Ayamama deresi (dersi)

Bir gün dünya şehri İstanbul’a gidersem, yağmur çiselemeye başladığında evden dışarı çıkmayacağım.

Evin antresinde asla durmayacağım. İkinci kat, varsa üçüncü kata sereceğim postu…

Bir gün dünya şehri İstanbul’a gidersem, lalelere bakıp da “ah ne güzel laleler” demeyeceğim; asıl lalenin ben (biz) olduğuna delil olmayacağım…

Bir gün dünya şehri İstanbul’a gidersem, ”ayamama!” hâlimin tedavisi için acilen bir doktora görüneceğim, ”ayamama!” durumumun kalıtsal olup olmadığını araştıracağım…

Bir gün dünya şehri İstanbul’a gidersem, Sinan’ı görmezden gelip; Müteahhit Mahmut Bey’in yapmış olduğu şaheserlerin fotoğraflarını çekip memleketimde arkadaşlarıma göstereceğim.

Siyasete girip, İstanbul’un büyük bir caddesine Mahmut Bey’in adının verilmesi için uğraş vereceğim…

Bir gün dünya şehri İstanbul’a gidersem, türbeleri işaret eden bir harita edinip, köşe bucak türbe gezeceğim; Tanrı’nın bize bu felaketini neden verdiğinin cevabını arayacağım…

Bir gün dünya şehri İstanbul’a gidersem, ”deli var” diye kendimi ihbar edeceğim… Neden deli olduğumu, kanıtlarıyla ortaya koyacağım…

30 kişi ölürken kılı kıpırdamadan, abuk sabuk sabah programlarını kaldığı yerden izlemeye devam eden yurdum insanıyla teker teker göz göze gelip, tek kelime konuşmayacağım onlarla...

Bir gün ben eğer dünyaya yeniden gelecek olsam,

Tanrı’dan, burada doğmamayı dileyeceğim.