Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '08

 
Kategori
Siyaset
 

Aymazlık!

Aymazlık!
 

...alakası yok ama,var!


Aymazlık, en basit anlatımı ile “ne yaptığını bilmemek” olarak özetlenebilir. MHP'nin yaptıklarına veya yapmaya soyunduğu siyasi rol'e ne denir?Yanıt salt demokratik kaygılar olarak verilebilir mi? Nedir o anayasa değişiklikleri teklifi vb.

Yaşanan siyasi iklime göre MHPnin stepne veya yedek kuvvet olarak kullanılacağı ve de MHP’nin gönüllü oyunculuğa soyunması nasıl açıklanabilir ki. Yazık, MHP'ye oy veren bacanağım artık Türkeş'çiyim, MHP'li değilim diyor!

Bu ülkeyi seven, ortak değerler ile çelişkisi olmayan her yurttaşın “Ey MHP biz sana akp POLİTİKALARINA PİRİM VERMEDİĞİMİZ İÇİN OY VERDİK” deme hakkı yok mudur?

Bahçeli’ye ne oluyor da AKP ‘nin savunuculuğuna soyunuyor!

Siyaset plajında "cankurtaran" olmuşta haberimiz mi yok!

Dönme solcu Günay’a ne oluyor da “devletin belli kurumlarına sızmalardan “ söz ediyor!

Şimdi Cumhuriyet başsavcısı devlete sızmış mı oluyor?

Eğri oturup doğru konuşalım.

Bu ülkenin eğrisi ile doğrusu ile "Bakan"ı olmuş eski solcusunu böyle konuşmaya iten nedir?


Geçelim...

Bu ülkenin kuruluş felsefesi ile sorunu olanlar kılıçlarını hiçbir zaman kınlarına sokmadılar!

12 Eylül öncesi Fatih’in ruhuna mevlit okutan MHP erkanı bu gün AKP ile aynı eksene düşüyor, bakmayın bu günlerde zaman zaman Atatürkçü kesilmelerine. Şaşılacak bir şey yok benim açımdan, memleket şaşırabilir!

Ben en azından bu cumhuriyet ile kavgalı olanların kim olduğunu biliyorum!

Hilafet yanlılarını.

Kendini cemaat müridi olarak belleyip ;cumhuriyete inat politikalar üretenleri biliyorum!

Aklını ve belleğini prangalamış zihniyetlerin ne olduğunu biliyorum!

Demokrasinin tüm kuralları ve kurumları ile işletilmesinden yanayım. Ancak hangi eksenden gelirse gelsin bana dayatmaya çalıştığı yaşam biçimini red ettiğimi anlatabilmek için savcı mı olmamız gerekiyor!

Ey siyaset esnafı; ben bu ülkenin temel değerlerini ( farz edelim benimsemesem de ) ortak kabul olarak görüyorum.

Kendini yeterince anlamayan bir ulusa rağmen; Atatürk’ün ortak değerlerimize sahip çıkma adına yaptığı devrimleri, ilkeleri anlayıp ne katabilirimin kaygısını yaşayarak yaşamını sürdüren ( medyada köşesi olmayan, çok uluslu şirketlerde danışmanlığı olmayan, derin ve de mistik bağlantıları olmayan, tamamıyla kendindine özgü görüşleri olan, kurtuluş savaşında yaşanan kahramanlıkları okuyup izledikçe gözleri dolan…) bir yurttaş olarak yaşananların –aymazlık- olduğunu biliyorum!

Ey ahali buradan ilan ediyorum, (bilgili veya bilinçsizce) kendini otorite olarak gören, her türlü kalem sahibinin yaşadığımız iklimi gözlemlemede sorunları olduğunu görüyor ve ülkemiz adına kaygı duyuyorum!

Bu gruba siyasi parti olarak ülkenin gündeminde yer alan siyasi partiler de dahil.

Ortak paydamız bireysel hak ve özgürlüklere, laiklik ilkesine, ortak akla, bilime ve insanlığın yarattığı ortak değerlere saygı duymaktan oluşuyor. Her türlü şövenizm’e, dinsel eksenli gericiliğe karşı çıkmak evrensel değerlerin olmazsa olmazıdır!

Bu ülkenin havasını soluyan, oksijenini tüketen herkesin bilmesi gereken tek ve kaçınılmaz bir gerçeklik vardır!

Türkiye Cumhuriyeti Çağdaş, Laik, Sosyal Hukuk Devletidir.

Değerlendirmelerim bu eksende olacaktır.

Bunun dışında gündeme düşen açıklamaları, mazlum rolü oynayan akp yanlısı değerlendirmeleri, kendine demokrat anlayışları, köşe tutmuş gazetecileri, aldığı oy'a bakarak yapılan Cumhuriyet karşıtı eylem ve söylemleri haklı gösterme gayreti içeren yorumları vb... irdeleyebilecek öngörüye ve bilince sahip olduğumu belirtmek kaçınılmaz bir sorumluluktur. Okura ve kendime saygının gereğidir!

Medyayı izleyince ortaya çıkan tabloyu görmemek olası değildir.

Kimi demokrasi adına parti kapatmaya karşı çıkarken, kimi "Zaten akp erime sürecine girmişti, negerek vardı dava açmaya." vb. söylemlerle bilinç oluşturmaya, beyin yıkamaya devam ediyor!

Olayları, yaşananları gözlüyoruz. Ama kimi köşeyazarlarının ve gazetelerin değerlendirmelerini anlayamayacak kadar salak da değiliz.

Ben de noktayı koyuyorum bu tabloya; siyaset ve medya arenasında yer alanlar bilmelidir ki “aymazlık” en çare bulunmaz hastalıktır…

Bu gün gelinen noktada ne siyaset esnafı, ne de besleme köşe yazarı takımı yaşananların ayrımına tam olarak varamıyor. Parti kapatmanın savunulacak yanı yok, yok ama en azından benin gibi düşünen yurttaşın korku ve kaygılarının iddianamede yer alması var olan gerçeğin altını kalın çizgiler ile çiziyor.

19Mart 2008 N.Tüfekçi

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..