Ayakkabının anlamı

Babamı yazdığım blogda onun ayakkabıcı olduğunu yazmıştım. Ayakkabıcı Nedim, ya da namıyla Ayakkabıcı Serhoş Nedim. Çocukluğum ayakkabı imalatı tezgahları arasında geçti. Deri, kösele, lastik, yapıştırıcı, cila kokuları arasında, çivi tadında. Çiviyi ağzınıza doldurmadıysanız tadını da bilemezsiniz tabii. Ayakkabıcılığın en çok deriye modeli veren sayacılığını sevmiştim ben. Diğer aşamalara göre daha temiz iş gibi gelirdi bana. Ayakkabı ile ilgili bir yazı yazmak bir kaç kez aklımdan geçti ama nedense başlayamadım. Doğrusu şimdi de aklımdaki ayakkabı yazısını yazmaya hazır değilim. Ama Bush un kafasına fırlatılan ayakkabı mestetti beni. Bir ayakkabıya bu kadar anlam yükleneceğini hiç düşünmemiştim. Ama gerçekten de ayakkabı hiç bu kadar anlamlı olmamıştı. Uzun uzun yazıp sulandırmak istemiyorum. Bir dileğimi ifade ederek bitirmeliyim. Muntazır El Zeydi'nin eylemi Irak halkına mutluluk getirecek bir uyanışın simgesi olsun.