Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mart '12

 
Kategori
Futbol
 

Aykut Hoca hani Kocamandın !!! (Korkunun eseri 2-2)

Aykut Hoca hani Kocamandın !!! (Korkunun eseri 2-2)
 

Haftalardır beklenen büyük derbi, Fenerbahçe'nin Kadıköy havasına yakışır bir şekilde başladı. Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi, bu takımın nasıl bir performans sergileyeceği kesinlikle belli olmuyor. Bu yüzdendir ki eğer Fenerbahçe taraftarıysan, öncelikle kalbin dayanıklı olacak.

Fenerbahçe, tam kadro çıktığı maçın ilk dakikasından itibaren, 20 dakika boyunca, ezeli rakibine karşı müthiş bir baskı kurdu. Takımda hemen hemen her oyuncu, sezon başından bu yana alışkın olmadığımız şekilde, rakibine pres uyguluyor, rakibinin 2 pas dahi yapmasına izin vermiyordu.

Takımın bu istek ve cesareti, henüz maçın başında meyvelerini  vermeye başladı. Dakika 10, Sow başladı. Soldan Ziegler' in ortasına Sow'un çok şık yarım roveşatası skoru 1-0 üstünlüğe getirdi. Dakika 13, ceza yayı ile penaltı noktası arasında topu önünde bulan Cristian kaleci Muslera'nın üzerine vurdu. Dakika 15, büyük kaptan Alex'in, sol ayağıyla kalecinin uzanamayacağı yere gönderdiği müthiş şut ile skor 2-0 oldu.

Fenerbahçeli tüm oyuncuların Kadıköy'ün gizemine inançları tamdı. Maça çok iyi motive olmuşlardı. İlk 20 dakikadaki güzel futbolu ve 2-0' lık skor üstünlüğü ile her şey yolunda gidiyordu. Ancak yine görüldü ki; Fenerbahçe için en iyi defans tekniği, ilk 20 dakikada yaptığı gibi hücum oynamaktır, rakibe ileride pres yapmaktır. Skoru koruma amaçlı geriye yaslandığı anlarda, her an gol yeme tehlikesi başlıyor. Bu akşam da, Fenerbahçe'nin oyunu ağırdan aldığı anları fırsat bilen Galatasaray; 36. dakikada skoru 2-1'e getirdi. Artık oyuna ağırlığını koyan Galatasaray, oyunu geride kabul eden Fenerbahçe idi. İlk yarı bu şekilde sona erdi. 

Fenerbahçe, ikinci yarıda da skoru korumak için defansif oynamaya devam ediyordu. Orta alanda yorgun düşen Cristian'a Aykut Hoca'dan müdehale bekliyoruz. Dakika 63, değişiklik için Selçuk Şahin kenarda bekliyor, ancak oyundan alınan Stoch(!). Aykut Hoca oyunu geride kabul etmekle yetinmiyor, topu ileride tutabilecek, gol pozisyonu yaratabilecek oyuncuları da bir bir kenara alıyor. Dakika 78 kaptan Alex kenara alınıyor.

Biz Galatasaray ataklarını izlemeye devam ediyoruz. Dakika 83, nihayetinde Galatasaray Hakan Balta ile eşitliği yakalıyor (2-2). Artık Fenerbahçe atak yapamıyor, sahada 3 ön libero ile son yarım saate 7 defans oyuncusu ile giriyoruz. Anlam veremediğim garip bir oyun sistemi ile son 5 dakikada bilmem kaç tane dua okuyarak maç seyrediyorum. Dakika 90+5 Milan Baros'un şansızlığı, top direkten dönüyor, Aykut Hoca da direkten dönüyor. Yenilgiye ramak kalmışken maç 2-2 sona eriyor. 

Kadıköy'deki Fenerbahçe yenilmezliği, skor bazında devam etti. Bu akşam 90 dakikada hem dört mevsimi yaşadık, hem de taktiksel rezaleti. Oyuncular belki yarım saat içinde yoruldular ama galibiyete inanmışlardı. Tek ihtiyaçları kulübeden yapılacak yerinde takviyelerdi. Değişiklikleri Fatih Hoca yapsaydı, belki rakibini bu kadar keşmekeş bırakamazdı. 

Lütfen birileri Aykut Hocaya, hem soyismini hem de Fenerbahçe gibi büyük bir kulübün başında olduğunu hatırlatsın.

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 296
: 6335
Kayıt tarihi
: 24.09.08
 
 

Bankacılığın stres ve yoğunluğundan fırsat buldukça, okumaya ve düşüncelerimi burada paylaşmaya ç..