Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Eylül '12

 
Kategori
Futbol
 

Aykut Kocaman'ın yürekten açıklamaları..

Aykut Kocaman'ın yürekten açıklamaları..
 

Aykut Kocaman


Aykut Kocaman'a ve Lig TV'ye teşekkür ederim. Hem zamanında, hem de doyurucu bir röportajdı. Aykut Kocaman ne kadar konuşsa dinlenir ama 2 saat belki de en doğru süreydi. Konuşmasında çok güzel konulara mantık, akıl gözünden yaklaştı; bu malesef taraftarlarımızın en iyi anladığı yaklaşım değil ama mesajını verdi, gerisi anlayabilenlere ve anlayamayanlara kalmış..

Aşağıda Aykut Kocaman'ın açıklamalarından bazı alıntılar aktaracağım ve yorumlayacağım:

"O zamanki Aykut Kocaman'ı oynatmazdım."

Bu eğlencelik sorulardan biriydi ancak o kadar net cevapladı ki bir daha sormaya gerek kalmadı. Mantalitesini çok net ortaya koydu..

"Rakiplerimizi değersizleştiriyoruz."

Aykut Kocaman diyor ki Mönchengladbach 130 km. koşuyor. Fenerbahçe, ilk devraldığında 97 km.'den 112 km.'ye çıkmış henüz. Yabancıların teknik ve taktiklerinin en az bizimki kadar iyi olduğunu, üzerine bir de daha bizden daha fazla koştuklarını sadece söylemiyor, rakamlarla da ortaya koyuyor. Futbolun sadece koşmaktan ibaret olmadığını, fakat fizik açığını kapatmadan (Batı) Avrupa ile açılan makası nasıl kapatacağımızı sorguluyor. Sizce haksız mı? Yabancı futbol takımlarının ortlama koşu mesafelerinin %10'unu da sprintle koştuğunu ifade ediyor. Diğer bir önemli vurgusu da kollektivite. Bizim daha çok bireysel futbol oynadığımızdan, Batı Avrupa'lı rakiplerimizin ise kollektif futbol oynadığından bahsediyor. Futbol her zaman sürprizlere açık bir spor olmuştur, keyifli yanlarından biri de budur. Ancak sürekli başarı bir sürpriz değildir. Sürekli başarıyı yakalamak için Aykut Kocaman'ın yaptığı gibi, teknik ve istatistik verileri dikkate almak şarttır..

Krasic transferi..

"Krasic fırsatı çıktı, değerlendirdik" dedi Aykut Kocaman. Planlı olmayan, sürpriz bir transfer olduğunu açıkça belirtiyor. Ayrıca kendisinin de bahsettiği gibi 1. sınıf bir transfer ve 2 yıldır izlediği bir isim. Herkes orta sahanın ortasına bir transfer beklerken yapılması bu transferle ilgili tek yanlıştı. Yoksa kimsenin yanlış bir transfer olduğunu iddia edeceğini sanmıyorum..

Alex konusu..

Alex, daha önce yazdığım gibi, son maçta oyundan çıkarken takındığı tavır ile kredisini tüketmiş. Aykut Kocaman "futbolcuların egosu çok yüksektir, yıldız futbolcuların daha yüksektir" dedi ve son maçta çıkarken iç dünyasında ne yaşadığını bilemeyeceğini ifade etti haklı olarak. Ama Alex'in kendini toparlayamadığını düşündüğünü gördük. Artık baskı altında kalmadan -şimdiye kadar kalmadım diyemedi çünkü- doğru bildiğimi uygulayacağım diyor Aykut Kocaman..

Meireles transferi..
Aykut Kocaman'a katılmadığım tek konu geç yapılan Meireles transferi -ve belki biraz da Krasic-. Hayatın devam ettiğini vurguluyor Aykut Hoca ancak bu planlamada bir aksaklık olduğunu kapatmıyor. Transfer için belirli bir ortamın oluşması gerektiğinin son derece farkındayım; her istediğinizde transfer yapamazsınız. Ancak son dakikada yapılan transferlerin listesini programa katılırken hazır etmesine rağmen, bu takımlardan hangilerinin Şampiyonlar Ligi play-off'unda oynadığına bakmak lazım. Şampiyonla Ligi'ne katılmak isteyen iddialı bir takım, transferini play-off maçları başlamadan 2 hafta önce tamamlamalıdır ideal olarak, bilemediniz 1 hafta önce. Diğer taraftan, son dakika transferlerine en güzel örneklerden biri, Fenerbahçe'yi eleyen Spartak Moskova'nın son dakikada yaptığı Ziegler transferidir. Şampiyonlar Ligi'nde kadro zenginliği için, katılımları kesinleştikten sonra sol beke transfer yaptılar..

Kapanış..

Programın sonlarına doğru mesaj kısmı -umarım haksız çıkarım- çoğu insan tarafından yanlış anlaşılmaya çok açık. Çünkü kulp takmaya, bahane bulmaya çalışan bir topluluk da malesef mevcut. Birinci olmak ve üretememek ile ilgili saptamaları programın son kısmına kaldığı için Aykut Hoca düşüncelerini net ifade edemedi. "Ama"cılara fırsat verdi. Mesela birinci olamazsınız dediğinde "Ama Galatasaray oldu" diyebileceklere önceden cevap verebilirdi vakti olsa. Galatasaray oldu ama tarihinde 1 kere oldu ve 12 yıl önce! Sonrasında ağır bir hayal kırıklığı. Mucizeler bakidir ancak Aykut Kocaman'ın tespiti de -malesef- yerindedir. "Ama"cılara düşünmeleri için bir örnek daha: "Galatasaray 1999-2000 sezonunda UEFA kupasını aldı ama aynı sezon Fenerbahçe Galatasaray'ı Ali Sami Yen'de mağlup etti. O zaman UEFA şampiyonundan daha büyük bir kulüp Fenerbahçe!". Hatta başka bir örnekle Galatasaray 12 Mayıs 2000'de İzmir'de Altay'a da boyun eğmiş; bilmiyorum anlatabiliyor muyum? "Ama"lamadan önce lütfen gerçek verilere ulaşın ve üzerinde biraz düşünün..

 
Toplam blog
: 15
: 1127
Kayıt tarihi
: 02.11.08
 
 

Hayatı anlamlı yaşamaya çalışan, herşeyin "en"inden kaçınan, değerleri olan bir insan olduğumu dü..