Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Temmuz '11

 
Kategori
Siyaset
 

Avrupaya şikayet!

Avrupaya şikayet!
 

AVRUPANIN BİR NUMARALI GLADYATORU


Bazen o kadar garip şeyler oluyor ki bu ülkede aklım hayalim almıyor. Nüfusumuz neredeyse seksen milyon oldu. Her gün onlarca vahşet ve rezalet ile gündem oluşuyor. Sorunlara bakıyorum cumhuriyetten beri aynı hiç değişmemiş. Roller aynı senaryolar aynı, sadece oyuncular farklı. 

Çağdaşlık denilen kelimenin anlamını bilmiyorum veya anlamlandıramıyorum. Benim bildiğim herkes aynı zamanı yaşıyor. Aynı çağda aynı yılda yaşıyor. Belki bize göre başını açmak, mayoyu, bikiniye, minikiniye, ipkiniye veya iç çamaşırını tangaya çevirmek diye farklı bir tanımı olabilir diye düşünüyorum çağdaşlığın. Hatta önüne gelenle yatmak, çoluğun çocuğunla oturup içmek, akranaların karısına yan bakmak falanda olabilir diyorum ama buna medeniyet denildiğini biliyorum. 

Tıpkı cumhuriyet gibi insanların kendisini yönetmesi gibi muhteşem bir yönetim şeklinin anlamını değişmek ve cumhuriyetçiliği kullanarak edepsizliği arttırmak, her an her yerde cumhuriyet adına eylem yapmak, hukukun üstünlüğünün meclise vekil sokmadığı bir dönemde hakkkımı arayorum diyerek devletin polisine taş atmak, kamu ve halkın malına zarar vermek olmuş cumhuriyet. Yani biz artık cumhuriyetle değil maalesef edepsizlikle yönetiliyoruz. 

Yöneticilerimiz birbirini kamuoyunda sövüyor, ahlaksız kelimeler kullanıyor ve vatandaşı gerdikçe geriyor. Halk patlamaya hazır bombaya dönüyor. Güvensizlik had sahfaya ulaşmış. Hiç kimse bunu düşünmüyor ve çözüm aramıyor. 

Birde özgürlük belası var başımızda tabi. Herkes ben özgürüm diyip kırıyor, içiyor, döküyor ve daha ağza alınamayacak neler neler yapıyor. Yıkılıncaya kadar sarhoş olup insanları rahatsız ediyor, ardından "ben özgürüm, insan hakları" diyor. İş isteyen kırıyor, aş isteyen kırıyor, zam isteyen kırıyor, emeklisi kırıyor ve sonunda "ben özgürüm" diyor. İsteyen içki satıyor, isteyen kadın pazarlıyor, bir diğeri memleketi satıyor ve ardından "insan hakları var, ben özgürüm" diyor. 

Peki ya "özgürüm" diyerek çıdıranların, ahlaksızlık yapanların zarar verdikleri kimseler özgür değil mi? Onlar insan değil mi? Herkesin bahsettiği özgürlük ve insan hakları bu insana benzer şekilde yaratılmış, sessiz çoğunluk içinde geçerli değil mi? Kusura bakmayın ama buradaki özgürlük değil bunun adı ahlaksızlık galiba. 

Seksen milyonluk ülkede adam bulamadık gidip hapiste yatanları vekil seçtik. Üstelik başlarına geleceği bile bile. Hani adamlar dolandırıcılık, zimmete para geçirme, ihaleye fesat karıştırma, hırsızlık, kadın ticareti, kamu malına zarar verme, düşünce suçu hatta ve hatta sıbyancılık ve tecavüzden yatsalar, yargılansalar yanmayacağım. Adamlar direkt ülkeyi yıkmaktan ve vatan hainliğinden yargılanıyor, bizlerde milletini yıkmak, vatanını bölmek isteyenleri birde vekil seçip başımıza oturtuyoruz. Yazık ya çok yazık. Yüce Allah celle celaluhu mukaddes kelamında boşuna demiyor "neye layıksanız onunla yönetilirsiniz" diye, ne kadar da doğru. Yarın herifler bizleri yıkıp orta yerde tecavüz etseler "kaçınılmaz zevk almaya bakalım diyeceğiz" neredeyse. 

Bu da yetmezmiş gibi çıkmış herifin biri bizi avrupaya şikayet ediyor. Soruyorum ismi lazım değil insan, sen kimsin ki bu ülkenin şerefli insanlarını Avrupalı köpeklere şikayet ediyorsun. Asırlarca ülkemizde kıyametleri koparttıran, gladiolar kurduran, içimize soktukları casuslarıyla bizi birbirimize vurduran, parasıyla insanlarımızın yüreğini karartan, savaşlarda anamıza bacımıza saldıran şerefsizleremi bizi şikayet ediyorsun. Sen kimsinki seni biryerlere getiren yüce Türk milletinin şerefini ve haysiyetini ayaklar altına alıp kafirlerin, hem dinimizin hemde milletimizin en büyük düşmanlarının kapısına gidiyorsun. 

Memleketi birbirine kattınız yaptıklarınızla. Saf ve tertemiz insanlarımızı canavara çevirerek oyunlarınıza alet ettiniz. Ülkede husuzrsuzluk çıkarmak için olmadık yollar denediniz.Çıkar ve menfaat kavgalarınız için, devletten çalmak ve deveden birşeyler koparmak için birbirinizi yiyordunuz ses çıkarmadık ama yok arkadaş bu iki oldu haddinizi aştınız. Size son kez diyoruz "üçüncüsü olmasın ve haddinizi biliniz". Aksi halde yüce Türk milleti yani sessiz çoğunluk size haddinizi hak ettiğiniz şekilde bildirecektir. 

 
Toplam blog
: 55
: 979
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

İnsana insan olduğu için değer veren dürüst ve saygılıyım.Güzelliği fiziki olarak düşünmeyen gönül g..