Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '10

 
Kategori
Dilbilim
 

Aydın ve entelektüel

Aydın ve entelektüel
 

Google'dan...


Türkçedeki kavramların birçoğunun içi özgün anlamlarıyla ilgisi olmayan bazı içeriklerle doldurulmuş. Bu yetmiyormuş gibi, diğer dillerdeki bazı kavramlar dilimize ya yanlış anlamlar yüklenilerek alınmış ya da iki apayrı kavram sanki aynıymış gibi tercüme edilmiş.
.
“Aydın” sözcüğü bunlardan sadece biri... Bilindiği gibi İngilizcede "intellectual" ve "enlightened" diye iki kavram var. Fakat Türkçe sözlükler bu kelimeleri eşanlamlı kabul ediyor; aydının karşılığını entelektüel, entelektüelin karşılığını aydın olarak tanımlıyorlar. Daha kötüsü, bütün Türk aydınları ve entelektüelleri bu iki farklı kavramı aynı anlamda kullanıyorlar. Öztürkçe kullanmak isteyenler ikisine de aydın diyorlar. Yabancı sözcük kullananlar ise entelektüel...
.
Entelektüel: Çok okuyan, okuduklarını doğru anlayan ve onları yeni düşünceler üretmede kolayca kullanabilen; felsefeyi anlayan ve gerektiğinde felsefe yapabilen; duygusallıktan uzak, belirli bir mantık çerçevesinin dışına çıkmayan, sansasyonel çıkışlardan uzak duran yüksek IQ sahibi kişidir.
.
Aydın: 18’inci yüzyılda Avrupalı düşünür ve yazarların despot ve dogmatik Kilise’ye karşı çıkması ve bilimi rehber alması üzerine, onlara verilmiş bir unvandır. Cahillik dairesinin dışına çıkmayı başarmış, batıl inançlarını yok etmiş, din-mezhep-ırk üçlüsünün dikte ettirdiği önyargılardan kurtulmuş, bilimsel ve akılcı düşünceye geçmiş kişidir aydın. Bu tür insanlar sayesinde Avrupa’da bir "Aydınlanma Çağı" gelişebilmiştir. O kalibreye sahip insanlar dünyada hâlâ bulunabilir mi, bulunursa kaç kişi bulunur, bilemiyorum.
.
Bir entelektüelin diğer fikirlere/insanlara/dini inançlara karşı soğuk duruşu olabilir; ama aydın kişininki olamaz; o, en ışıklı, sevecen ve toleranslı tavrıyla etrafını bu konularda aydınlatmaya çalışır.
.
Görüldüğü gibi bu iki kavram arasında önemli bir ince ayrım var; fakat zamanın kötü çevirmenleri o önemli nüansı katletmiş, iki farklı kavrayışı aynı sözcüğe hapsetmişler.
.
Bu açıdan baktığımda, Türk “aydın”larının çoğu bana entelektüel kişiler olarak görünüyorlar. Ayrıca, deformasyonu bir hayli fazla bir yarı-aydın grubumuz da var. Bütün bu kavram kargaşası yetmezmiş gibi; akademisyenlere, bilim insanlarına, yazarlara, televizyonlarda ağzı laf yapan insanlara ve hatta pek çok siyasetçiye de kolayca aydın sıfatı ikram ediliyor.
.
Öyleyse bu kargaşayı ortadan kaldırmak istiyorsak, bu iki kavramı yeniden tanımlamak ve yepyeni sözcüklerle ifade etmek gerekir
.
Sanıyorum aydın ve entelektüel için “zeki-düşünür” ve “akıllı-düşünür” tamlamaları uygun düşerdi; fakat akıl ve zekâ kavramları da çoğu kez birbirine karıştırılarak, aynı bağlamda kullanıldığı için işimiz daha da zorlaşabilirdi. Şöyle ki:
.
Zekâ (intelligence); beynin öğrenme, anlama, problem çözme, çözüm üretme, bilinenlerden yararlanarak bilinmeyenleri ortaya çıkarma gücü ve zihinsel yetenekleri kullanabilme özelliğidir.
.
Akıl (reason/mind): Düşünmek, kavramak, bilmek, irade göstermek, karar vermek, hayal etmek, sezmek, dikkat etmek, hafızaya kaydetmek ve zekâ gibi beyinsel etkinliklerin tümünü kapsayan geniş bir olgudur.
.
Demek ki sadece zekâyı değil, esasen aklın onlarca özelliğini geliştirebildiğimiz oranda akıllı sayılırız.
.
Aydın veya “Akıllı Düşünür” olmaksa olağanüstü bir düşünsel, duygusal ve ruhsal durumdur. Gerçek aydın tüm dünyanın gönenç ve barış içinde yaşamasını düşünen, bu uğurda çaba gösteren, evrensel bir bakış açısı olan, baskıcı iktidarlar ve çağın insanlık dışı uygulamaları ile bir hesaplaşma içinde olan insandır.
.
Siz ne dersiniz?..
.
Dip not: Şimdiye dek “özel yetenekler” diye bilinen zekâ türleri, Batılı eğitimbilimciler tarafından son yillarda 18 ayrı ad altında kategorize edilmişlerdir:

1- Matematiksel zekâ
2- Mantıksal ve Analitik zekâ
3- Dil yetenekli (Lengüistik) zekâ
4- Pratik (Sağduyusal) zekâ
5- Ansiklopedik (Genel Kültürcü) zekâ
6- Uyumsal (Interpersonal) zekâ
7- Artistik (Şekilsever/Patternist) zekâ
8- Müzikal zekâ
9- Sezgisel (İçsel/Intuitive) zekâ
10- Duygusal (Emotional) zekâ
11- Atletik (Physical) zekâ
12- Ruhsal zekâ (SQ)
13- Toplumsal ortak zekâ
14- Teknolojik zekâ
15- Dört boyutlu/Soyut zekâ
16- Cinsel zekâ
17- Espritüel zekâ
18- Yapay/siber zekâ
.
.
.
.
.
.
.
Günün sözü: Aydınlanma denen şey hiç bitmeyen bir süreçtir; o nedenle hiç kimse, “Ben aydınım...” diyememelidir.

 
Toplam blog
: 147
: 2923
Kayıt tarihi
: 05.05.07
 
 

İngilizce öğretmeniyim, çevirmenim, dilmaçım, araştırmacıyım. / Beş kitabım var: Beynin Kimliği, ..