Aykırı Sorular ve Extra Orkestra

Oh be, şöyle kaliteli, keyfime keyif katan harika bir müzik programı izleyebildim sonunda. 

Tamamen tesadüf, üstelik yayınlanan program bir müzik programı da değil, Enver Aysever'in Aykırı Sorular programı. Başından yakalayamadım, son iki saatini izleyebildim. Program on birde başlamış gece yarısı iki buçukta bitti. Yani tam üç buçuk saat keyif vardı ekranda. Tekrarı yayınlanır umarım, bu kez başından izleyebilirim. 

Extra Orkestra'yı anlatmaya geçmeden önce Enver Aysever'den bahsedeyim. Bu akşam çok şaşırdım açıkçası, Dört Bir Taraf adlı siyasi tartışma programında sıkça izlediğim, arada sırada Aykırı Sorular'da denk geldiğim Enver Aysever meğer neymiş de haberim yokmuş. Bu kadar espritüel, bu kadar samimi ve candan bir Enver Aysever'i bilmiyordum ben, hayran oldum.

Bu akşam programına Extra Orkestra'yı konuk etmiş. İlk kez duydum ve gördüm, şaşırdım ve çok beğendim.

Türkiye'nin ilk ünlüler orkestrası olarak 2012 yılının sonunda kurulmuşlar ve ilk konserlerini 19 Ocakta vermişler.

Kimler var üyelerinin arasında?

Metin Özülkü

Harun Kolçak

Ferda Anıl Yarkın

Reyhan Karaca

Sibel Alaş

Hazım Körmükçü

Asım Ekren

Feyyaz Kuruş

Programı açtığımda ilk Sibel Alaş'ı gördüm, bu kadını birine benzetiyorum ama, durumundan sonra çok merak etmeme gerek kalmadı, ekranda adı yazdı. Gruba yeni katılmış Sibel Alaş. Eskiden eser bulamadım yüzünde çok değişmiş geldi bana, botoks mu yaptırmış ne? Fakat ses hâlâ güzel. İlk çıkardığı aynı adı taşıyan albümündeki ADAM şarkısını ne kadar çok dinledim bir zamanlar.

Aynı durumu Reyhan Karaca'da da yaşadım, gözleri aynı bakmasa onu da tanıyamayacaktım. Ne yalan söyleyeyim sesi gitmiş, ne olmuş öyle, sanki sigaradan tarazlanmış, kısılmış kalmış. Ancak performansı iyiydi doğrusu.

Hazım Körmükçü süper, her dalda oynayan adam perküsyondaydı. Lüküs hayat şarkısını da çok güzel söyledi.

Ferda Anıl Yarkın ise tanıdığım ve sevdiğim şarkıcının çok ötesindeydi, müthişti. Aynı zamanda hem serseri hem ailemizin çocuğu durumunda esprileriyle renk kattı.

Harun Kolçak'ı zaten anlatmaya gerek yok bence, kaptırdı gitti.

Asım Ekren'e gelince; orkestra üyeleri arasında görünce şaştım önce, sonra nasıl da değişmiş olduğuna. 62 yaşındaymış, kanser tedavisi görmüş ve atlatmış Sibel Alaş gibi.

Metin Özülkü hepimizin sevdiği şarkılarını söylerken bir de hikâye anlattı. Eğlen Güzelim adlı şarkının hikâyesini. Cep telefonunun olmadığı 90'lı yıllarda çalıştığı mekandan eve çok geç geldiğinde, ona bir türlü ulaşamayan kızgın eşi Eda kapıyı azıcık aralayıp duygularını döktüğü bir kâğıdı burnuna dayamış ve gidip yatmış. Sonrasını Metin Özülkü şöyle anlattı:

"Kavga ve küskünlüğü hiç sevmem, ne yapsam da düzeltsem durumu diyerek aldım elime gitarı ve Eda'nın yazdığı sözleri, gün ışıyana kadar besteledim. Kahvaltıyı da hazırlayıp yatak odamızın kapısından içeri girdim, tepsiyi yatağa bırakıp gitarla şarkısı söylemeye başladım ve barıştık."

İlginç...

Programlanmış repertuarın dışında çok fazla doğaçlama şarkı söylediler hep birlikte. Kızlar hariç hepsi bir müzik aleti çalıyor aynı zamanda.

Program sonunda bir de sürpriz vardı, Enver Aysever bu program öncesinde orkestranın provasına gitmiş bir gün ve perküsyon çalmayı denemiş. Asım Ekren onun yetenekli olduğunu söyleyip ders vermeyi teklif etmiş. "Hadi gel çal!" dediler doğaçlama. İnanın o kadar güzel oldu ki hayran kaldım.

Hepsi sanki kendi kendilerineymiş gibi doğal, samimiydi.

Ben de sanki odamdan ekrana bir anda geçiş yapacak gibiydim. Öyle hissettirdiler bana.

Velhasıl, gecem muhteşemdi.

Esen kalın.