Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '08

 
Kategori
Haber
 

Avusturya Dışişleri Bakanı Türkiye'de

Avusturya Dışişleri Bakanı Türkiye'de
 

Ursula Plassnik ve Ali Babacan


Ursula PLASSNIK Avusturya Dışişleri Bakanı. 1.85'e varan boyuyla, yaşına rağmen kaybetmediği güzelliği ve duruşuyla fotomodel tipinde bir kadın.
Ali BABACAN da bizim Dışişleri Bakanımız. İkisi birlikte bir basın toplantısı yapıyorlar ve ben bunu bir özel TV kanalından izliyorum. TRT 2 de canlı yayında.

Avusturya Dışişleri Bakanı bizim ülkemizde bir ev sahibi rahatlığıyla, kendinden emin ve bilinçli duruşuyla dikkatimi çekiyor. Konuşmasını kâğıttan okumuyor. Çok iyi bir hatip görünümünde olmamasına, İngilizce lisanını aksansız konuşamamasına rağmen çok rahat. Kendisini dinlemek, duruşunu seyretmek zevk veriyor. Dışişleri Bakanı olsaydım, kendisiyle görüşme yapmaktan zevk alır, konuşmasını da dikkatle dinlerdim.

Bizim Bakanımız konuşma yapmadı, kâğıttan okudu söyleyeceklerini. Okurken bir lise talebesi görünümündeydi. Avusturya Dışişleri Bakanının dimdik ve kendinden emin duruşu karşısında bizim Dışşişleri Bakanımız, ezik büzük duruyordu. Bir sağ elini cebine sokuyor bir sol elini. Arada bir de iki elini masaya dayıyor. Her haliyle bir büyük devletin dışişleri bakanı görünümü yok.

Bu sadece Ali Babacan'a özel durum değil. Yılların politikacısı, eski Dışişleri Bakanı, muhalefet lideri Deniz Baykal da EXPO 2015 oylaması sırasında konuşmasını kâğıttan ve heyecanlanarak okudu.

Politikacılarımız her fırsatta ülkeye hizmet ettiklerini, bu dava uğruna beyaz kefenlerini hazırladıkların filan söylüyorlar. Ama hizmet kefenle değil, kaliteyle yapılırsa ülkeye faydalı oluyor.

Bir Dışişleri Bakanı şakır şakır İngilizce konuşabilmeli. Anadili Almanca olan Avusturya Dışişleri Bakanı nasıl hiç heyecanlanmadan, kâğıttan okumadan, sular seller gibi İngilizce konuşabiliyorsa, bizim Dışişleri Bakanımız da aynı konumda olabilmelidir.

Politikacılarımız yabanci dil bilmezlerse, kendilerinden emin olmazlarsa, birikimleri eğitimleri yeterli olmazsa bu büyük ülkeye nasıl hizmet verecekler? Veremiyorlar zaten.

Uluslararası politika "astığım astık, kestiğim kestik, geri kalanlar sizin olsun" felsefesiyle yürümüyor tabii. Özel ilişkiler de ülke politikalarına büyük ölçüde yön veriyor. Mesela Başbakan Erdoğan, zamanın İtalya Başbakanı Provdi ile iyi ilişki içinde olsaydı, onunla özel bir görüşme yaparak EXPO 2015'in İzmir'e verilmesini sağlardı.

Ama bizim politikacılarımız içe yönelik, popülist politikalar yapmaktan öte gidemiyorlar genellikle, dış ülkelerle ilişkilerimizi geliştiremiyorlar.

Bir büyük firmaya yönetici alınırken aranan özelliklerin beşte biri Türkiye'yi yönetenlerden de aransa yeter bence.

Politikacılarımız genelde kifayetsiz, eğitim ve birikimleri yetersiz çoğu da konuşma özürlüler. Bunun değişmesi için Meclis'de kurslar açılabilir, milletvekillerine hitabet sanatı, Dünya Politikası konusunda bilgiler öğretilebilir. Tabii kavgadan, gürültüden zaman bulurlarsa.

Mustafa Mumcu, 21 Nisan 2008 / 14:30
 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..