Aykut Kocaman, nasıl “acele karar” vermeli?

“Acele işe şeytan karışır” derler.

(Gündelik yaşamın her alanında kendimizde ya da başkasında “acele iş”in eksilerini görürüz. Zaman darsa, çok iyi bildiğiniz konuda bile, zamana karşı yarışırken “acele” davrandığınız için gözünüz “yanlış”ı görmez, diyelim ki okurken “acelesi” olmayan hemen görür. O “görülen” de, bildiği halde o duruma düşen için “eksiklik” oluyor.)

Fenerbahçe’de de verilmiş “acele karar”lar var/dı.

Bunlardan ilki, Aykut Kocaman’ın görevi bırakma kararıydı.

Aykut Kocaman, verdiği kararın Aziz Yıldırım’ın hoşuna gitmeyeceğini düşünmesi gerekirdi. Düşünmediği için de, “acele karar”a Aziz Yıldırım’ın anında karıştı; Aykut Kocaman görevde kaldı. Böylece ilk “acele karar”, geri dönüşle ortadan kalktı.

Fenerbahçe Başkan Vekili Abdullah Kığılı’nın transferle ilgili söyledikleri de “acele” etmeye bir örnek. Kığılı, transfer konusunda, üstüne basa basa tarih vermekle acele” ettiğinin farkında olmalı/ydı:

“Cuma gününe kadar, Fenerbahçe’nin ihtiyacı olan yerlerde teknik kadro, yönetim kuruluna oyuncuların isimlerini bildirecekler ve pazartesi gününden itibaren de daha önce de belirttiğimiz gibi asgari 2 ya da 3 tane oyuncu için transfer çalışmasını bitireceğiz.”

Yeni transferlerin 2 Ocak’taki başlayarak Antalya kampına yetişeceğini söyleyen Abdullah Kiğılı’nın ne kadar “acele” davrandığı görüldü. Çünkü şu ana kadar transfer adı var, kendisi yok.

Bir başka görülen daha vardı: Eldeki futbolcuları yerinde kullanma, onlardan verim alma gereği...

Örnek/ler  mi?

Gün geçtikçe takıma alışan, verimi artan Salih Uçan...

Unutulan, kupa maçlarında, Elazığ maçında anımsanan Semih...

*****

Bazen “acele karar”ın verilmesi “zorunlu karar” olur.

Aykut Kocaman’ın “acele karar” vermesi, bunu uygulaması gerekiyor.

Önce, Aykut Kocaman, “oyun sistemi”yle ilgili söyledikleriyle eski düzenin sürüp gideceğini Antalya’da söylediklerini anımsayalım:

“Oturmuş bir düzenimiz var. Ufak hamlelerle oyuncu profilini değiştirmek daha mantıklı. Yapmaya çalıştığım da bu. Biz sahaya 4-2-3-1 sistemiyle çıkacağız. Fenerbahçe uzun yıllardır böyle oynuyor. Bu şekilde devam edeceğiz.”

Aykut Kocaman, “acele” mi davrandı yine?

Aykut Kocaman, Süper Lig’deki maçlardan, özellikle Elazığ maçından ders çıkarmalı; Türkiye Kupası’ndaki havayı yakalamalı.

(Biliyoruz ki, Kupa maçları başka, Spor Toto Süper Lig başka... Fenerbahçe, şu anda “Kupa Beyi”... Ama taraftarın aklı, Süper Lig'de...)

Bursaspor’la oynanan Ziraat Türkiye Kupası maçları bir “şey”ler anlatmalı.

Aykut Kocaman, “acele karar” vermeli, bunu da Gaziantepspor maçında uygulamalı:

Maça durgun, yılgın, “aheste çek kürekli mehtap uyanmasın” havasında başlama huyundan vazgeçilmeli. Maça istekli başlanmalı... Amacın kaleye bir an önce gidilmesi olmalı, ileride bir futbolcuya “yalnızları oynatmak”, mücadele ederken “güç”ün boşa harcanmaması yönünde olmamalı.

Aykut Kocaman, eldeki değerleri verimli kullanmak zorunda.

Aykut Kocaman’dan beklenen “acele karar”ın ne olduğu, nasıl olması/ olmaması gerektiği başka nasıl anlatılabilir?
 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com