Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Şubat '13

 
Kategori
İnançlar
 

Ay ikiye bölündü…“Kıyâmet yaklaştı, ay yarıldı. Onlar bir mucize görseler yüz çevirir ve..."

Ay ikiye bölündü…“Kıyâmet yaklaştı, ay yarıldı. Onlar bir mucize görseler yüz çevirir ve..."
 

ayın bölünmesi


Peygamber Efendimizin mucizelerinden söz etmek istedim…

Peygamberimizin en büyük mucizesi Kuran-ı Kerim değil midir?

 

Peygamber Efendimizin zamanında yaşanılanlara bakıldığında mucizeler o kadar çok ki.

Katı olan, vicdandan haberleri olmayan, çocuklarını diri – diri gömen insanların yaşadığı bir zamanda Peygamber Efendimizin doğması da bence bir mucize…

O diğer insanların aksine alabildiğine vicdanlı, üstün ahlaklı, insanlara rehberlik eden, mukaddes biri…

Bu zalim kavmi merhametli ve şefkatli insanlar haline getirmesi mucize değildir de nedir?

 

Peygamber Efendimizin ayı ikiye ayırdı mucizesini yazmak istedim…

Bir yerden alıntı aktaracağım:

 

Kamer Suresi'nde şöyle bildirilir:
“Saat (kıyamet vakti) yakınlaştı ve Ay yarıldı
Onlar bir ayet (mucize) görseler, sırt çevirirler ve: "(Bu,) Süregelen bir büyüdür" derler…
Yalanladılar ve kendi heva (istek ve tutku)larına uydular; oysa her iş 'sonunda kendi amacına varıp karar kılacaktır'” (Kamer Suresi, 1–3)
Ayette geçen "inşikak-ı kamer" terimi inşikak ve kamer kelimelerinden meydana gelen bir tamlamadır…

İnşikak'ın türediği Arapçadaki kök fiilinin kelime anlamı "yarmak, dişin eti; bitkinin, toprağı yarıp çıkması" gibi anlamlara gelmektedir İnşikak ise "yarılmak, parçalanmak, bölünmek" manalarına gelir.

Siret Ansiklopedisi'nde Ay'ın yarılması mucizesiyle ilgili bütün hadislerin toplamından çıkarılan bir özet şu şekilde aktarılmaktadır:
“Medine'ye hicretin beş yıl öncesinde, Kameri ayın 14 gününde bir akşam vaktiydi Ve tam o zamanda yeni doğan ay birdenbire ikiye bölündü Bir parçası karşıdaki tepenin bir tarafına, ikinci parçası da öteki tarafına gitti...

Bu bir saniyelik bir hadiseydi.

Sonra ayın iki parçası birleşiverdi Hz Peygamber (sav) o sırada Mina'da bulunuyordu.

Hz Peygamber (sav) orada hazır bulunanlara hitap ederek, "bakın ve şahit olun!" dedi.

Kâfirler, Hz Muhammed (sav)'in kendilerini büyülediğini öne sürdüler, bu sebepten gözlerinin iyi görmediğini söylediler.

Orada bulunan diğer kimseler, "Muhammed (sav) bizi büyüleyebilirdi, ama burada olmayanları değil. Biraz bekleyin, bu tarafa gelmekte olanlara soralım Acaba onlar bu hadiseyi görmüşler midir?"

Dışarıdan gelenler bu olaya şahit olduklarını kabul ettiler”(alıntı)

 

 

Bu nasıl bir mucizedir yarabbi…

Ay ikiye ayrılmış.

Başka hiçbir Peygamberin yapamadığı bir şey…

 

Peygamber Efendimiz elli iki yaşındaymış.

Mekke’de Kureyş kâfirlerinin elebaşıları karşısına geçmiş.

“Peygamber isen ayı ikiye böldür” demiş.

Peygamberimiz ellerini kaldırmış dua etmiş.

İşte o anda ay ikiye bölünmüş.

Yarısı bir dağın yarısı da bir başka dağın üzerinde görülmüş.

Fakat onlar yinede inanmamışlar.

“Muhammed bize sihir yaptı” demişler…

 

Bu yazdıklarım kabaca özetleme gibi bir şey.

