Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '08

 
Kategori
Haber
 

Aydınların Ermenilerden özür kampanyası

Bir grup aydın 1915’teki Ermeni tehciriyle ilgili imza kampanyası başlatıyor. Yılbaşında internette başlayacak olan kampanyanın adı “Özür diliyorum” olacakmış.

Başını akademisyenler Ahmet İnsel, Baskın Oran ve Cengiz Aktar ile gazeteci-yazar Ali Bayramoğlu’un çektiği özür gurubu hazırladıkları kampanya metninde “1915’te Osmanlı Ermenileri’nin maruz kaldığı Büyük Felaket’e duyarsız kalınmasını, bunun inkar edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum” diyorlar.

Galatasaray Üniversitesi’nden Prof. Ahmet İnsel, kampanyayı tarihi sorumluluk karşısında bireysel bir tavır olarak tanımlıyor. Prof. İnsel “Resmi politikadan bağımsız olarak biz yurttaşların Türkiye tarihi ile ilgili görüşlerini beyan hakkı var. Kampanyayı bir politika malzemesine dönüştürmemek gerekir” derken, Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Dr. Cengiz Aktar da bireyi, bireyin hissiyatını öne çıkaran bir kampanyanın vaktinin gelmiş hatta geçmiş olduğu kanaatinden yola çıktıklarını, Ermenilerin başına gelenlerin Türkiye’de çok az bilinen, unutturulmuş, tahrik edilmiş olgular olduğunu, Türkler’in bu meseleleri daha çok büyüklerinden, dedelerinden duyduğunu söylüyor.
İyi niyetlerle ortaya çıkan bir kampanya olduğunu umuyorum. Ancak bazı şüphelerim var.

Aydın ve akademisyenin öncelikli görevi toplumu aydınlatmak olduğuna göre, resmi tarihin elinde olmayan “büyük felaket” dedikleri olayları kanıtlarıyla ortaya koymaları gerekmez mi?

Bu saygın akademisyenler tarihi gerçekleri yeni mi öğrenmişlerdir? Bu güne kadar neden bekleme gereği duymuşlardır?
Ellerindeki kanıtların kaynağı nedir? Güvenilir midir?
Özür gurubunun, batıda bazı çevrelerin dikkatini çekip uluslar arası arenada daha etkin yer tutmak isteyeceğini, Türkler aleyhine kampanya yürüterek amaca ulaşmak gibi kestirme bir yol izlemek geleneğinin cazibesine kapıldıklarını sanmıyorum.

Bilindiği üzere uluslar arası bir ödüle sahip olabilmek için Türkiye veya Türkler aleyhine faaliyette bulunmak en kolay yoldur. Bunun çok sayıda örneğini görmek mümkündür. Bu özür gurubunun böyle ucuz bir yolu tercih edeceğini düşünemiyorum.

Ancak çok sayıda taraftar bulacaklarından eminim. Neden derseniz; kavgalı bir coğrafyada yaşıyoruz da ondan. Bu kavgalı coğrafyada terörle mücadele etmiyor muyuz? Ülkemize yönelik terör destek bulma konusunda sıkıntı çekiyor mu? İçte ve dışta… Bunlar ortadayken cazip bir kampanya olacaktır.

Diğer yandan Ermeni diasporasının soykırım iddialarını Dünya’nın dört bir yanında tırmandırıp parlamentolarda tarih yazdırdığı günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ermenistan yöneticilerine çağrıda bulunmuştu hatırlayacaksınız. “Gelin bu dramatik olayları bağımsız tarihçilerden oluşan komisyon araştırsın. Arşivlerimizi açalım, sizde açın, hangi ülkede ne varsa ortaya çıkarılsın” demişti. İyi niyetli bir yaklaşım bu teklife “hay hay hemen başlansın” demez mi? Der. Ama öyle olmadı. Ermeni yöneticiler bu teklifi elinin tersiyle itti. İtti, çünkü ellerinde Türk düşmanlığından başka sermaye yok. O da bitiyor.

1915’in savaş yıllarında bir çok acı olayın yaşandığı doğrudur. Acıyı sadece Ermeniler değil Türkler de yaşamıştır. Üstelik tehcire tabii tutulan Ermeni kafilelerine saldıran suç çeteleri cezalandırılmıştır. Ermenilere zulüm yaptığı ve cinayetlere engel olamadığı iddiasıyla o dönemde idam edilen Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey tarihin tanığıdır.

Bir şeyi hatırlatmakta yarar var. Ermenistan devlet olarak Türk düşmanlığını sistematik olarak öğretmektedir. Çocukların zihinlerini intikam, düşmanlık duygularıyla kirletmektedir. Bunlar ortadayken atılacak her adım iyice düşünülmelidir.

Özür gurubunda yer alan Türk aydınlarının kaleme aldıkları kampanya metninde “aynı dönemde katliama uğramış Türkler için Ermeni kardeşlerimizden özür bekliyoruz” ibaresinin görmek isterdik.

Çünkü biliriz ki insan insan olduğu için değerlidir. Türk veya Ermeni olsun…
İnanırız ki bir insanı öldürmek, tüm insanlığı katletmekle eşdeğerdir.

Musa Özcan
Öğretmen

 
Toplam blog
: 165
: 3919
Kayıt tarihi
: 25.08.07
 
 

Samsun Terme Şuvayip Köyü'nde doğmuşum. İlk ve ortaokulu Terme'de, lise öğrenimimi Ünye'de tamala..