Avrupai Fenerbahçe

Bu gece Fenerbahçe resitali izledi tüm futbolseverler... Avrupa'da çok iyi futbol oynayan sarı lacivertliler, bu gece zirveye ulaştı diyebiliriz. Kolay değildi... Ligde havlu atmış bir takımın bu gece bu konsantrasyonla bu oyunu oynaması. Ayakta alkışlamaktan başka bir seçenek bırakmıyor bizlere !!!

Karşınızdaki takım tam otuzsekiz maçtır yenilmemiş, bu yıl UEFA Avrupa Ligi'nin en iyi oynayan ekibi Benfica. Gerçekten de çok iyi oyunculara sahipler ve özellikle ofansta müthişler. Bu takıma bir tane bile net pozisyon verilmemişse, hem bu takımı iyi analiz etmiş teknik ekibe, hem de bunu sahaya yansıtan futbolculara özellikle parantez açmak lazım. Gerçekten de bu gece Fenerbahçe, tam bir Avrupa takımı gibi oynadı ve rakibin kendisine saygı duyup korkmasını sağladı. Bazı oyuncular bu maçta olağanüstü performans gösterdiler. Ama özellikle bir oyuncu yıldızlaştı: Gökhan Gönül. İleri geri çok çalıştı, arkadaşlarını pozisyona soktu, ters kademelere girip rakibin pozisyon üretmesini engelledi, bitmek bilmeyen enerjisiyle takımı ayakta tuttu ve ilk yarıda kazanılan penaltıyı resmen hakemden söküp aldı. Bravo Gökhan Gönül. Daha önce de yazdığım gibi Türkiye'nin en iyi, Dünyanın da en iyi birkaç sağ bekinden biri.

Gökhan başrolü oynarkan onun yanında yardımcı oyuncular da vardı. Webo kendisinden fizik olarak çok üstün olan Benfica defansını tek başına hırpaladı. Yobo defansta geçilmezi oynadı. Meireles, tam bir görev adamıydı ve Chelsea'yle şampiyonlar ligini kazandıkları sezondaki gibiydi. Egemen, Cardozo'yu çok iyi marke etti. Kuyt tecrübesini konuşturdu.

Tabi her zamanki aksaklıkları da söylemek lazım. Christian hakkındaki görüşlerim değişmedi. Bu takımda oynamasından kesinlikle hoşlanmadığım Christian yine ruh gibiydi. Pozisyonunun gereklerinin hiçbirini yerine getirmedi. Kaçırdığı penaltı da bu kötü oyunun kreması oldu. Umarım sezon sonu iyi para veren birine satılır ve Fenerbahçe o pozisyona çok iyi bir futbolcu alır. Ziegler titrek ve korkak futbolunu devam ettirdi. Ne bir çalım atma, ne ileri doğru pas verme ne de güzel orta yapma yeteneği olmayan bu futbolcu hala neden ilk onbirde oynatılır anlaşılır gibi değil. Ve Mehmet Topal. Lütfen kendisine çeki düzen versin ve sahada şaşkın şaşkın hareketler yapmaktan kurtulsun. Eğer ki bu üç futbolcunun yerinde daha iyi futbolcular olsaydı, Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ni dahi kazanabilecek, iyi niyetli ve çalışkan bir kadrosu var.

Tırnak işareti içerisinde biraz da Salih'den bahsetmek gerekiyor. Fenerbahçe'nin ve Türk futbolunun çok şey beklediği bu genç arkadaşımı zsakın ha "ben oldum" demesin. Çünkü daha olgunlaşmadan ben oldum diyen nice yetenekli futbolcular bu takımda tutunamayıp bir süre sonra kaybolup gitti. Koşmayan, pres yapmayan, gereksiz çalım yapan, top kayıpları çok olan bir futbolcunun Fenerbahçe gibi bir takımda yer bulması çok zor. Ve şuan için büyük sevgi ve destek gören bu genç yetenek,  bir süre sonra kendini yedeklerde, sonra da bir Anadolu takımında bulabilir. Umarım böyle olmaz ve Fenerbahçe'ye uzun yıllar hizmet eder.

Bu maçı güzel bir oyun, kaçan bir penaltı, direkten dönen toplar ve 1-0'lık bir skorla bitirdik. Ama deplasmanda yapılacak bir sınav daha var ve bu 1-0'lık skoru orada korumak çok zor. Çünkü altmış bini aşkın ateşli bir taraftar grubu önünde böyle ofansif bir takımı elemek için Fenerbahçeli futbolcuların buradaki performanslarından çok daha fazlasını göstermeleri gerekiyor. Webo'nun eksikliği çok önemli ama cezası geçen Caner'in takıma dönmesi sayesinde Sow'un forvete çekilip solda Caner'in oynatılması, Mehmet Topal'ın yerine de Christian'ın çekilip onun yerine Salih'in oynatılması güzel bir seçenek olacaktır. Ama muhtemelen hoca Selçuk seçeneğini kullanacaktır.

Her şeye rağmen Fenerbahçe tarih yazmaya devam ediyor ve umarım Amsterdam'a kadar gidip orada da kupayı kaldırır. Çünkü hem camianın, hem teknik direktörün hem de başkanın buna ihtiyacı var.