Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

29 Haziran '08

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Ayakları Titreyen Devler!

Ayakları Titreyen Devler!
 


Çiçekli bitkiler yeryüzünde saltanat sürmeye başlayınca, gezegenimiz artık bize hiç de yabancı gelmeyecek bir görünüş kazandı. O efsanevi geçmişten bizlere miras kalan, kocaman süt beyazı çiçekleri, parlak ve kalın geniş yaprakları olan manolya ağaçlarıdır. Fakat kısa bir süre sonra ılıman bölgelerde meşe, gürgen, fındık, kayın ve akağaçlar görünecek; sıcak ülkelerde bitkiler dünyasının en gösterişli bölümünü meydana getiren tropikal ormanlar yerlerini alacaktır.


Tropikal ormanın gösterişi yalnız yaprakların sıklığına, ağaçların iriliğine bağlı değildir; onun çarpıcı olmasını sağlayan bitki türlerinin çok çeşitli olmasıdır. Ülkemizin de bulunduğu iklim kuşağındaki ormanlarda ancak 10 - 12 tür ağaç sayılabildiği halde, botanikçilerin verdiği ismiyle "büyük nemli ormanın" bir bölgesinde 100'den fazla ağaç türüne rastlanabilmektedir.


Dev ağaçlar, çiçekler dünyasının son ve en güzel çocuğu olan, orkideleri koruyorlar. Çok karmaşık olmasına karşılık son derece güzel çiçekleri olan bu bitkiler, gerçekten doğanın kendine armağan ettiği en seçkin hediyesidir. Orkidelerin yeryüzünde görülmeleri bundan 10 - 15 milyon yıl evveline rastlar. Demek ki onlar bitkilerin en genci sayılırlar. Bitkiler aleminin bu son fakat en özenli tomurcuğunu onun gibi henüz yeni doğan ve hayvanlar aleminin en üst aşamasını temsil eden insanoğluna benzetebiliriz!..


Büyük tropikal ormanlara genellikle "balta girmemiş orman" denir. Oralara gidenlerin görüp de anlattıklarına göre; ne yazık ki bu ormanlar balta girmemiş değil, gayet insafsızca balta girmiş ormanlardır! Gerçekten Afrika' da ve özellikle Güney Amerika' da hiç insan eli değmemiş ormanlar vardır. Fakat çoğunluğu, içerisinde en güzel ağaçların kesildiği, dolayısıyla özelliğini bir ölçüde kaybetmiş ormanlardır.


Kimsenin dokunmadığı, "ilkel" ormandaki ağaçların boyu ortalama 40, bazı yerlerde de 60 metreye ulaşır. Ağaçların tepesindeki yapraklar hayli sık olduğundan ormanı bir dam gibi örterler ve güneş ışınlarının toprağa ulaşmasına engel olurlar. Dolayısıyla gündüzleri bu örtünün altında kalan toprağın nemi buharlaşamadığı gibi, geceleri de sıcaklık yine bu yaprak örtüsünün altında kalır. Bu koşullar altında güneş ışığı alamayan bitkiler toprağa yakın yerde gelişemezler. Bazı yazı dizilerinde anlatılan ve içerisinde baltayla yol açılan çok sık ormanlar, en büyük ağaçların kesilmesi neticesinde meydana gelen boşluktan güneş ışınlarının geçebildiği "ikincil" ormanlardır.


Tropikal ormanlardaki dev ağaçların, toprağa yakın yerde pekiştirme ayakları geliştirmiş çok iri gövdeleriyle görkemli bir görünüşleri vardır. Halbuki bu güçlü kuvvetli görünen tropikal orman gerçekte öyle zayıftır ki!


Ağaç gövdelerinin, yere yakın olan kısmında kollara ayrılmasının sebebi, toprak tabakasının ince olması nedeniyle ağacın derinlere kök salamaması, bundan ötürü de güç kazanmak için kendine mümkün olduğu kadar geniş bir temel sağlamak zorunda olmasıdır. Bu dayanaklar, aslında ağaç için bir zayıflık belirtisidir. Toprağın ince olmasının başka bir sonucu daha vardır... Ağaçlar ortadan kalktı mı yağmur suları toprağı sürükleyip götürür ve genç ağaçlar yere kök salamazlar. Lâkin bundan da kötüsü; bütünüyle gölgelik bir ormanda büyümüş olan dev ağaçların, ormanda ışığın girebileceği delikler açılınca, kuruyup ölmeleridir.


Uzun lafın kısası, bu çok güzel ağaçlar, ayakları titreyen birer devdir! Ne yazık ki insanlar onları acımasızca kesip biçmektedir. Bu davranış, eskiden bir ölçüde özürlü sayılabilirdi. Çünkü, büyük ormanların kendilerini yenileyemedikleri bilinmiyordu. Şimdiyse, insanlar onların aynı biçim altında doğamayacağını, hiç değilse, onbinlerce yıldan evvel meydana gelemeyeceğini biliyor. Fakat yine de, halâ ve maalesef onları vicdansızca yok etmeye devam ediyor.

 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..