Aykut Kocaman, Şampiyonluğun Şifresini İnönü'de Çözdü

Galatasaray veya Beşiktaş olsun, sorunlar girdabında boğuşan her büyük takımın çıkış yolu; ligde alınacak bir Fenerbahçe galibiyetinden geçer. Geçen hafta ilk önce İbrahim Üzülmez depremiyle sarsılan, sonrasında şok Dinamo Kiev yenilgisi ve Bernd Schuster'in demeçleriyle bu depremin artçı sarsıntılarını yaşayan Beşiktaş için de, taraftarlarının önünde alacağı bir Fenerbahçe galibiyeti; hem takımda, hem de camia içerisinde bunca zamandır yaşanan sorunların üzerine pekâlâ bir moral takviyesi olabilirdi.

Bu beklentilerle Fenerbahçe'nin karşısına çıkan Beşiktaş, ezeli rakibine 4-2 mağlup olarak, taraftarlarıyla sağlayacağı barışın sürecini, kendisinin de bilemediği bir tarihe kadar uzattı. Ve bu sürecin sonu, Beşiktaşlı oyuncular ve Teknik Direktör Bernd Schuster kadar, Başkan Yıldırım Demirören ve kurmayları için de pek çok şeye gebe görünüyor.

Fenerbahçe'de teknik kadronun 'TEK ADAM'ı olmadan önce, yabancı teknik direktörlerin boyunduruğunu ensesinde hisseden Aykut Kocaman ise, belli ki en çok sorun yaşadığı Daum'un yolunda gibi görünüyor. Alman teknik adamın iki yıl üst üste lig şampiyonluğuyla sonlanan ilk döneminde derbi deplasmanlarında benimsediği oyun planı, uzun bir aradan sonra İnönü çimlerinde yerini aldı. Benzer oyun planını, Galatasaray deplasmanı gibi şampiyonluk yolunda hayatî önem arz eden diğer karşılaşmalarda da izleyebiliriz. Ama bu kez ufak bir farkla: Latin Amerika-Afrika karması bir oyuncu kadrosuyla.

Başkan Yıldırım Demirören, Türkiye Ligi'nde bir Los Galacticos kurma hayaliyle, sezon başında hem İspanya'dan, hem de Portekiz'den hatırı sayılır, önemli yıldızları Beşiktaş'a getirdi. Ve oluşturduğu 'RÜYA TAKIM'ı, yine onlar gibi bir teknik adama teslim etti. Ama daha önce Del Bosque'de olduğu gibi, hoca seçiminde yine baltayı, taşa vurdu. Ufukta yeniden trilyonluk tazminatlar görünüyor.

Aslında sırf şampiyon olmak, uzun vadede başarılı sonuçlar almak için, artık futbolculuk hayatlarının son demlerini yaşayan yıldız isimlerin, ülkelerinde kazandıklarından çok daha büyük paralarla transfer edilmelerinin amacı nedir; tam olarak bilemem. Doyuma ulaşmış oyuncu, her takım için çok kötü. Kaybedilen bir Fenerbahçe maçının, Guti ve Quaresma için ne önemi olabilir ki?