 

İnşikak-ı Kamer Mucizesi

 

İnşikak-ı kamer, ayın ikiye ayrılması demekmiş.


Resûlüllah (s.a.v.) Efendimzin, dolunaya bir işarette bulunması üzerine, ay derhal ikiye bölündü. Her iki parça da birbirinden ayrılıp uzaklaştı ve kısa bir müddet sonra da tekrar yan yana gelip birleştiler.

Bu muazzam mu'cize, müşriklerin isteği üzerine Mekke'ye pek yakın bir mesafede Minâ'da, aydınlık bir gecede vukua geimiştir. Kur'ân-ı Kerim'in bize haber verdiği en büyük ve en parlak mucizelerden birisidir.

Nübüvvetin sekizinci yılında, Hicret'ten beş yıl evvel meydana gelmiştir. Kamer sûresinin binci âyetinde,

"Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı" buyurulmuştur. (alıntı)

 

Bir başka yazıyı aktaracağım:

 

Ömer Nasuhi Bilmen bazı tefsirlerinde:

Hindistan'da bulunan bir heykelin üzerinde, 'Kamer (ay) ikiye bölündüğü yıl yapılmıştır" diye yazıyormuş.

 

 Ayda çatlak varmış ve Amerika’lılar da bu çatlağa ‘Radley Rille adını vermişler.

 


Bir yazıda da:

 

Modern Astronomi ile uğraşan bilim adamlarınca önemli bir kaynak olarak kabul edilen bir çok kitapta yer alan 311 yıllık ay haritası…

İtalyan gök bilinci Cassini tarafından çizilen bu haritasında dünyamızdan görülen ay yüzeyinin tamamını kuşatan bir çizginin varlığı…

Çizgiyi oldukça net olarak göstermiş.

Bu çizginin ayın ikiye ayrılıp tekrar birleşmesiyle meydana gelebileceğini belirttiği yorumunda, zamanla yapısında değişikliklerin olabileceğini ortaya koymuş.

Çünkü ay her an yoğun bir meteor bombardumanına tutuluyor ve 1 gramlık göktaşları bile, en sert kayalarda 30 cm derinliğinde, 60 cm çapında çukur açıyormuş.

Koruyucu atmosfer tabakasına rağmen bu meteorlardan bazıları dünyamıza düşmüş.

Arizona çölüne düşen bir tanesi çevresi 5 km’ye ulaşan 174 m derinliğinde çukur açmış.(alıntı)

 

Dünya kurulduğundan beri

 

Tüm topluluklara Allah kendi katından bir elçi göndermiş.

Bu dünyada ve ahirette daha güzel hayat yaşamalarının yollarını göstermişler.

İnsanlara ayetlerini okuyor, arındırıyor ve Kitab’ı hikmeti öğretiyorlarmış.

Ondan önce insanlar sapıklık içindeymişler.

Bu elçiler insanlara doğru yolu göstermiş, onları karanlıklardan arındırmışlardır.

 

Biz seni âlemler için yalnızca bir rahmet olarak gönderdik. (Enbiya Suresi, 107)

 

Kuran-ı Kerim'de, Yüce Allah'ın mucizelerle desteklediği peygamberlerin tebliğleri, hayatları ve inkârcılara karşı verdikleri mücadele detaylı olarak bildirilmiştir.

 

Peygamberimiz (sav), Allah'ın izniyle, hayatı boyunca insanlara birçok mucize göstermiştir.

Bu mucizelerden bazılarına sadece sahabeler şahit olurlarken, bir kısmı ise inkâr edenlerin çok büyük bir bölümü tarafından görülmüştür.

Peygamberimiz (sav)'in mucizelerinin bir kısmı Kuran ayetlerinde,

Bir bölümü de Peygamber (sav)'in hadislerinde ve İslam âlimlerinin çeşitli açıklamalarında aktarılmaktadır. (alıntı)

 

Her sabah uyandığımda bir güzel sabaha daha kavuştuğumuz için Allah’ıma hamdederim…

Müslüman olara dünyaya geldiğim için şükrederim…

 

Bu konuda kendimi çok şanslı addederim…

 

Yürekleriniz güzelliklerin mucizeleri ile dolu olsun…

 

 

Nazan Şara Şatana

 

 

Ayın yarılması mucizesi gerçekleşmiş midir? Neden tarihler ayın yarıldığından bahsetmiyor?

