- Kategori
- Edebiyat
Aydın'da 2. Aydınlı Aşık Ömer'i anma günü
03 Nisan 2010 akşamı Aydın ili Kültür Merkezi'nde saat 20.00 de, Aydın Âşıklar ve Ozanlar Derneği’nin hazırladığı 2. Aydınlı Âşık Ömer’i Anma ve Âşıklar Şöleni yapıldı. Biz de Söke’den Söke’li Şairler ve Yazarlar Derneği’nden bir grup üyelerimizle birlikte katıldık, verilen davete icap etmek gelenektendir...
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla bu şölen gerçekleşti. Halk ozanlarımızın coşkulu sazları ve manidar değişleriyle heyecanlı dakikalar yaşadık. Bu anlamlı ve güzide şölene katılan halk ozanlarımızı yalnız bırakmladık. Türk diline, Türk kültürüne ozanlarımızın sazlarıyla söyledikleri mani, ninni, türkü, ağıt, destan, koşma, semai, varsağı, koçaklama, ilahi gibi değişlerle çağdan çağa, kuşaktan kuşağa sürüp gelen bu geleneği sürdürmektedirler.
Günümüzde özellikle Konya’da, Ardahan’da, Sivas'ta, Erzurum’da, Bursa’da, Kars'ta ve en son Aydın’da yapılan bu şölenler bu geleneğin bir ifadesidir. Bir yerde halk ozanlarımızın yanında olmak ve onları desteklemek hepimizin görevidir. Şöyle veya böyle bu gelenek yarınlara değin yaşatılmalıdır. Yunus Emre, Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal Âşık Summani, Aşık Kerem, Âşık Nesimi, Köroğlu, Bayburtlu Zihni, Erzurumlu Emrah, Ercişli Emrah, Kul Himmet, Aşık Hiçrani, Aşık Veysel, Zülfikar Divani, Aşık Reyhani, Aşık Gül Ahmet, Aşık Talibi Coşkun, A.Vahap Kocaman, Adanalı Halil Karabulut, Murat Çobanoğlu, Mahzuni Şerif, Neşet Ertaş, Kırşehirli Şemsi Yastıman gibi bunlardan hemen aklımıza gelenlerdir.
Önce biraz Âşık Ömer’i den söz etmek istiyorum: Aşık Ömer, onyedinci yüzyıl halk şairlerimiz şairlerimizdendir. Doğum yeri ve tarihi kesin olarak bilinmemektedir. 1630 yılında doğduğu tahmin edilmektedir. Şiirlerinin birinde “ vatan-ı aslimiz Aydın ilidir” aslında o bur ordu şairidir. Küçük yaşlarında Osmanlı Ordusu’nun saflarında yer almıştır. Bursa, Varna, Bağdat, Sinop, Kırım ve Rusya gibi yerleri dolaştıktan sonra Konya’nın Hadim İlçesinin Gözleve köyünde yerleştiği ifade edilmektedir. Kimi araştırmacılara göre 1707 ‘de vefat ettiği söylenmektedir.
Döneminde ünlü bir halk şair olup şiirlerini hece ve aruzla yazdığı bilinmektedir. Kafiye bulmada usta bir halk ozanıdır. Asker ocağında bulunması nedeniyle serhat boylarını şiirlerinde çokça işlemiştir. İki binden fazla şiiri vardır. Türk Edebiyatında en çok şiir yazan şairlerin biri olup şiirleri 1872 ‘de Âşık Ömer Divanı adı ile yayınlanmıştır.
Aşağıdaki dörtlük onun İstanbul Destanından alınmıştır:
Coşkun sular gibi çağladım aktım
Bülbül gibi ah u efganımız var
Şadırvan altlarında seyrine baktım
Ahırkapusu’nda seyranımız var.
****
Bir başka şiirinde mahlası için şunları yazıyor:
Zat-ı cemilemiz beyan ederiz
Bizim meskenimiz serhad elidir
Zatı-ı cemilemiz ıyân ediriz
Vatan-ı aslımız Aydın ilidir .( 1 ).
Aydınlı 2. Âşık Ömer ‘i Anma ve Halk ozanları Şöleni Aydın Kültür Merkezi'nde gerçekleşti. Salon oldukça kalabalıktı. Şöleni izleyenler arasında Aydın Vali Yardımcısı ve İlk Kültür ve Turizm Müdürü'nün yanında Aydınlı bürokratlar öğretmenler ve vatandaşlarımız koca salonu doldurmuşlardı.
