- Kategori
- Öykü
Ay ve Alp'in öyküsü
AY, LACİVERT BİR BOŞLUĞUN LAMBASIYDI
Ay ki beyazdan bir mutluluk
Sonsuz bir ufka yolculuktu.
Tozu damlardı endişelerime
Un ufak olurdu korkularım.
Yıldızlarla sevişirdi gök kubbelerce
Yoluma yol olurdu gecelerce, hecelerce.
Ay ki mutluluktan bir ışıktı şimdi tavanımda. . .
Gökhan Cenker
Ay, aklıma bir masalı getirdi gecelerimle yaşarken. . .
*** Volga kıyısında, Çubuksar’da yaşlı bir Çuvaş nineden dinlemiştim. Çok eskiden yeryüzünde hiçbir şey yokmuş, yalnızca bulutlar varmış. İlk olarak dev mi dev boylu alpler ( alp dağları ) çıkagelmiş, bulutları da babalarının pamuklu yatağı gibi kullanmış, uzanıp yatmışlar. Bir gün bu alplerden biri uykusundan uyanmamış, devler onu dürtmüş, sallamış ama boşuna, uyanmamış. Arkadaşları bu işe içerlemiş ve bulutlu alple birlikte yukarı itmişler. Bir zaman gelmiş uyanmış, sağına bakmış, soluna bakmış kimse yok. Bulutlar boyunca koşmuş, bulutlara bastıkça gümbürtüler çıkarıyormuş, şimşekler çakıyormuş. Hiç kimseyi bulamadığı için ağlayan alpin gözyaşları da yağmur olmuş.
Öykünün bitiminde, çakır gözlü torunu sözü aldı : “ Ben başka türlü biliyorum “ dedi. Eskiden bulutlar ve Ay insanların başlarına değermiş. Alp bulutu raf yapıp şapkasını ve eldivenini oraya koymaya başlamış.Ama bir defasında dikkatsizliği yüzünde alnını Ay’a çarpmış. Yakalayıp Ay’ı ve fırlatıp atmış. Ay da bulutlara çarpa çarpa un ufak olmuş. Ama bu yaptığına pişman olmuş alp, “ Gece karanlıkta nasıl yürüyeceğim, dedem de bana çok kızacak “ deyip telaşla Ay’ın parçalarını toplayıp yapıştırıp, sonra da yerine koymuş, bir daha başını çarpmamak için de bulutu önüne asmış. Ay bu yüzden önce yok olup sonra tekrar toparlanıyormuş. . . ***
Kimi zaman öyküler kurar insan kafasında . Ay düşlerinde ışık olur dost olur defalarca. Uykularının, duygularının huzuru olup kaybolur gece sabahı karşılarken. Öyküler hep bizimle yaşar....
*** Alıntı yapılmıştır.