Ayın yarılması mucizesi, Allah Resulünü (asm) yalanlayan bazı müşriklere, davasının doğruluğunu göstermek için Allah’ın izniyle gerçekleşmiş bir mucizedir. Tarihlere geçmemesinin nedenlerini maddeler halinde izah edelim:

1. Ayın yarılması mucizesi bütün İslam tarihi ve siyer kitaplarında nakledilen, ayrıca Kur’an’da da Kamer Suresinin ilk ayetlerinde işaret edilen bir mucizedir. Mucizeye tanık olan inatçı müşriklerin bu mucize karşısında Kur’an’ı inkâr eden o müşriklerden hiçbiri bu mucizeyi inkâr etmemiş, aksine“Sihirdir!” diyerek iptaline kalkışmışlardır. Tarihte bu hadisenin olmadığına dair hiçbir bilgi nakledilmemiştir. Eğer hadise gerçekleşmemiş olsaydı, İslam aleyhine olan en ufak bir hadiseyi bile ihmal etmeyen ve karalamak için kullanan müşrikler, tarihlerin ve Kur’an’ın naklettiği bu hadiseyi mutlaka yalanlayacaklardı. Yalanlayamamaları gösteriyor ki, bu hadisenin gerçekleşmesi noktasında bir şüphe yoktur.

2. Sa’d-ı Taftazanî gibi büyük âlimler demişler ki:

“Ayın yarılması mucizesi, parmaklarından su akması, umum bir orduya su içirmesi, camide hutbe okurken dayandığı kuru direğin Peygamberimizin ondan ayrılmasından dolayı ağlaması, umum cemaatin işitmesi gibi mütevatirdir.Yani, öyle tabakadan tabakaya büyük bir cemaat nakletmiştir ki, yalanda ittifakları muhaldir. Bin sene önce gözüken ve tarihlerin kaydettiği “Hâle” isimli kuyruklu yıldızının dünyadan göründüğünden nasıl eminsek -çünkü asırdan asıra insanlar o bilgiyi aktarmışlardır, yani mütevatirdir- ya da görmediğimiz sadece duyduğumuz Sri Lanka’nın vücudu gibi varlığı kesindir.” demişler…

İşte böyle vuku kesin olan bir meselede şüphe duymak ve vehme kapılmak akılsızlıktır. İmkânsız bir hadise değildir. Ayın yarılması volkanla parçalanan bir dağ gibi imkân dâhilindedir ve mümkündür.

3. Mucize, peygamberlik davasında inanmayan insanları ikna etmek içindir. Eğer inanmayan insanları, inanmaya zorlayacak olsaydı, o zaman imtihan sırrına zıt olurdu. Dolayısıyla ayın yarılması mucizesinde, ay yarıldıktan sonra bütün insanlığın göreceği kadar uzun süre o şekilde kalsaydı, bütün insanların iman etmesine vesile olacak ve imtihan sırrı ortadan kalkmış olacaktı. Veya sıradan bir semavi hadise olarak tarihlere geçecekti. Bu nedenle ayın yarılması mucizesi sadece gece vakti, ani bir şekilde, hazır bulunan müşriklere ve bazı sahabelere gösterilmiştir.

4.“Ayın yarılması hadisesi, başka ülkelerin tarihlerine neden geçmemiştir?” diye akla gelebilir. Hâlbuki bu hadise gece olmuştur, dolayısıyla dünyanın diğer yarısı gündüz olduğundan görünmemesi gayet normaldir. Ayrıca o dönemde cehaleti ve vahşilikleriyle ünlü olan Avrupa ülkelerinin tarihinde olmaması da gayet normaldir. Farklı yerlerde de sis ve bulut gibi farklı engeller görünmemesine sebep olmuş olabilir. Böyle bir hadise bazı fertler tarafından görülse de gözlerine inanamaz ve bu hadiseye birisi tanık olsa bile insanları inandıramaz ve tarihlere geçemez.(alıntı)

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....