Açılış Saygı duruşu ve istiklal Marşıyla başladı. Dernek Başkanı Muhsin Yaralı kısa bir konuşmadan sonra sözü Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürü Nuri Aktaka konuştu. O da konuşmasında hem de Aydınlı olarak tanıdığımız Âşık Ömer’i Anmak ve hem de Türk kültüründe büyük emekleri olan halk ozanlarımızın geleneğini yaşatmak amacıyla bu gece hazırladıkları sözlerine ekledi. Şölene şu halk ozanları katılmıştı :
Aşık Muhsin Yaralı (Aydın), Aşık Temel Turabi ( Bursa), Aşık Cemal Divani ( Erzurum), Aşık Mehmet Kaptani ( Sivas), Aşık Cemal Hoca ( İzmir ), Aşık Binali Hüsrani ( Ankara), Aşık Enser İpekoğlu ( Kars), Aşık Turgut Yılmazer ( İzmir), Aşık Budak Kaleni ( Söke ), Aşık Davazlı Süleyman İncedal ( Aydın), Aşık Arif Yağızozan ( Konya)’dan katılmışlardı.
Adı geçen halkozanlarımızın çoğunu sanat ve kültür dergilerinden tanıyorum. Örneğin Çağrı’da dergisinde zaman zaman şiirlerine rastladıklarımız vardır. Şu anda masamın üzerinde bulunan Çağrı Dergisi’nden Âşık Temel Turabi’ nin Şair Feyzi HALICI için yazdığı bir şiirinden Birkaç dörtlük:
Kalemle nakış işleyen
Desen desen halıcısın
Gül ile diken taşlayan
Dost kıymeti bilicisin
****
Aldın hoşgörü dersini
Sevdin Yunus’un sesini
Mevlâna’nın çağrısını
Duyar duymaz gelicisin
****
Sanma hatırın sormayız
Bizler öndersiz olmayız
Seni taşlara vermeyiz
Gönüllerde kalıcısın
****
TURABİ, çeker cezayı
Dergâhta bulur hizayı
Mahlası Âşık Fezai
Üstad Feyzi Halıcısın. ( 2 ).
Ancak bizim Söke’den katılan Âşık Budak Kaleni’yi tanımak isterdim. Ben 25 yıldır Söke’deyim, üstelik halk ozanlarımızı yakından tanıyor ve de onlarla birçok yazışmalarım da oluyor. Merak ettim doğrusu… Bu ozanımızla mutlaka tanışmayı isterim. Şölene katılan ozanlar değişlerinden örnekler, karşılıklı atışmalar ve lebdeğmez, yani dudakdeğmez dalında şiirşler sundular:
Lebdeğmez, halk şiirimizin ( dudakdeğmez) olanıdır. Yani: Şiirin içinde: B, P, F, M, V, gibi dudak ünsüzleri bulunmayan sözcüklerle yapılan şiire denir. Bu karşılıklı atışmalar iki dudak arasına toplu iğne konularak şiirler söylenir.Bu da zor ve yetenek isteyen bir iştir.
Ozanlarımız daha sonra usta malı türküler sundular ve değişlerinden de örnekler çalıp söylediler. Şiirlerinde daha çok milli ve hamasi duyguları işleyen konular ve değişler vardı. Şiirlerinden ilgi çekici örneklen sundular. Atışmalarda terleyenler de oldu. Çünkü sazı ile atışma dalında o anda şiiri söylemek kâfiyleri bulmak, yerli yerince usulunca cevap vermek elbette kolay değildir. Güzel bir gece yaşadık.
Şölenden sonra halk ozanlarımıza birer “ Şölene Katılım Belgesi “ verilip seyirciler tarafından alkışlarla tebrik edildiler.
Aydın Âşıklar ve Ozanlar Derneği’nin yapmış oldukları bu etkinliğinin devamını diliyor, tüm emeği geçenleri yürekten kutluyorum. Böylesine bir geleneği yaşattıkları için tebrik ediyorum. Gelecek yıllarda buluşmak üzere, sağlık ve başarılı dileklerimle, daha nice aydınlık dolu yıllara diyorum.
1- Yurt Ansiklopedisi / İnternetten.
2- Çağrı Kültür Sanat Folklor Dergisi Sayı: 605, Nisan 2010. Ankara..s.26.
Abdülkadir Güler