Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '12

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Avrupadaki kriz kapıda

2012 yılını Avrupanın içinde bulunduğu kriz meşgul ediyor. 2009 yılında ortaya çıkan Amerika merkezli finans krizi tüm dünyaya önce finans kesimini sonra finans kanalı yoluyla reel kesimi etkiledi. Bir çok banka iflas etti. Bir çoğu da iflasın eşiğine geldi. Tabi ülkeler bu krizin önüne geçmek için bankaları kurtarmak ve ekonomiyi canlandrmak için ortaya para saçtılar.

Krizin etkisi yavaş yavaş geçmeye başladığı sırada bu sefer özellikle Avrupada bir çok ülke ekonomiyi canlandrmak için saçtıkları paralar ve kurtarma paketler nedeniyle kamu kesimi borçları GSYİH oranı %100 ve üzerine çıktı. Ayrıca çok fazla bütçe açığı vermeye başladılar. Sonra bu sorunlarla uğraşmaya başladılar. Bazıları için durum çok vahimdi. 

Önce Yunanistan iflas noktasına geldi. Yunanistanın iflas etmemesi için Avrupada siyasiler çözüm bulmaya çalıştılar. Ama güçlü siyasi birlik çkmayayınca bu kurtarma operasyonu uzamaya başladı. Sonra irlanda, İspanya, Portekiz ve İtalya alarm vermeye başladı.

Şu an büyük bir belirsizlik mevcut. Hemen her kesim artık Avrupadaki siyasilere güvenmiyor. Çünkü bu zamana kadar krizi sonlandırmak için etkin bir adım atmadılar. Şimdi çoğu kişinin dillendirmeye başladığı gibi Euro bölgesinin dağılacağı düşünülüyor. Bu durum çok uzak değil aslında. Avrupada şu an en güçlü gözüken Almanya, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) ülkelerin tahvillerini almalarına karşı. Yani artık para vermek istemiyor.

Geçtiğimiz günlerde Avrupa Merkez Bankası başkanı Draghinin Euro bölgesinin dağılmaması için elimizden geleni yapacağız, demesi üzerine piyasalar yükselişe geçti. Draghinin düşündüğü politika riskli ülkelerin tahvillerini alarak onların tahvil faizini düşürerek sürdürülebilecekleri seviyeye geçirmekti. Bu açıklamalar piyasada olumlu karşılandı.

Fakat Almanyanın karşı çıkması ile olumlu hava kısa sürdü. Almanyann karşı çıkmasının sebebi artık para vermek istememesi. Şimdi işler karışmış gibi. Bu krizin ortaya çıkmaya başladığından itibaren güçlü bir siyasi irade oluşmama ve bu krize kalıcı çözüm üretilememesi piyasada güvensizliği artırdı. Sonuç olarak Avrupa şu anki durumu hak ediyor. Lakin entegrasyon o kadar büyük bir boyuttaki bu durum dünyayı fazlasıyla etkiliyor.

Sonuç olarak 2012 zorlu geçsede aslında ikinci bir dip kapıda. Tahminimce 2013 yılında düğüm kopacak. Bu gidişle Avrupalı siyasiler kalıcı çözüm üretemeyecekler. 2013 yılnda Euro bölgesinden kopmalar olacaktır. Avrupanın sorunu olan bu durum ihracattımızda  %40 paya sahip ülkemizi en çok etkileyecektir.  

 
Toplam blog
: 17
: 1058
Kayıt tarihi
: 03.08.10
 
 

1988 yılında Ağrı'da doğan Emrah, 2007 yılında Karamanoğlu Mehmetbey Üniversite'sinde iktisat Böl..