Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '21

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Ayılar ve Arılar

AYILAR VE ARILAR

        Arılar, kelebekler, kurbağalar, uğur böceği, ipek böceği familyasına dahil böcekler pek önemsenmeyen türlerdir.

      Arılarla Kelebekler İnsan soyunun devamlılığının garanti belgesidir. Arılar ve kelebekler, Allah muhafaza intihar etseler, üç yıl sonra insanoğlu açlıktan yok olur diyor bilim insanları.

Çünkü nebatatın tozlaşma yoluyla dişi-erkek buluşmasını böcekler sağlıyor. 

 

      Arılar yaratılıştan bu yana hiç delirmemişler, anarşi çıkarmamışlar insanlar gibi. Hiç isyan edip şeytanlaşmamışlar, hayatiyet amaçlarından hiç sapmadan canlılığın içinde mücadelelerini sürdürmüşler sürdürüyorlar.

 

    Kısa ömürlerini Metamorfoz, başkalaşım geçirerek doğal yaşama tutunan, arılar, kelebekler, uğur böceği gibi hayvanlar, canlılığın süreğenliğinde tam anlaşılamamış vazife üstlenmişlerdir.

   Canlılarda başkalaşım Kelebek, kurbağa ve uğurböceği gibi başkalaşım geçiren canlılardandır.

    İnsan böcek dünyasını önemsemez ama; besin zinciri teorisinin dairesel bütünlüğünün bir halkasıdır. Besin zincirinde bir halkanın kopması, canlılığın sonu olur.

 

Ayılarla arıların geçimsizliği;

 

      Gelelim şu Kel tepenin Arıları ile Ayılarına;

      Ayılar, Arıların ürettiği balın kıymetini iyi bilirler. Ayılar beslenme alışkanlığı bakımından, hem etobur, hem ot obur canlılardır. Ama ağızlarının tadını iyi bildiklerinden balın kokusunu çok uzaktan alırlar, canları pahasına balı bulup yerler.

       Ne yazık ki; arıların balını almanın usul ve esaslarını bir türlü geliştirememişler. Kokusunu alıp buldukları kovanın içindeki balı, koloniyi dağıtarak, bu özenle milimetrik ve geometrik ince mimari hassasiyetli petekleri tarumar ederek yediklerini yerler, yemediklerini etrafa saçarlar. İnsanların doğaya yaptıkları gibi.

 

         İnsanların bazıları arılarla barışıktır. Hiç maske kullanmadan arıların kovanlarında saatlerce çalışabilirler. Bazı insanlar da arı kovanına çomak sokmuş gibi saldırıya uğrayıp hastanelik olur.

         Tabi bununda bir sırrı bir usulü, bir ustalığı vardır.

         Ayılar toplu yaşama düzeni kuramamış olup a sosyal bir canlıdır.

         Arıların toplu yaşama iş birliği ve toplum yaşamı düzenindeki mükemmel sistem, bilimin hala çalıştığı bir konudur. Henüz tam olarak keşfedememiş olsa da, çözümlenip belgeye dökülen biyolojik ve sosyal sistemleri hala gizemini koruyor.

 

Arılar ve Karıncalar toplu yaşam disiplini açısından benzerlikleri vardır;

 

          Toplumları düzenindeki hiyerarşik ve merkeziyetçi düzenlerindeki haberleşme sistemleri, biyolojik iletişimle sağlanan mükemmel disiplinleri hala tam olarak analiz edilememiş belgeye dökülememiştir.

           Karıncaların güneşe göre konum belirleyip devamlı kuzey yönü merkeze koyuyorlar. Arı kolonisinde günlük işlerin düzeni muhaberat becerileri sayesinde hiç yanılmadan, son derece dakik ve aksaksız işler. Yapılan saha deneylerinde, beş kilometre mesafeye kadar uçarlar, araştırdıklarını bulduklarında telsizle ilgili gurubu çağırırlar. 

           Beslenmeleri, bal toplamaları ve kendileri için gerekli olan organik polenleri seçmeleri konusundaki hatasız becerileri hayret verici mükemmellikte diyebiliyoruz sadece.

           Sosyal sorumluluk ve toplum kurallarına olan bağlılıkları insanlardan çok öndedir.

 

           Kolektif bilinçleri kendi ilaçlarını ve hastalıklarına karşı gerekli kimyasalları kovanlarında depolayıp zamanı gelince kullanıyorlar.

            Nebatatın içinde özenle seçip topladıkları bitki özsuyundan imal ettikleri ‘propolis’ maddesinin peteklerin üst çıtasının yüzeyine depolayıp hastalandıklarında kullanıyorlar.

             Arıların kovanındaki koloninin toplum düzeni bu yazıyı ve benim bilgi düzeyimi aşar.

             Arılar canlılıklarının başlangıcından bu yana genetik olarak kurdukları düzeni ciddiyet ve istisnasız olarak sürdürüyorlar.

             İnsanlar kel tepenin ayıları gibi toplu yaşama kurallarını bozan, toplum mahremiyetini çiğneyen, toplu yaşama kültürüne baş kaldıran, anarşist eğilimlere kapılan, başkalarının hakkına tecavüz eden, ağız tadıyla yediği balı aldığı kovanı tarumar etmekten utanmayan, sahip olduğu mükemmel nimetleri aldığı doğaya hainlik eden akıllı ve şerefli mahlûk olsa da, özünü kaybetmiş bir serseri gibi yaşıyor.

         

         “Yaratılmışların en şereflisi” olduğunu biliyor ama en şerefsiz işler yapmaktan geri kalmıyor.

          Halbuki Arılar ve karıncalar yaratılışta kendisine ‘genlerine’ yüklenmiş fıtratlarına sıkı sıkıya bağlı kalarak son derece mutlu ve sağlıklılar. 

        

 

 

 
Toplam blog
: 191
: 540
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

Yerel bir gazetede yazıyorum. Okumayı severim, şiir okumayı severim. Emekli işçi olarak sosyal ak..