Aydınus'a yapılanlar!

Son yazdığım yazıda "Aydınus'un Yaptıkları" nı anlatmış, Eskişehir maçında olanların hakem hatası değil, önyargılı bir kasıt problemi olduğunu belirtmiştim. Halen bu sözlerimin arkasındayım. Fırat Aydınus'un Fenerbahçe'ye karşı bir önyargısı ve özellikle Caner'e karşı da kasıtlı bir bakış açısı var.  (Fırat Aydınus neredeyse Caner'in yönettiği her maçında sarı kartını Caner'le tanıştırmış).

Fakat gelin görün ki Fırat Aydınus'un maçtan sonra yaşadıklarını düşündükçe adama acımaya başladım. Hele hele işi "Dinamit" programlar yapmak olan kanalın Aydınus'un evine gönderdiği muhabir tam bir aymazlıktı. 

Her kanal Aydınus'un kararlarını tartışıyor, bazıları hızını alamayıp özel yaşantısına inmeye çalışıyor, Adamın neyi var, neyi yoksa hiç sıkılmadan ortaya döküyorlardı. 

Allah kimseyi bizim bu, ne yaptığını bilmezlerin eline düşürmesin! Fırat Aydınus'a bir Fenerbahçeli olarak  kötü baksam da, bu kadarına vicdanım el vermiyor. Daha 6 yaşında bir çocuğu olan Aydınus çiftinin evine kadar gidilip huzursuz edilmesinin ne gazetecilikle ne de insanlıkla izahı  var. Hata yapmıştır, cezası neyse çeker ve herşey kaldığı yerden devam eder, ama medya her olayda olduğu gibi işin suyunu çıkarmayı başarır.

En son yaptığımız şey olan empati, karşımızdakinin durumunu düşünüp ona göre davranma yetimiz yine unutuldu ya da işletilmedi. Sansasyon olsun da;  kimin hayatı alt üst olursa olsun, şuursuzlar için hiç önemli değil!

Umarım Fırat Aydınus bundan sonra Fenerbahçeyi daha iyi anlayabilecektir. Şike sürecinde  Aziz Yıldırım'ın gazetede yayınlanan mahkum fotoğrafının, ya da  sızdırılan dosyaların insanlara neler hissettirdiğini, apar topar evinden alınıp medya ordusuyla muhatap edilen suçsuz günahsız insanların neler yaşadığını tam olmasa da hissedebilecektir. 

Hak ve hukuk hepimize lazım. Kimin ne zaman ağlayıp ne zaman güleceği hiç belli olmuyor.