Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mayıs '12

 
Kategori
Tarih
 

Ayasofya

Ayasofya
 

Bugün Ayasofya’yı yine gezdim…

Ayasofya, dünyanın en hızlı (beş yılda) inşa edilmiş katedrali…

Dünyanın en uzun süreyle yaklaşık bin beş yüz yıl ibadethane olmuş yapılarından biri…

Dünyanın ayakta kalabilen en eski katedrali…

Yapıldığı dönemden itibaren yaklaşık bin yıl boyunca (1520'de İspanya'daki Sevilla Katedrali'nin inşaatı tamamlanıncaya kadar) dünyanın en büyük katedrali olmuş, büyüklüğü aşılamamış…

Günümüzde ise kapladığı alan itibarıyla dünyanın dördüncü büyük katedrali…

Kubbesi eski katedral kubbeleri arasında çapı bakımından dördüncü büyük kubbe sayılmaktaymış.(alıntı)

Kaçıncı kez gittiğimi bilmiyorum. Sanıyorum canımız sıkıldıkça biz Sultan Ahmet semtinde soluğumuzu alıyoruz. Orası o kadar farklı bir yer ki.

Orada tarih yatıyor.

Topkapı Şifresi kitabımı yazarken devamlı gittiğimden olsa gerek bende alışkanlık yapmış! Uzun süre Topkapı Sarayına – Ayasofya’ya gitmesem eksiklik hissediyorum.

O kalabalıkta hoşuma gidiyor.

Meraklı bakışlarla, hayranlıkla birazda kıskançlıkla bakan yabancıları görmek ruhumu zenginleştiriyor.

Bu hafta gezi programımızı ciddi şekilde dolu - dolu programlamıştık.

Öyle de yaptık. Dünyanın merak ettiği yerleri gezdik.

Sizlere Sultan Ahmet semtindeki gezilmesi gereken yerleri anlatacağım.

Pargalı’nın sarayını ve Yere Batan Sarnıcını anlattım.

Bugün sıra Ayasofya’da…

Ayasofya şaşırtıcı bir yer.

Kocaman olmasından dolayı ürkütücü bir yer.

Gizemlerle dolu olduğu içinde korkutucu bir yer.

Bütün bunların yanında muhteşem bir yer olduğundan da hayranlık duyabilceğiniz bir yer.

Her bir köşesinden sırlar sarkıyor sanki!

Herbir köşesinden birileri çıkacak eski tarihin içinde olacakmışız gibi hissettiriyor.

Sanki bir tarafta haçlı orduları, bir tarafta Fatih Sultan Mehmet beyaz atının üstünde, arkasında askerleri!

Sesler, şahlanan atların sesleri, Allah - Allah diyen askerlerin sesleri!

Haçlı ordularının tozu dumana katan atlarının ayak sesleri, kılıç sesleri, kilise gonkları ve ezan sesleri…

Bir tuhaf oluyorum ben Ayasofya’ya gittiğimde.

Orası ile ilgili o kadar çok anlatı varki.

Sayfalar – sayfalar tutar.

Ben yazmakla asla bıkmamda siz okurmusunuz onu bilmem.

Ayasofya’yı gezdim.

Yukarılarına çıktım.

Fatih Sultan Mehmet’in dokundurmadığı, Kanuni Sultan Süleyman’ın ise sadece badana yaptırarak yüzlerini kapattığı meleklerin açılan yüzlerine baktım. Kubbeyi inceledim. Yazılara baktım. Görevlilerle konuştum.

Birkez daha hayran oldum…

Kalabalktı çok kalabalıktı.

Koca binanın içinde küçücük kalmış insanlarla, merakla fısıldaşan izleyeciler ve oraları anlatmaya çalışan gurupların başındaki çeşitli dillerde konuşan rehberleri ile Ayasofya yine muhteşemdi…

Yolunuz düşerse mutlaka gidiniz.

Asla pişman olmayacaksınız…

Ben sizlere Ayasofya hakkında anlatılan bazı yazıları alıntı olarak vereceğim…

Yine Sultan Ahmet’in, başka bir güzelliğinde buluşuncaya kadar Allah’a emanet olun…

İstanbul'da tarihî bir müze.

Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından M.S. 532- 537yılları arasında İstanbul'un tarihi yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa ettirilmiş…

1453 yılında İstanbul'un alınmasından sonra, Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülmüştür.

1935 yılından beri ise müzeolarak hizmet vermektedir.(alıntı)

Ayasofya'ya Bizans, Arap ve Türk kültürleri tarafından çok çeşitli anlamlar yüklenmiştir.

1. Ayasofya Bizans için İmparatorluk ideolojisinin yeryüzündeki mücessem ifadesi,

2. Müslüman Araplar için Hazreti Peygamberin müjdesine nail olabilmenin, cennetin anahtarı,

3. Türkler için ise hem Türk cihan hâkimiyeti mefkûresine,

'Kızılelma'ya hem de Peygamberin müjdesine ulaşma anlamlarına gelmektedir."(alıntı)

 

Nazan Şara Şatana

 http://www.facebook.com/#!/profile.php?id=100002892442552


 http://twitter.com/#!/nazansarasatana

  

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....