrupa kıtası içerisinde göstermektedir. Kafkas dağlarından geçen çizgi ise hem Gürcistan’ın hem de Azerbeycan’ın küçük birer parçasını Avrupa sınırları içerisinde göstermektedir.

Böylece bu üç ülkeyi Avrupa devleti saymanın temelindeki hukuksal altyapı oluşturulmaktadır. Kazakistan, Azerbeycan ve Gürcistan her üçü de olimpiyatlara, uluslarası yarışmalara hatta Eurovision’a Avrupa katogorisinde katılmakta ve bu katogoride mücadele etmektedirler.

Bu ülkeleri Avrupa ülkesi saymanın altındaki ekonomik çıkarlar nelerdir? Kazakistan ve Azerbeycan her ikiside devasa petrol ve doğalgaz kaynaklarına sahiptir. Bu iki şu an orta sınıf bir gelir seviyesine sahip olsa da yüksek büyüme oranları kaydetmektedirler. Yine Kazakistan’da Sovyet’lerden kalma uzay üssü vardır. Bu üs hala faaliyette ve uzay çalışmalarını sürdürmektedir. Eğer Avrupa bu ülkeleri dışarıda bıraksa bu ülkeler Çin ile iyi ilişkiler kuracaklar ve belki de Çin’in bir uydusu olacaklar. Her iki ülke de Avrupa sınırları dışında bırakılamayacak kadar çok değerliler.

Gürcistan’ın herhangi bir yeraltı kaynağı yok ve ekonomisi çok zayıf. Sadece Azerbeycan petrolünü ve doğalgazını aktarma da önemli bir güzargah. Hatta yakın gelecekte bu güzergah Türkmenistan doğalgazınında Azerbeycan ile bağlanması ile Türkmenistan’ın devasa doğalgaz kaynakları da bu güzergah üzerinden Türkiye’yi içinden geçerek Avrupa’ya uzanacaktır. Gürcistan’ı Avrupa için en önemli yapan şey Hıristiyan bir nufusa sahip olması. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine karşı çıkan Nicolas Sarkozy Gürcistan’a ziyareti sırasında Gürcistan’ın Avrupa Birliği üyeliğini desteklediğini belirtmiştir.

Gürcistan’ın ve Ukrayna’nın her ikisinde Rusya yanlısı hükümetleri deviren devrimler yapılmış ve yeni kurulan hükümetler Rusya baskısı karşısında varlıklarını sürdürebilmek için AB ve NATO üyeliği taleplerini yükseltmişlerdir. Avrupa Birliği ve Nato içerisindeki bazı ülkeler bu talepleri desteklemektedir. Her iki talep de yakın gelecekte mümkün görünmeyen taleplerdir. Ancak Rusya’nında tüm tehditlerine rağmen her iki ülke Nisan 2008’de yapılan Bükreş zirvesinde Nato’ya tam üye alınacağı karar altına alınmıştır.

Gerçekte Avrupa Birliği genişleme yorgunudur. Genişleme sürecindeki ilk bölge balkanlardır. Ve bu bölgedeki ülkeler Makedonya, Sırbistan, Arnavutluk, Karadağ, Bosna Hersek ve Kosava’dır. Ve bu bölgedeki ülkelerin her birinin zayıf bir ekonomisi ve çok yüksek işsizlik oranları vardır. Avrupa Birliği’nin bu bölgeyi Avrupa standartlarına yükseltmesi hatta yaklaştırması bile hiç kolay olmayacaktır. Zaten yeni AB üyeleri Romanya ve Bulgaristan AB’ye uyum sağlamada hiçte iyi bir performans göstermemekte ve Yunanistan da yaşanan krizde çözüm yolunda ciddi bir ilerleme kaydedilememiştir. Durum böyleyken Gürcistan ve Ukrayna’ya sıra gelmesi en azından bir 25 yıl alacaktır.

Avrupa ülkeleri ve ABD bu ülkelerin gelecek ve Nato ve Avrupa Birliği üyeliklerini destekler iken aslında hedef bu iki ülkedeki Rusya etkinliğini azaltmak ve yeni yapılan demokrosi devrimlerini desteklemektir.

Nihayetinde Rusya’nın bile Avrupa Birliği ve Nato üyesi olma hedefi vardır. Batı Avrupa devletleri gelecek planlarında Rusya’yı AB üyesi olarak almayı planlamaktadırlar. Ancak Rusya genişleme planında ön sıralarda değildir. Genişleme Planına göre Rusya 2050 yılında AB üyesi olarak alınması planlanmaktadır. Rusya aynı Türkiye gibi onyıllarca yıl AB kapısında beklemesi Rusya’nın uluslarası imajına büyük zarar vereceği için resmi olarak adaylık başvurusu yapmamıştır.         

