Aydınlar özgür olmalı

İstanbul işgal altında...

Gazeteci sorar Mustafa Kemal'e işgalcilerin gemilerinin ne olacağını. Kendinden emin bir şekilde yanıt verir büyük önder; "Geldikleri gibi giderler !"

Mustafa Kemal böbreklerinden rahatsızdır. 1918 yılında günlüğüne şu notu düşer "Devrimler tek vuruşta sonuç alacak şekilde gerçekleştirilmeli. Zamanının gelmesini beklemek , hiç gerçekleştirememektir. "

O gücünü ulustan alan gerçek bir aydındır. Yurt sevdalısıdır. Bağımsızlık savaşçısıdır.

Kazım Karabekir paşaya sorarlar "Neden Atatürk'ü desteklediniz".

Karabekir paşa yanıt verir; " Memleketin kurtuluşuna hiç birimiz inanmazken, bir tek "O" inanıyordu.

Osmanlı İmparatorluğunu yok eden zihniyetin, gücünü cehaletten aldığını çok iyi gözlemleyen Atatürk yeni Türkiye Cumhuriyetini "İlelebet payidar kılacak" devrimleri gerçekleştirirken her şeyi en ince ayrıntısına kadar hesaplayarak uygulamaya koymuştur.

İslam dininin cemaatler, tarikatlar tarfından sömürülmesini, çıkarlara alet edilmesini engellemek için Elmalılı Hamdi Bey'e türkçe mealini hazırlatmış ve 70.000 adet çoğalttırarak yurttaşın öğrenimine sunmuştur. Bu gün en doğru kabul edilen tefsirlerden biridir.

Kurtuluş savaşında orduyu arkadan hançerleyen gerici kalkışmalar salt cehaletten beslenmişlerdir. Halkın her sarıklı , cübbeliyi "hoca" sandığı iklimi, Atatürk değiştirmek istemiştir.

Zamanında ezilen uluslara her yönü ile örnek olan Mustafa Kemal Atatürk, yeterince içselleştirilemediği için kurduğu genç cumhuriyet sorunlar yaşıyor. O günün mandacıları, hilafet yanlıları, işbirlikçileri bir şekilde yine ortalıkta . Her ortamda, her bulduğu fırsatta cumhuriyeti eleştirmeyi ve bu yolla Atatürk'e saldırmayı omuzlarında apolet gibi taşımışlardır. Batılı felsefelerin savunuculuğuna soyunan bu aymazlık, gaflet içindeki kesim, tarihin Türk Ulusuna armağan ettiği Ata'yı doğru bir şekilde anlama, anlatma çabası içine girmemişlerdir.

Ona ve düşüncelerine karşı çıkan güruh o günlerdede vardı. Cumhuriyet ve bağımsızlık fikrini anlamayanlar o günde vardı bu günde.

Kendini, aklını batının , sömürgecilerin fonlarına emanet edenler Ataürk'ü anlayamazlar.

Ömrünü ulusuna feda eden Atatürk'ü bu gün bu sayfalarda anmak, ona minnettarlığımı belirtmek istedim.

Gözlemlediğim kadarı ile hala kendini sözüm ona aydın olarak niteleyenler dolaylı olarakta olsa onun emanetine saldırmayı görev edinmişler. Milyonlarca yurttaşın meydanlarda "O"nun değerlerine sahip çıkarak sahiplenmesini anlayamadıklarından , veya kendi işlerine geldiği gibi yorumlamayı yada fonlandıkları odakları mutlu edecek çıkarımları görüş olarak ortaya koyma çabalarına devam ediyorlar.

Özgür olmayan bağımsız olamaz. Gücünü içinde yaşadığı ulusun değerlerinden almayanlar, geçmişte olduğu gibi tarihin tozlu sayfalarında yok olacaklardır...