Ayak takımı isyan mı etti!

“Aysun helal olsun sana.”

“Yaşamak tavşan dışkısı gibi renksiz ve kokusuz olmamaktır!” demişti bir arkadaşım. Yoksa ben mi söylemiştim. İnanın anımsamıyorum.Aslında bu yönde gençlik yıllarımda karaladığım bir şiirimi de anımsıyorum ama bu saatten sonra kim araştırıp, bulacak!

İktidara veya güce tapınma adına malum köşe yazarlarının yol haritası, fikirsel kabızlıktan ziyade “fikir fahişeliği” olarak adlandırılabilecek mecraya pupa yelken açmışken vallahi bravo Aysun’a!

Yaşamak renksiz ve kokusuz olmamaktır dedik ya yazıya başlarken. Mutlaka herkes kendine göre bir eksenden bakacaktır dünyaya.

İnsanı malum diğer yaratıklardan (hadi düzeltelim el birliği ile.), pardon canlılardan ayıran tartışılmaz üstünlüğü, düşünebilme erdemidir. Magazin kızının düşündüklerini ifade etmesine dava açma becerisini(!) gösteren malum çobanın, bu güne kadar memleketin onca sorunu varken neden sustuğunu sorgulamıyorum bile!

Sevgili Aysun, bence devam etmelisin! Neden çark edip “kendi ağzına tükürmek” gibi bir rota karmaşıklığı yaşıyorsun. Söylediklerinin arkasında durmalısın. Çünkü sen ülkemin demokrasisinin mağara devrinde olduğunun fotoğrafını çıkardın ortaya. Çoban Hasbi veya Ahmet, beğenirler veya beğenmezler düşüncelerini, geç bir kalem.Asıl sorun bu eylemini sorun olarak yansıtan fikir fahişeleğinin sorgulanmamasıdır! Keşke herkes senin kadar dürüst bir şekilde kendini ifade edebilse. İnan o zaman ülkemizde yaşanan onlarca sorunun aslında tüy siklet olduğunu göreceğiz. Sanal sorunların aslında toplumun gerçekliği ile arasında dağlar olduğunu göreceğiz.

İşin asıl eksenine gelince söylediklerin evvel zamanlarda savunulmuş ve kabul görmemiştir. Malum Yunan demokrasi tarihinde bu düşüncenin ayrıntıları vardır. Ve aslında yaşadığımız çağında sorgulanması gerekir. Sahi nedir demokrasi.(Bu arada Aysun’un savunduğu fikirlerin 2400 yıl önce filozoflar tarafından savunulduğunu ekleyelim.)

Ve özellikle memleket sathında demokrasi diye yutturulan lider diktatörlüğünün hüküm sürdüğü ilkellikte; Aysun söyledi diye hurra saldırın mantığının (aslında mantıksızlığının) ve de vekil olup (burada ayrıntılarını yazmayacağım) ağız ishali olmuşcasına hesapsızca söylenenlerin: Aysun’un haklılığına kanıt sayılması da bir şeyi değiştirir mi!

Biliyorum, “Aysun helal olsun sana!” sloganları yankılanmayacak medyada. Ama ben yazıma öyle başladım.

Helal olsun Aysun!

Renksiz ve kokusuzların koktuğu ve de fikir fahişeliğinin yükselen değer olduğu bu zamanlarda, düşündüklerini ifade etme hakkını sonuna kadar destekliyorum.

Ankara 05/04/2008 N.Tüfekçi.