Diğer yandan  Rusya üye olmadan önce eski komunist ülkelerin hatta eski SSCB ülkelerinin AB’ye ve NATO’ya üye olarak alınması Rusya’nın bu bölgeler üzerindeki etkinliğini azaltmakta ve gidişattan Rusya hiçte memnun olmamaktadır.

Ermenistan ise teknik olarak Asya ülkesidir. Avrupa için tek özelliği Hıristiyan bir ülke olmasıdır. Herhangi bir hukuksal altyapı olmamasına rağmen kültürel olarak Avrupa ülkesi olduğu tezine dayanarak Avrupa ülkesi sayılmakta ve uluslarası organizasyonlara Avrupa katogorisinde katılmaktadır. Zaten Azerbeycan’ı, Gürcistan’ı ve Türkiye’yi Avrupa katagorisine aldıktan sonra diğer Kafkasya ülkesi olan Ermenistan Avrupa denizi içinde kalmakta ve Asya ile tek sınırı Toplam 1254 km’lik sınırlarından sadece 34 km’lik İran sınırı olmaktadır. Aslında Ermenistan kendi varlığıyla değil de komşularının AB ile ilişkilerinden dolayı de facto olarak bir Avrupa ülkesi olmaktadır.

Avrupa’nın coğrafi sınırı Kafkas dağlarından Karadeniz’e ulaşıp oradan İstanbul ve Çanakkale boğazlarını geçip Ege denizine geçer. Çizgi kıvrılarak Kıbrıs’ı da içine alır.

            Türkiye'nin sadece Trakya kısmı Avrupa sınırları içinde kalmıştır. Türkiye’nin Avrupa için en önemli ayırdedici özelliği nufüsu yüksek müslüman bir ülke olmasıdır. İslam düşmanlığı Türkiye’nin AB ile bütünleşmesi önünde en önemli engeldir. Bir de Almanya gibi Avrupanın geleneksel sanayi ülkeleri Türkiye’nin sanayileşmesini kendilerine rakip olarak görmüşlerdir. Avrupa bu nedenlere dayanarak zaman zaman Türkiye’yi dışlamıştır.     

Avrupa’nın Türkiye’ye vize uygulaması 1974 yılında Almanya ile başlamıştı. AB ile 1963 Ankara Anlaşması ve 1971 Katma Protokol Türkiye’ye belli bir tarihte serbest dolaşım hakkı vermesine rağmen ilk olarak Almanya’nın sonra da diğer Avrupa ülkelerinin koyduğu sınırlamalar ile serbest dolaşım düzenlemeleri hayata geçirilememiştir. Türkiye teknik olarak Avrupa ülkesi görülse bile Türkiye’ye yönelik başlatılan bu vize uygulamaları ile ekonomik olarak bir ortadoğu ülkesi sayılmıştır.

Bardağın dolu tarafından bakarsak Türkiye hem Nato üyesi olmuş hem de Gümrük Birliği’ne  girmiş Avrupa ile kendisi arasında birçok kurumsal bağ oluşturmuş ve  AB’ye tam üyelik süreci de yavaşda olsa sürmektedir. Dışişleri Bakanlığı’mız vize kolaylığı konusunda AB ile önemli görüşmeler sürdürmektedir. Eğer vizesiz AB hedefine ulaşırsak AB ile aramızdaki en büyük duvar yıkılmış olacaktır.

Türkiye’yi Avrupa ülkesi saydığımız da Avrupa sınırları Türkiye İran, Irak ve Suriye sınırları ile Akdeniz’e ulaşmaktadır. Bu perspektiften baktığımızda Avrupa sadece Atlas okyonusu kıyısında ki birkaç ülkeden ibaret değil Avrasya’nın bir başından diğer başına ulaşan Asya’nın derinliklerine uzanan birçok Müslüman ülkeyi içinde  barındıran devasa bir bölgedir. 

 

Kaynaklar

1- http://en.wikipedia.org/wiki/Europe

2- http://en.wikipedia.org/wiki/Nato

3- http://www.milliyet.com.tr/ab-vizesi-turkiye-nin-beceriksizligidir-/mehmet-ali-birand/guncel/yazardetay/01.03.2011/1358244/default.htm 

 
Toplam blog
: 40
: 2165
Kayıt tarihi
: 29.07.12
 
 

Merhabalar, Çanakkale üniversitesi İktisat bölümünü ve Maltepe üniversitesinde Yüksek lisans biti..