Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '13

 
Kategori
Futbol
 

Aykut Kocaman intikam mı alıyor? (Fenerbahçe 1-0 Eskişehirspor)

Aykut Kocaman intikam mı alıyor? (Fenerbahçe 1-0 Eskişehirspor)
 

Fenerbahçe, 29. hafta maçında Kadıköy'de Eskişehirspor'u tek golle geçerek, üç kulvardaki takibini inatla sürdürdü.

Fenerbahçe: Volkan, Gökhan, Yobo, Egemen, Ziegler, M.Topal, Meireles, Cristian (Krasic), M.Topuz (Selçuk), Kuyt, Webo (Semih)

Eskişehirspor: Boffin, Veysel, Akaminko, Diego, Dede, Kamara, Hürriyet, Alper, Causic (Özgür), Erkan, Necati (Nuhiu)

Fenerbahçe bu sezon; 1 Ağustos 2012'den bu yana oynadığı 54. resmi maçını bu akşam kendi sahasında Eskişehirspor'a karşı galibiyetle tamamladı.

Şampiyonlar Ligi ön eleme, Süper Lig, Türkiye Kupası ve UEFA Avrupa Ligi'nde mücadele ettiği bu 54 resmi maçta; 30 galibiyet, 14 beraberlik ve 10 mağlubiyet aldı.

Bu çerçeveden bakıldığında, devre arası hariç 8 aydır haftada 2 maç yapan ve bu tempoya alışkın olmayan bir takımın, hem fiziksel hem de mental olarak yorgun olması gayet doğal. Mücadele ettiği 3 kulvarda da son haftalara yaklaşılmasından doğan heyecan, endişe ve stresin; oynanan oyuna yansımaması için oyuncuların robot olması gerekir.

Fenerbahçe; özellikle son iki maçtır bu endişeyle kaybetmeme tercihini daha fazla ön planda tutuyor. Aykut Kocaman'ın oyuncu tercihleri de kendisi açısından "gol yememe taktiği" olarak ifade edilirken, izleyenler açısından ise "takımı rakibe karşı mahkum eden kabullenmişlik" olarak okunabilir.

Fenerbahçe açısından bu akşam ortaya konan ve başarılı olduğu kabul edilen defansif oyununun yanısıra, bir türlü sergileyemediği ofansif yapısı, Eskişehirspor gibi hızlı ve etkili pas yapan güçlü bir ekip karşısında izleyenlere tam anlamıyla ecel terleri döktürdü.

Takımın en önemli silahları Emre ve Sow'un yokluğunda, Cristian-Topuz-Kuyt üçlüsünden yeterince destek alamayan ve özellikle maç temposuna yenik düşen Webo'nun bu akşamki kötü performansı, takımın rakip kalede pozisyon bulamamasına neden oldu. Webo, rakipleriyle girdiği hemen hemen tüm ikili mücadelerde kendini yerde buldu.

Fenerbahçe'nin 53. dakikada Cristian'ın ayağından kazandığı gol dışında sadece iki gol girişimi kayıtlara geçti. 37. dakikada Mehmet Topal'ın rakip defans arkasına gönderdiği topu Webo, müsait durumda kafayla kalecinin kucağına bıraktı. Halbuki topu düzeltip vurmaya da üstüne çay söylemeye de vakti vardı.

74. dakikada ise Cristian'ın kullandığı serbest atışta, ceza sahasına ortaladığı topu Egemen, boş pozisyonda kafayla dışarıya gönderdi. Fenerbahçe adına gelişen önemli ataklar maalesef bu kadar. Eskişehirspor ise maçın başından sonuna; ikisi direkten dönen, biri Alper'in koluyla kaleye gönderdiği top ile birlikte çok sayıda önemli pozisyon geliştirmesine rağmen kendisi adına sonuca gidemedi.

Maçın 55. dakikasında oyuncu değişikliğine hazırlanan Aykut Kocaman; 53'te Cristian'ın ayağından gelen golle tasarladığı Cristian-Salih değişikliğini askıya aldı. Mehmet Topuz ve Cristian'ı oyundan alarak, sezonun en vasat oyuncuları Selçuk ve Krasic'i oyuna dahil etti.

Oyuna girenlerin oyundan çıkanlardan pek farkı yoktu. Haliyle takımın oyun kalitesinde de herhangi bir değişiklik olmadı. Ancak maçın sonlarına doğru gerçekleştirdiği Webo-Semih değişikliği biraz olsun rakip sahada nefes alınmasını sağladı diyebiliriz.

En başta istatistiklerle ifadeye etmeye çalıştığım gibi, takımını 3 kulvarda da Mayıs ayına kadar taşıyan Aykut Kocaman'ın; ortaya konan tatsız futbola ve sarı-lacivert renklere gönül vermiş benim gibi bir çok futbolseverin bu kötü oyuna tepki göstermesine rağmen bu başarısı tabiki yadsınamaz.

Ancak, özellikle bu akşamki tercihleri ile haklılığını gözümüze sokmaya çalışması umarım takımın başına sıkıntı açmaz. Örneğin; tüm tepkilere rağmen formsuz Cristian'ı, ısrarla orta sahanın en yeteneklisi Salih Uçan'a tercih etmesi, yetenekleri oldukça kısıtlı olan Selçuk Şahin'i fırsat buldukça öpe koklaya sahaya sürmesi ve iki maç şans verse kısa sürede geri kazanabileceği Stoch yerine takıma sağladığı en büyük zarar Krasic'i oyuna dahil etmesi vs.

Buradan hareketle Aykut Kocaman'ın yapmaya çalıştığının, haklı olmanın gururu ile bir güç gösterisi olduğu aşikar. Çünkü ne kadar eleştirilse de Chelsea'nin Şampiyonlar Ligi, Yunanistan'ın Avrupa Şampiyonluğu başarısı gibi sonuçlar ortada. Haklıdır ancak ben hala modern futboldan uzak, sadece sonuca odaklı bu silik yapının sürdürülemez olduğunu düşünmekteyim.

Umarım Aykut Kocaman gereksiz fantezilerden uzaklaşıp, kafasındaki yapıyı Salih-Webo-Sow-Kuyt düzeninde devam ettirir ve Selçuk Şahin gibi takıma zerre kadar katkısı olmayan oyuncuları sezon sonu takımdan uzaklaştırıp, özellikle iki yıldır bu takımda görmek istediğim Alper Potuk gibi genç yetenekleri aksayan bölgelere monte eder.

http://blog.milliyet.com.tr/yeniden-Alper-Potuk/Blog/?BlogNo=345849

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 296
: 6335
Kayıt tarihi
: 24.09.08
 
 

Bankacılığın stres ve yoğunluğundan fırsat buldukça, okumaya ve düşüncelerimi burada paylaşmaya ç..