- Kategori
- Kitap
Aynada kendini görebilmek
Kaynak:www.answer.com
“Cat Island, bir ayna, hatta kendi yansımamı görebileceğim bir cam parçasının bile bulunmadığı doğduğum yer. Yüzümün neye benzediğini bir kez bile görme fırsatım yoktu. Başlarda bu konu benim için çok önemli değildi, zira bu durumda olan tek ben değildim. Diğer çocukların yüzlerinin, ellerinin, kollarının nasıl olduğunu görüyordum. Aynı yaşlarda olduğumuza göre hepimiz birbirimize benziyor olmalıydık. Kimimiz daha uzun kimimiz daha kısa. Sonra annemin babamın, diğer akrabalarımın yüzlerini de görebilyordum. Tüm bunlardan yola çıkarak zihnimde, benim yaşımdaki bir çocuğun nasıl bir yüzü olabileceğine dair hayal bir yüz oluşturdum kendime....”
“Sonunda yıllardır aradığım büyük hazine ile karşılaştım. Büyük buluş, müthiş keşif! Evet muhtemelen tahmin ettiniz: Büyük bir boy aynası. Tam orada, önünden geçtiğimiz mağazanın içinde. Ayna o olmalıydı çünkü önünde duran kadın saçını başını düzeltiyordu ve ben onun yansımasını görüyordum. Kalbim hızla çarpıyordu. Yıllar sonra Nassua’da ilk kez kendimi görebilecektim. Annem benim merakımı ve niyetimi sezmiş olmalı ki benim kendimi yakından görebilmem için mağazaya doğru bir adım attı ve aniden duraksayarak aynanın önünde kendini düzelten bayana doğru baktı.......
O gün annem bana bazı doyumlarını ertelenmesi gerektiğini öğretti. Omuzumdan beni kavradı ve birbirimize tek kelime etmeden yolumuza devam ettik...” “Misafir kaldığımız evin sahipleri işe, çocukları da okula gitmek üzere ayrıldılar. Annem de bizim kirasını karşılayabileceğimiz bir ev aramak üzere yola koyuldu. Evden ayrılmadan önce bildik Cat Island uyarısını yaparak evde kalmamı ve başımı derde sokmamamı tembihledi. Yalnızdım ve içimde engellenemeyen bir merakla, bilmediğim bir mahallede o aynalı mağazayı tekrar bulabilmek için evden çıktım. Mağazaların olduğu caddeye geldiğimde büyük aynayı bulabilmek için hızlı hızlı mağazalara girip çıkmaya başladım. İlk bulabildiğim ufak bir mağazının duvarına asılmış küçük bir ayna oldu, on buçuk yıllık bir gecikme ile artık sona gelmiştim. Benim anım gelmişti. Müthiş bir merakla aynaya doğru yaklaşmaya başladım. İşte sonunda oradaydım! İlk kez aynanın karşısında yüzümün tüm konturlerini, en ince detaylarını görebiliyordum. Burnum, yanaklarım, çenem, gözlerim, boğazım ve saçlarımla annem ve babamın bir birleşimi gibi orada duruyordum. Müthiş! Aynada gördüğümden büyülenmiş vaziyette gülümsüyor hatta kıkırdamaktan kendimi alamıyordum. Özellikle dişlerimi sevmiştim. Dudaklarımı oynattım, gözlerimi kırptım. Kendimi sağa sola çevirerek yandan nasıl göründüğüme baktım. Birden tüm bedenimi görme arzusuyla diğer mağazayı bulmak için koşacaktım ki, annemin tüm bunlardan hiç de memnun olmayacağını hatırladım. Yerine, mümkün olduğunca bu anın tadına varmaya karar verdim....”
Bu satırlar ünlü aktör Sidney Poitier’e ait. “Guess Who is Coming to Dinner”, “No Way Out”, “The Defiant Ones”, “Edge of the City” gibi filmlerde rol alan aktör aynı zamanda yönettiği filmler ve kaleme aldığı kitapları ile de biliniyor. “Life Beyond Measure” isimli kitap Poitier’in torunun kızına ithafen yazdığı mektuplardan oluşuyor. Yaşamından kesitleri, inançlarını, hayata dair görüşlerini paylaştığı bu kitapta en çok ilgimi çeken anısını yukarıdaki dizelerde paylaşmak istedim.
Bahama kökenli siyahi aktör 20 Şubat 1927 yılında Cat Island’da dünyaya geliyor. Yoksul ve zor bir hayata 7 aylık bir doğumla göz açan aktör yıllarca birçok zorlukla mücadele etmek zorunda kalıyor. O yıllar Amerikasında teninin rengini de yaşamında hissetmek zorunda kalıyor aktör. Hayâlini kurduğu mesleğe atılmak için başvurduğu tiyatroların kapısından kovuluyor. Fakat tutkusu sayesinde yıllar içerisinde büyük başarılar elde etmeye başlıyor. 1958 yılında En İyi Erkek Oyuncu Akademi Ödülü, 1963 yılında Altın Küre Ödülü onun oluyor. Ama bu sırada dahil olduğu yeni dünyada içki, sigara, kumar gibi bağımlılıklara yenik düşüyor. İnançları, hayata bakışı ve deneyimleri sayesinde tüm bunlardan arınmayı başarıyor. İyisi ve kötüsü ile yaşamını, 2005 yılında doğan torunun kızı Ayele’ye yazdığı mektuplarda ailesi ve okuyucuları ile paylaşıyor.