Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '07

 
Kategori
Kültürler
 

Avrupalılaştıramadıklarımızdan mısınız....?

Avrupalılaştıramadıklarımızdan mısınız....?
 

Adam arabadan hışımla indi ve elinde kocaman bir beyzbol sopası ile önündeki arabanın camlarını kırmaya başladı….”-Ulan kırmızı ışıkta nasıl geçersin…?Senin gibiler yüzünden Avrupa Birliğine giremiyoruz…h…herif…”

Öndeki arabadan çıkan adam telefonuna sarıldı….Yolu polis kapattı…Kornalar çalmaya başladı….

Yerler cam kırıklarıyla doldu. Araba haşat… İstanbul oraya toplandı.

Koşarak gelen dört kişinin ellerinde aynı sopalar vardı. Camları kıran adama saldırdılar. Polis arada kaldı. Hatta sopa bile yedi. Halk çevreyi sardı ve büyük bir iştahla kavga izlenmeye başladı.

Kameralar çevreledi sırt sırta çekimler başladı.

Dövenler hırslarını aldılar ve söylendiler:”Ulan koca İstanbul'un göbeğinde adam mı dövülür Avrupalılar görmesin Rezil oluruz valla.

Polisler, hemen hemen hepsini yakaladılar.

Seyirciler simitçilerden simitler aldılar.

Hatta kargaşada yere devrilen simit tezgahını acele toparlayıp, simitleri şöyle bir üfleyip yiyenler çoktu.

Hava serindi turşucular da iyi satış yaptılar. Reflektör satanlar da oldu. Korna sesleri iyice yükselince yol açıldı.

Her arabada sigara içiliyor ve cep telefonları harıl harıl çalışıyordu. Neden çok konuştukları sorulduğunda Nar abi nar NAR dan kazandığım 500 kontürü eritmem lazım…kih…kih… Böylecene de Avrupalı olmuştuk. Fakat tertemiz asfalta arabalarının kül tablalarını dökenler çoktu.

Çöpçüler çok kızdılar. ”Abi daha dün miting işkencesiyle yerler çöp yuvasıydı.” Yerleri pisletmek de demokratik haklardandı zahir…!

Hatta otobüs yakılmış. Tır kaçırılmış.

Binlerce hasta yollarda sefil olmuştu. Öğrenciler de hocalarının geçenki eylemine destek vereceğiz diye okulu “kırmışlardı”… Demokrasimiz Avrupa standartlarına giriyordu.

Hastanelerde gece yarılarından sıralar alınıyordu.Tanıdık hastane müstahdemi varsa Avrupa’ya girdin demektir. Hiç sıra beklemezsiniz…

Hele memur, öğretmen falansanız “Mecburi hizmetten” kırmak”için yani Doğu’ya gitmemek için müsdahdem veya tanıdık bazı sağlıkçıların size “Heyeti Muazzam Raporu” almaları işten bile değildi.

Heyet kuyruğunda “çürük” raporu almak için sırada bekleyenlerden biri kıza dokundu diye küfür edince diğeri ”Kardeşim böyle nasıl Avrupa Birliğine gireceğiz” diye sinirlenip yangın söndürme cihazını kaptı ve adamın üstüne boca etti…

Adam bembeyaz oldu mu? Böyle bembeyaz Avrupa Birliğine nasıl girilecekti? Beyaz önlüklü doktorlar çoook kızdılar…

Bazıları kavga sırasında yaralandılar. ”Acil”Serviste badana yapılıyordu. Avrupa Birliği temiz Acil Servis duvarları istiyordu. Biraz bekleyeceklerdi.

Adam telaşla “Maarif Müdürlüğünün”merdivenlerinden çıktı. Maarifte memur aradı sicil raporu alacaktı. Hatta “Hizmet Belgesi falan. Ama sicil şefi emekli olmak için izinle daireden ayrılmıştı. Adam maarif müdürüne çıkıştı. ”Müdür Bey bizi niye Avrupa Birliğine almıyorlar bildin mi?”Müdür pişkin sigarasından bir nefes aldı “Bakın her tarafımız bilgisayar ağlarıyla dolu” Ama napalım şef ayrılmış, ben naapiiimmm. Yarın gel. Hem bugün badana işi de var Avrupa’ya gireceğiz. Değil mi?

Adam telaşla şube müdürüne yöneldi ”Siz de mi sicil kaydı çıkaramıyorsunuz?” Şişman şube müdürü: ”Bir ay tatiliz kardeşim, Alamazsın.” deyiverdi…

Adam iyi bir öğretmendi. İçinden a….a… küfürü bastı…

18 memur oradan maaş alıyordu. Müdürler de kelleli kulaklıydı. Ama hiçbiri küçücük sicil raporu veremiyorlardı.

Maarif Müdürlüğünün işi mi yoktu? Hatta bilgisayarcıları bile bilgisayara nasıl gireceklerini bilemiyorlardı. Nasıl gireceklerdi Avrupa’ya? Onları almazlardı. Çünkü…

Bilmemek marifet olmuştu. İktidara muktedir olanlar, bileni değil bilmeyenleri oraya koymuşlardı. Badana yaparak toplam kalite belgesi alacaklardı Avrupaya girmek için… Herkes aval aval adama bakıyor ama belgeleri verilemiyordu…

Emekli olan şef:”ŞEF TALİ BEY” her şeyi biliyor ve telefonlarını da kapatarak onlarla irtibatı kesmişti. Şifreyi bile Amir bilmiyordu. Adam yine kibarca içinden küfretti. İSO Belgesi alınabilirdi yakında… Hızlı çekim gibi koşturanlar vardı koridorlarda… Maarifte idarecilik kapma yarışı vardı. İpi göğüsleyenler Avrupa'ya da gireceklerdi. Adam, lanet okudu. ”Miting olsa katılırdım “ dedi ve çıktı gitti.

Allaha Ismarlamadık demediği için amirler çok kızdılar. Hatta sarı zarf bulabilselerdi soruşturma bile açarlardı. Ama sarı zarfları bile ŞEF Tali Bey kasasına kilitlemişti.

Adam: "tam Aziz Nesinlik bu durum" diye söylendi. Ama usta öleli çok olmuştu…Belki bu öyküyü yazacak biri bulunur diye kendi kendine konuştu. Bu hikaye de burada bitti.

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..